Güncelleme Tarihi:
Financial Times'ta Cuma günü yayınlanan başyazı, 2007 ile 2009 yılı arasında devam eden küresel finans krizinin kaybedenleri olduğu gibi kazananları da olduğunun altını çizerken, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomik düzenin yeniden tesis edilmesinde önemli rol oynayan 'Bretton Woods İkizleri'nin (IMF ve Dünya Bankası) ikinci grupta yer aldığı ifadelerine yer verdi.
Başyazı, bu kurumlar o dönemde yapılandırılmış olmasaydı yaşadığımız kriz süresince yeniden keşfedileceklerini belirtirken, savaş sonrası ekonomik düzeni inşa eden kurucuların ileri görüşlülüğünden de övgüyle bahsetti.
İşler kötü giderken uluslararası işbirliğini sağlayan bu tip kurumlara daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Şimdi düşünülmesi gereken şey ise bu kurumların gelecekte nasıl daha iyi işler hale geleceği olmalı.
IMF KRİZDE ÖNE ÇIKTI
FT'ye göre, IMF, bu krizde de tıpkı diğer büyük kriz anlarında olduğu gibi Dünya Bankası'na oranla daha fazla öne çıkmayı başardı. Fon, her ne kadar Dünya Ekonomik Görünümü ve Küresel Finansal İstikrar Raporu ile ekonominin yolunda seyrettiği dönemlerde özellikle döviz kurları üzerindeki değerlendirmeleri ile cesur ve ileri görüşlü bir görüntü çizmese de, kriz döneminde yayımlanan raporlar konusunda çok iyi iş çıkardı.
Dominique Strauss-Kahn başkanlığında faaliyetlerini sürdüren IMF, kriz döneminde gerçek anlamda bir lider rolüne soyundu. Bir Fransız olan Kahn'ın bu dönemde yaptığı en önemli hamle ise 2008 başlarında yaptığı tartışmalı mali teşvik çağrısıydı. FT, o dönemde bu çağrıya bir Avrupalı'dan geldiği gerekçesiyle itiraz etmişti.
Başyazı, o dönem bu fikre FT olarak karşı çıktıklarını belirtirken, şimdi ise yapılanın doğru olduğunun altını çizdi. Gazete, eğer bu çağrıya kulak verilmeseydi dünya ekonomisinin şu anda ne durumda olacağını düşünmenin dahi tüyleri diken diken yaptığını söyledi.
EKSİKLERİ DE VAR
FT, bu başarıya rağmen kurumda geçerli olan bazı modası geçmiş uygulamaların terk edilmesi gerektiğini de belirtti.
Özellikle IMF başkanı seçimlerinde uygulanan eski moda yöntemin bırakılarak, meşruiyetin kurumun etkinliğinin birinci koşulu olduğu gözden kaçırılmamalı.
Geçen hafta ABD'nin Pittsburgh kentinde bir araya gelen G20 ülkeleri küresel ekonominin yönetiminin işbirliği yapılması kararını aldı. Ülkeler IMF'nin de açıkça ulusal ve bölgesel çerçevelerinin birbirine uyumlu hale getirilmesi konusunda yardımcı olmasını istedi. Bu da IMF'nin sürdürülebilir ve dengeli bir küresel büyüme için harcanan işbirliği çabaları için entellektüel bir örgüt ve dürüst bir arabulucu olduğunu gösterdi.
SIRA DAHA FAZLASINDA
Strauss-Kahn kriz döneminde IMF gibi vazgeçilmez bir uluslararası kurumun başında cesur ve etkili bir liderlik performansı sergiledi. Ancak, dünya Fon'dan daha fazlasını istiyor. IMF'ye gerekli liderlik ile kaynaklar sağlandığı gibi hükümetlerinde bu kuruma kulak vermeli.
FT başyazısının sonuda ise bunun olup olmayacağını sorarken, yaşanan büyük krizden sonra liderlerin IMF'ye kulak vermesinin kendi çıkarlarına olacağını belirtti.