Güncelleme Tarihi:
Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da bulunduğu 11 büyükşehir belediye başkanı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve belediye başkanları açıklama yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nca İBB ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle iltisaklı-irtibatlı olduğu gerekçesiyle teftiş başlatılmasıyla ilgili, "Teftiş doğaldır. Bizler CHP’li belediyeler olarak teftiş edilmekle ilgili hiçbir sorunumuz yoktur. Belediyelerimiz teftiş edilmiştir, edilecektir. Ancak Sayın İçişleri Bakanının terörle ilgili mücadelesini buradan biz ona öğretecek değiliz; fakat yanlış giden birtakım hususları anlatmak isterim. İçişleri Bakanlığı'nda oturan zat 12 Aralık günü TBMM’de konuşma yaptı ve İBB'de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce yaptığı konuşmasında Türkiye’de toplam terörist sayının 160 olduğunu söylemişti" ifadelerini kullandı.
'SAYI VERİP HÜKÜMDE BULUNUYORSUNUZ'
İBB olarak bunun üzerine birtakım işlemler başlattıklarını belirten İmamoğlu, "Devlet adabına uygun bir biçimde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık’ta benim olurumla teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa da bir soruşturmaya izin verdim. Ortaya atılan ihbarın kurumsal olarak ne yapacağını bilerek hareket ettim. Aynı tarihte ise İçişleri Bakanlığına yazı yazdım. Bilgi istedim. Dedik ki 'bize bu konuda bilgi verin, kimdir bunlar, listeyi yollayın biz de gereğini yapalım'. Bir terörist ile ilgili tespitiniz varsa bunu ciddiye almalıyız. Bakanlık ciddiye almadı. Uyuyan bakanlık dün saat 20.00 itibarıyla bu uykudan uyanıp tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni işlemini başlattığını duyurdu. Ben açıkçası devletin Twitter'dan soruşturma izni vererek, başlatmasına ilk kez şahit oluyorum. Hangi biriniz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bir bakanlığın teftiş başlattığını duydunuz? Sayı verip hükümde bulunuyorsunuz, sonra teftiş başlatıyorsunuz. Ne teftişi? Sen bakanlıksın; terörist ise tut kulağından götür at hapse. Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar" diye konuştu.
'MİLLET ARTIK GÜLÜYOR'
Ekrem İmamoğlu, adli sicil kaydının Adalet Bakanlığı'ndan alındığını belirterek, "O zaman bakanlık yanlış yere soruşturma açıyor. Açması gereken yer Adalet Bakanlığı. 557 teröristi tutuklamıyorsa bir başka soruşturma açılması gereken yerin İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum. Sıklıkla kendimizi, yol arkadaşlarımızı terörist ilan ettiler. Bu anlayışın ülkemize, şehirlerimize hiçbir katkı sunmadığını belirtmek isterim. Aynı kişiler, kurumlar İstanbul seçiminde de bütün sandık görevlilerini terörist ilan ettiler. 'Çaldılar' dediler, 'hırsız' dediler ve sonra dediler ki 'biz bunu hukuken söylemedik, siyasi olarak söyledik'. Elde var sıfır günün sonunda. Tek bir kişi ile ilgili ne bir soruşturma ne bir tutuklama yapıldı. Millet buna artık gülüyor" dedi.
'MEKTUBUM UTANILACAK BİR MEKTUP DEĞİLDİR'
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yazdığı mektupla ilgili değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine de, "Mektup yazmak ne zamandan beri 'ayıp' oldu bu topraklarda? Yanlış bilgilerle konuşan, ne yazık ki aldatılan bir Cumhurbaşkanımız var. Ben büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için kendilerini bilgilendirmek zorunda hissettim. İlk defa da mektup yazmıyorum. Şu anda birçok bakanın makamında mektuplarım vardır. Tarihe not düşmeyi severim. Mektup yazarım, resmi kayda da bunları sokarım. Sayın Cumhurbaşkanı utanılacak bir mektup arıyorsa belediye seçimlerinde rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup utanılacak bir mektuptur. Benim mektubum utanılacak bir mektup değildir. 16 milyon adına kendilerini uyaran bir mektuptur. Benim saygılı ve bilgilendirici bir dilim vardır" ifadelerini kullandı.
'BUGÜN GİTSİN TUTUKLASINLAR'
İmamoğlu, Bakan Soylu'nun İBB’de ByLock kullanan, polis katili olan kişilerin bulunduğunu tespit ettiklerinin söylediğinin anımsatılması üzerine, "'Tespit edildi' diyor. Ben istihbarat teşkilatı mıyım, ben yargı kurumu muyum? Bunları tespit etmiş bakan; yerinde oturuyor, basın önünde söylüyor, o kişiler de İstanbul Belediyesi'nde görev mi yapıyor şu anda? Görevini yapsın, onları tutuklasın ya da benim 15 gün önce yazdığım mektuba cevap versin. O da utanılacak bir mektup değil. Kendisine soruyorum; 'varsa tespit ettiğiniz kişiler bildirin, biz de gereğini yapalım' diyoruz. 'Biz onu hukuken söylemedik siyaseten söyledik' diyecekler yarın. Bugün gitsin tutuklasınlar. Bize yazı yazsınlar gereğini yapalım. İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı gidip Cumhurbaşkanına bu konuda hesap versinler. Hesap verecek kişi ben değilim" dedi.