İmaj ve İK yönetimi olarak Fetullah Gülen

Güncelleme Tarihi:

İmaj ve İK yönetimi olarak Fetullah Gülen
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2004 11:15

aman Gazetesi'nde yer alan röportajı ve Gazeteciler Yazarlar Vakfı'nın Washington toplantıları ile tekrar gündeme gelen Fetullah Gülen ve cemaati bilinçli bir imaj ve insan kaynakları politikası uyguluyor. Gülen'in 'Sarıklı Tarikat Şeyhi' imajı unutturularak İslám'ın modernleşmesi sürecine katkıda bulunmaya hazır, uzlaşmacı ve entelektüel cemaat önderi imajı çiziliyor.


Fetullah Gülen, Zaman Gazetesi’nde yer alan röportajı ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın her yıl Abant'ta düzenlediği toplantılarının Washington'a taşınması ile tekrar gündeme geldi. Böylece, Gülen'in İzmir'de Kestane Pazarı'nda başlayan 'cemaatleşme' macerası yeni bir aşamaya geldi.

Bugün Fetullah Hoca'nın çevresinde onlarca okul ve dersaneden oluşan bir eğitim ordusu ve bu eğitim faaliyetini destekleyen yüzlerce şirket bulunuyor. Bu şirketlerden bazılarının holding düzeyinde olduğu, cemaatin kendi finans kaynaklarını yaratma yolunda bankacılığa yönelecek kadar güçlü bir noktaya geldiği biliniyor.

YENİ İMAJ

Gülen konusunda yapılan araştırmalar, 28 Şubat sürecinde hakkında hazırlanan hazırlık dosyası ve cemaatin ileri gelenlerinin açıklamaları 'Gülen'i sevenlerin' gücünün her gün arttığını, cemaatin etkisinin yayıldığını gösteriyor.

10 yıl öncesine kadar esnaf teşkilatı görünümünde olan cemaatin dünya çapında faaliyetleri olan bir güce dönüşmesinin ardında, bilinçli bir insan kaynakları stratejisi ve cemaatin değişen eğilimlerini yansıtan bir imaj politikası bulunuyor.

Son yıllarda yapılan hamlelerle Gülen'i sevenlerin (kendilerine tarikat denmesinden hoşlanmıyorlar) hızlı bir değişim sürecine girdiği ve kamuoyuna verilen mesajların yumuşadığı bu mesajların veriliş biçiminin 'modernleştiği' görülüyor.

Kamuoyuna dönük çalışmalarda, Gülen'in 28 Şubat sürecinde tv’lere yansıyan görüntülerinin unutturulmak istendiği, bu görüntünün yerine İslám'ın modernleşmesi sürecine katkıda bulunmaya hazır, 'uzlaşmacı ve entelektüel' Gülen imajının oluşturulduğu anlaşılıyor.

28 Şubat sonrası Gülen'in 'vaaz verirken ağlayan, yandaşlarına gücü ele geçirmek için sabır telkin eden' görüntülerinin uzlaşmacı ve modernleşmeci İslámi düşünür imajına darbe vurduğu açık. O dönemde Gülen cemaati aleyhine yazılan birçok kitap ve Show TV Haber Müdürü Reha Muhtar tarafından sert bir savcı üslubuyla sorgulanması hálá hafızalarda.

Bu imaj kırılmasını düzeltmek için yıllardır sürdürülen faaliyete 'Hocaefendinin' ABD'de 'sürgün hayatı' yaşaması olumlu katkı yapıyor. Böylece hem biraz daha ulaşılmaz oluyor, hem de ABD ile iyi geçinen modernleşmeci cemaat önderi imajı pekişiyor.

ZAMAN VE SAMANYOLU

Gülen'in röportajlarını yayınlayan Zaman Gazetesi'nin mizanpajı ve içeriğindeki değişiklik de, farklılaşmanın bir başka göstergesi. Zaman, Samanyolu TV gibi güçlü medya araçları giderek dünya ile daha fazla ilgilenen vizyonu, geçmişe göre daha geniş bir çizgiye geliyor. Zaman’ın yeni mizanpajı ve entelektüel düzeyi yüksek tartışmalara geniş yer vermesi, STV'nin kalitesi yükselen haberciliği değişimin ve yeni imaj çalışmasının parçası.


