Muharrem SARIKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2002 02:03
Denizli mitingine giderken uçakta Hürriyet'in sorularını yanıtlayan Yılmaz, IMF'den alınan kredinin 3-5 milyarının ‘‘hortumcuya gittiğini’’ geri kalan 15 milyar dolarının ise görev zararlarının kapatılması için kullanıldığını söyledi.
ANAP lideri, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Denizli mitingine giderken uçakta sorularımızı yanıtlıyor. Konu ekonomiye geldiğinde kamu açığının 1991'de hükümeti Süleyman Demirel'e devrettiğinde sıfır olduğunu anımsatıyor. Aradan geçen 3 yıl içinde Demirel'in popülist yaklaşımları dolayısıyla kamu açığının büyüdüğünü belirterek, ‘‘Hatta bir defa Tansu Çiller göreve geldikten sonra da Kemal Derviş bunu açıkça dile getirdi. 1991-1997 arasında ben hükümette yoktum. Bırakın her şeyi bir tarafa sadece erken emekliliğin açtığı yara 5 milyar dolardır. Ziraat Bankası'ndan çiftçiye, Halk Bankası'ndan esnafa ödenen kredilerin faizlerinin ertelenmesini bir tarafa bırakıyorum’’ dedi.
SUÇLU DEMİREL
Yılmaz, muhalefette olmasına rağmen Sosyal Güvenlik yasasının çıkartılmasını savunduğunu da anımsatarak, ‘‘1997'de göreve geldiğimizde Ziraat Bankası faiz oranını 10 puan arttırdığım için Demirel cumhurbaşkanı olarak bana yanlış yapıyorsun demişti. Arkadaşlarım da tepki göstermişti’’ anımsatmasında bulundu. Yılmaz, IMF'den alınan kredinin 3-5 milyarının ‘‘hortumcuya gittiğini’’ geri kalan 15 milyar dolarının ise görev zararlarının kapatılması için kullanıldığını vurguladı.
SAVAŞ NEDENİ
Yılmaz, Kuzey Irak'taki gelişmelerin Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyeceğini de inanıyor. Kuzel Irak'a ilişkin yaklaşımı ise ‘‘Orada bir kürt devletinin kurulmasının savaş nedeni olduğuna ben de inanıyorum’’ yönünde. ‘‘Mesele Kürt devleti değil, bölgemizde sınırların bozulması ve etnik esaslı bir devletin ortaya çıkması’’ da diyen Yılmaz, böyle bir yapının ortaya çıkması halinde neden savaş gerekçesi olacağına dönük soruya ise şöyle yanıt verdi: ‘‘Biz çok etnili bir devletiz. Yarın Adapazarı'nda abaza, Trabzon'da başka bir devlet isteyen olamaz herhalde. Buraya kadar devlet söylemiyle benim söylemim arasında bir fark yok.’’ Yılmaz, devlet söylemiyle arasındaki farkı ise şöyle ortaya koydu: ‘‘Çok etnili devlet ne kadar etnik haklara ve onlara demokratik haklar verme yönünde hareket eder ve onlara sahip olursa etni kökenliler de kendi etnik yapılarından o kadar uzaklaşırlar. Dünyada çok etnili devlet biz değiliz. Fransa, İtalya, Avusturya, İspanya da öyle. Ama bugün onlarda etnik çekişme sözkonusu değil. Herkes eşit ve devletine bağlı.’’
FRANSA ÖRNEĞİ
Yılmaz, Fransa'dan verdiği örnekle devlet söylemiyle farkını da şöyle aktardı: ‘‘1985'e kadar Fransa da etnik dillere karşıydı, bundan korkuyordu. AB bastırdı ve onlar da kabul etti. Okullarda ek ders olarak etnik dillerin okutulmasına izin verdi. Şimdi görüyor ki 1985'e kadar direnmesi yanlışmış. Başlangıçta seçmeli dersleri tercih eden öğrenci sayısı 1 milyonmuş. Şimdi ise 200 binlere düşmüş. Fransa'nın bu örneğini görmek yerine kendi korkularımızda direniyoruz.’’
Yeni bir 28 Şubat olmasınANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Denizli mitinginde AKP'ye yüklenerek, ‘‘Kendilerini Türkiye Cumhuriyeti'nin alternatifi gibi gösteriyorlar. Kafalarını üç defa mahkeme duvarına çarptılar, akıllanmadılar. Türkiye'nin yeni bir 28 Şubat'a tahammülü yoktur’’ dedi. Yılmaz, Denizlililere onların şivesiyle ‘‘Diğerlerine yetti gari deyin’’ diye seslendi. Coşkulu kalabalığa hitap eden Yılmaz'ı izlemeye gelenler arasında ‘‘Süleymancılar’’ın çokluğu dikkat çekti. ANAP adayı Ahmet Arif Denizolgun, kalabalıktan fazla alkış aldı. ANAP lideri, çevre illerden çok sayıda partilinin de katıldığı mitingde şu mesajları verdi: Yeniden ANAP'lı günlere dönmek için elinize
seçim fırsatı gelmiştir. Bu fırsatı kaçırmayın. Hepinizden rica ediyorum, oy vermeden önce çocuklarınızın gözünün içine bakın, hayatınızı gözünüzün önünden geçirin. Evinizdeki, sokağınızdaki tüm hizmetleri kimin yaptığını düşünün, elinizi vicdanınıza koyarak oy verin.
CHP Derviş’le puan kazandıYılmaz'a son anketlerdeki durumunu da sorduk. Aktardığına göre, iki hafta içinde yüzde 6'dan yüzde 9'lar seviyesine çıkmışlar. Kemal Derviş'in CHP'ye çok fazla puan getirdiğine de inanıyor. ‘‘Bize gelseydi bize de artışı olurdu’’ görüşünü de taşıyor.
Hayret... YSK çelişkiler yumağıYılmaz, YSK'nın DEHAP kararı için ise ‘‘YSK tam bir çelişkiler yumağı. Hayret ediyorum.’’ Yılmaz, miting için Denizli'ye giderken, uçaktaki sohbetimizde YSK eleştirisinin nedenini sıralamaya başladı: ‘‘YSK'nın kararları kesindir, itiraz edilemez. Ama öyle bir karar verdi ki, bir taraftan ‘hukuken DEHAP seçime giremez, ama siyaseten girer' diyor. Siyaseten YSK'nın karar aldığını da ilk kez görüyorum.’’ Yılmaz, YSK’nın TV'lere dönük son kararını da eleştirerek sözüne devam etti. Yılmaz bunu söylese de DEHAP'ın seçimlere girmesi yönündeki YSK kararını ‘‘Siyaseten olumlu ve iyi’’ olarak desteklediğini bildirdi.