Güncelleme Tarihi:
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık Ekrem İmamoğlu "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
USUL VE YASAYA AYKIRILIK
Nihai kararın açıklanmasının ardından bugün savcılık 7.Asliye Ceza Mahkemesine dilekçe yazdı. Yazılan dilekçede usul ve yasaya aykırı hususlar içermesi nedeniyle kararın bozulması için istinaf yoluna gidileceği belirtildi. Ayrıca dilekçede savcının izne ayrılacak olmasından dolayı gerekçeli kararın Başsavcılığa tebliği talep edildi.
AVUKAT MEHMET SARI: "MADDİ HATAYA DAYALI BİR DURUM"
Cumhuriyet Savcısı'nın dilekçesini CNN Türk'te Hande Fırat moderatörlüğündeki Gece Görüşü programına katılan Hukukçu Mehmet Sarı değerlendirdi:
Ceza Mahkemesi kanunu 272. maddesinde açık bir şekilde davanın savcısı, bir taraftan da sanık ve sanık vekilleri davayı İstinaf Mahkemesine götürebilirler. İstinaf Mahkemesi her şeyden önce bir derece mahkemesidir. Yani hukuki denetim yollarından 2016 yılında yürürlüğe girdi. İstinaf Mahkemesi öncelikle ne yapar? Öncelikli yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı tarafların talebi çerçevesinde öncelikli olarak kararı esastan kaldırabilir. Dosyayı yerel mahkemeye iade edebilir. İkinci bir yol şu: Kararı düzelterek onayabilir. Bu takdirde tarafların bu nokta itibariyle temyiz yoluna, yani bir üst mahkemeye başvurabilir.
(Dilekçede geçen 'Yıllık İzin' ifadesi) Normal şartlarda bu çok alışık olduğumuz bir mesele değil. Hakim ve savcılar kendi dosyaları hakkında karar verirler. Devlette devamlılığın olması ve yargı süreci içerisinde bir duraksama meydana gelmemesi için nöbetçi savcılık ve nöbetçi hakimlik vardır.
Savcının, dosyasıyla ilgili olarak iddianameleri karşılanmadı. 4 yıllık bir hapis cezası isteği vardı. Mahkeme 2 yıl 7 ay verdi.. Kendisi, dosyası hakkında işlem yapma iradesini ortaya koymuştur.
(Usul ve yasaya aykırı hususlar) 5. fıkrada İmamoğlu'nun yargılanmış olduğu ve hakkında verilen karar, TCK 125. maddenin 5. fıkrası çerçevesi şeklinde verilmiştir. Karar içindeki maddi hataya dayalı bir durum. Bu tür durumlar sıklıkla mahkeme kararlarında olabiliyor. Özellikle İstinaf Mahkemesi otomatik olarak bu tür maddi hataları düzeltir. Bunlar kararın hukuki sonucuna etki etmez.