'Fetullah Gülen'i sevenlerin' geniş bir 'dayanışma ağı' bulunuyor. Bu dayanışma ağı bir yandan ticari yaşamda çok yönlü ilişkilerin gelişimini sağlarken, diğer yandan yetenekli gençlerin eğitimini finanse ediyor.

Türk-İslam geleneğinin Ocak sistemine uygun olarak ilişkilerini koordine eden cemaat üyeleri 'Işık Evleri' üzerinden çoğalıyor. Her bir Işık evi bir ocak sayılıyor. Işık evlerinden yetişen yetenekli gençlere bürokrasinin üst kademelerine tırmanmaları, toplumun önünde yürüyecek örnek kişiler olmaları tavsiye ediliyor. Cemaatin eğitiminden geçmiş her bir üyenin yeni Işık evleri açacak ve bu sistemi finanse edecek bireyler olmaları isteniyor.

Zaman Gazetesi'ndeki değişimi yaratan genç ekibin oluşturulması ve eğitim için ABD'ye gönderilmesi de başarılı bir insan kaynakları yönetimi olarak görülebilir. Bu gençler 'Gülen'i sevenler' arasından özenle seçilmişlerdi.


Geriye ‘ateist-terörist’ tartışması kaldı


Fetullah Gülen'in Zaman’da yayınlanan ve geniş ilgi gören röportajı ‘bekleneni’ vermedi. Türkiye'de İslám'da reform tartışmaları yapılırken gündeme sokulan röportajda, 'İslám'ın Modernleşmesi' tartışmalarına önderlik edecek fikri açılımlar çıkmadı. Gülen'in şu anki performansının 'sivil önderlerle İslam'ı modernleştirme projesi' için yeterli olmadığı anlaşıldı. Durum böyle olunca da Gülen röportajından geriye yalnızca 'ateist-terörist tartışması' kaldı.


Her dile uygun İK yazılımı


Bordro, özlük işleri, emeklilik planları, performans ölçümleri şirketlerin insan kaynakları departmanlarının en önemli görevleri arasında. Workcube e-iş sistemleri, web tabanlı insan kaynakları çözümü ile kurumların insan kaynakları yönetimlerinin işlerini kolaylaştırma iddiası ile geliştirdiği yazılımı pazara sundu.

e-İş yazılımı olan Workcube, şirketlerin finans, muhasebe, satış, servis, satınalma, pazarlama, insan kaynakları gibi departmanlarının işlevlerini de aynı web tabanında birleştiriyor.

Tamamen yerli olan WorkCube yazılımının hazırlanması için üç büçuk yıl çalışılmış. Workcube e-iş sistemleri Genel Müdürü Ömer Turhan, web tabanlı bir yazılım olması nedeniyle WorkCube'un tüm çalışanları sisteme ortak edererk self-servis bir çalışma ortamı sağladığını söylüyor. WorkCube'ün her şirketin ihtiyacına göre değişime yatkın bir yazılım olduğunu ve dinamik bir yapısı bulunduğunu kaydediyor.

Turhan, yazılımlarının bünyelerinde birçok şirketi bulunduran holdingler ve gruplar için çok uygun olduğunu belirterek, kişi başına değil, server başına lisanslama ücreti almalarının yazılımlarının ekonomik olmasını sağladığını dile getiriyor.

WorkCube'ü kurumlara uçtan uca yönetişim imkanı sunan web tabanlı, konsolide bir e-bilgi sistemi olarak tanımlıyor. WorkCube'ün içerisinde muhasebe, üretim gibi tüm iş fonksiyonlarını, iletişim ve işbirliği araçlarını barındıran bir platform olduğunu anlatıyor. Hedef Alliance Grubu ve Kiler Hipermarket'in yazılımları sayesinde işlerini daha kolay yürüttüklerini dile getiriyor.

Almanya'da da bir şube açan WorkCube'ün hedefi Türkiye pazarına paralel olarak dünyada da kullanılır hale gelmek. Yazılım her dilde kullanılabiliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!