Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:
BALIĞA TUZ DÖKMÜŞTÜR
“Birleşik Krallık’ın Türkiye Büyükelçisi’yle randevusunu saat gibi hatırında tutan İstanbul Belediye Başkanı, ne gafilliktir ki meteorolojinin uyarılarını bir türlü hatırlayamamıştır. Balığa tuz dökmüştür de yollara tuz dökecek yönetim becerisini gösterememiştir. Sel olunca denize kaçan, deprem olunca kayak yapan, kar yağınca balık masasında keyfe dalan sorumsuz ve duyarsız bir kâğıt kaplana İstanbul ve İstanbullu kardeşlerim asla müstahak değildir. İstanbul İstanbul olalı böyle bir zulüm görmemiştir. Liyakatsiz, layüsel ve lakayt bir siyaset tellalının elinde İstanbul sersefil hale düşmüştür. Bir büyükelçiyi 16 milyon İstanbulludan daha çok önemseyen bir şahsa Türk-İslam medeniyetinin en büyük kenti nasıl emanet edilecek? Kışın tam ortasında lüks bir balık lokantasında vaki görüşmeye ne maksatla ihtiyaç duyulmuştur.
İZLENİYORLARMIŞ...
İstanbul Belediye Başkanı, nasıl bir siyasi hedef konusunda ikna edilerek kafakola alınmıştır? İstanbul Belediye Başkanlığı makamını siyasi hırsları için basamak gören bir kişinin marjinal güvenirliği sıfıra inmiştir. Belediye Başkanı balıkçıda tıka basa yerken, sözcüsü de İstanbul’da değil. Sanıyorum Alpler’de epey zorluğa katlanmıştır. Takip ediliyorlarmış, izleniyorlarmış, geçin bunları, bırakın bu boş bahaneleri. Şiddetli kar fırtınası varken balıkçı lokantasında ne aradığınızı, hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu söyleyin. Peki yeri ve zamanı mıydı büyükelçiyle protokol yemeğinin? Açığı olanların MOBESE’den şikâyet etmeleri gayet doğaldır.
BAŞKA ÜLKEDE OLSA..
İstanbul’da geçen hafta yaşanan rezaletlerin bir benzeri dünyanın herhangi bir ülkesinde vasat bulmuş olsaydı, o ülkenin belediye başkanı emin olunuz ki bir gün, bir saat, bir saniye bile koltuğunda oturamazdı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek, büyükbaş hayvan benzetmesi yapmak ifade ve düşünce hürriyeti sayılamaz. Bu tip bir kötü söz terbiyesizliktir, suçtur. Hz. Adem ile Hz. Havva’ya cahil demek bir sanatçı marifeti, demokratik bir hak, sıradan bir şarkı sözü olarak değerlendirilemez. Sonuçlarına mutlak surette katlanmalıdır.”