Güncelleme Tarihi:
Afyonkarahisar Genç Atılımcılar Derneği tarafından Çakmak Marble Otel’de düzenlenen ’Nasıl Bir Türkiye’ konferansına konuşmacı olarak katılan İlker Başbuğ, büyük ilgiyle karşılandı. Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra, şehit yakınları, gaziler ve üniversite öğrencilerinin izlediği konferansta, Başbuğ’u dinlemeye gelenler salona sığmadı. Salonu bölen kapılar açılarak izleyicilere yer açıldı.
’LAİKLİK EN ÇOK TSK ALEYHİNDE KULLANILIYOR’
Laikliğin halkta yanlış anlaşıldığını söyleyen İlker Başbuğ, konunun TSK aleyhinde kullanıldığını belirtti. Başbuğ, "Laiklik konusunu halkımıza, köylümüze doğru anlatamamışız. Aslında çok açık ama halka doğru anlatılamadığı için maalesef Cumhuriyet’in ilk kurulduğu andan itibaren istismar ediliyor. İlk kurulan muhalefet partisi Terakkiperver’den beri siyasette, din ve dini duyguların istismar edilmesi başlıyor. Laiklik köyde, kentte öyle bir şey resmediliyor ki ’laiklik’ denilince ’dinsizlik’ anlaşılıyor. Diyorlar ki ’Ordunun başında olan generaller, subaylar dinsiz.’ Böyle bir propaganda yapılıyor. Din bir toplum için vazgeçilmezdir. Dinsiz toplum olmaz. Din toplum için önemli ve hayatidir. Hele Türkiye gibi halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede dini bir tarafa atamazsınız. Bazı dönemlerde hatalar yapıldı. Bazı radikal düşüncede olanlar dini toplum hayatından kopartmaya çalıştı" dedi.
’ORDU AYNI ZAMANDA PEYGAMBER OCAĞI’
Atatürk’ün İslam dinini çok iyi bildiğini ve dine sahip çıktığını da anlatan İlker Başbuğ, Büyük Taarruz öncesinde günlerce banyo yapma imkanı bulamayan Atatürk’ün yine de sık sık ya mevlit ya da Kuran okuttuğunu söyledi. ’Allah Allah’ diyerek hücum eden bir ordunun dinsiz olamayacağını vurgulayan Başbuğ, "Bugün dahil kimi derseniz deyin, Mustafa Kemal Atatürk kadar İslam dinini iyi bilen ve dinine sahip çıkan ikinci bir kişiyi bulamazsınız. İnanmazsanız açıp dönemin kitaplarına bakabilirsiniz. Büyük Taarruz’dan önce Atatürk buralara gelir. Aşağı yukarı 30- 35 gün kalır ve hastadır. Akşehir’e gidene kadar banyo bile yapamaz. Hatta hatıralarında sabunlu bezle vücudunu sildiğini yazar. O süre zarfında aşağı yukarı 5- 6 kere ya mevlit okunuyor, her gittiği yerde Kuran okunuyor. Kalkıp kim bu adama nasıl dinsiz diyebilir. Orduya da aynı şeyi söylediler. Bu ordu aynı zamanda peygamber ocağı. Ordumuzda bugün hala gemilerde ana direklerin en üstünde Kuran vardır. Bizim söylediğimiz dini, kutsal değerleri siyaset malzemesi ve kişisel amaç yapmayın" diye konuştu.
’FENERBAHÇE’Yİ ALLAH KORUDU’
Türkiye’deki en temel sorunun ahlak yetersizliği olduğunu ve yaşanan birçok sorunun temelinin ahlaki çöküntü olduğunu vurgulayan İlker Başbuğ, şöyle dedi:
"Ahlak denildiği zaman sadece namus algılanmamalı. Ahlak konusuna çok geniş bir şekilde bakmalıyız. Bu bizim en temel sorunlarımızdan birisi. Herkes bütün sorunlara, bütün çözüm yollarına maddi çıkarları açısından bakıyor. Böyle bakıldığında toplum yanlış şekilleniyor. Bakın sporda nereden nereye geldik. Nerdeyse birbirimizi vuracağız, öldüreceğiz. Geçen hafta biliyorsunuz Fenerbahçe maçtan dönerken otobüse bir saldırı oldu. Bu akıl almaz bir olay. Geçmişte, ’bir gün Türkiye’de böyle bir olay olacak’ deseler ’ya bu olmaz’ derdik. Ama artık oluyor. Bu saldırı planlanmış, programlanmış bir olay. Allah korudu. Kimi korudu? Türk milletini ve Fenerbahçe’yi. Bu yaşananları Fenerbahçe’nin sorunu olarak görmeyelim. Aynı şekilde seçim sürecine girdik. Seçimler demokrasinin bayramı, huzur, adalet ve eşitlik içersinde geçmeli. Umarım huzur ortamını bozan olaylar yaşanmaz."
Konuşmasının ardından İlker Başbuğ’a dernek yöneticileri teşekkür plaketi verdi. Afyonkarahisarlılarla bir süre sohbet eden Başbuğ, kitaplarını da imzaladı. Atatürk’e benzerliğiyle tanınan sinema sanatçısı Göksel Kaya da Afyonkarahisarlılar’da büyük ilgi gördü.