Güncelleme Tarihi:
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, kaleme aldığı “Ermeni Suçlamaları ve Gerçekler” adlı kitabının tanıtımı amacıyla imza günü düzenledi. Akmerkez’de yapılan imza gününde kitabını okurlarına imzalayan Başbuğ, yazdığı kitabın içeriğine ilişkin önemli bilgiler verdi.
İlker Başbuğ, “1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından uygulanan zorunlu göç. Onların değimi ile tehcirin 100. yıl dönümü. Tabi esasında geçmişe baktığımız zaman 1965’e kadar Ermenilerin bu olayın üzerinde fazla durduğunu ve terör eylemlerine başvurmadığını biliyoruz ama terör eylemlerini bir noktada 1960’lı yıllara dayanıyor. Bu 50’nci yıl, yani zorunlu göç tehcirin 50’nci yılı. Dolayısıyla 50’nci yıl, 100’üncü yıl gibi tarihi yıllar bu tip olaylarda dönüm noktasıdır ve önemlidir. 2015 zorunlu göçün, tehcirin 100’üncü yıldönümü. Önemli bir yıl ve bu nedenle ben de bu zorunlu göçün, tehcirin 100’üncü yılına bir katkıda bulunmak istedim. Ve bu kitabı yazıp bugün bu raflarda bulunmasının nedeni budur” dedi.
Kitabın içeriğine ilişkin bilgiler veren Başbuğ, “Bu kitapta üzerinde önemle durduğum noktalardan bir tanesi özellikle Ermeni tarafının bugüne kadar yapmış olduğu propagandalarda kulanmış olduğu 3 tane temel kitap var. Bir tanesi Mavi Kitap, bir tanesi Ermenilerin Golgotha'sı, diğeri de Nail Bey’in Anıları. Bu kitabı devamlı kullanmışlardır. Bu kitaplar aslında propaganda amaçlı yazılan kitaplar. Fakat kamuoyu veya bu konuyu tartışanlar bu konunun detayları çok bilmiyorlar. İşte bu kitapta vermek istediğimiz noktalardan bir tanesi de bu kitapların bilimsel olarak incelenerek bunların tamamen birer propaganda amaçlı yazılan kitaplar olduğunu delillerle ve belgelerle çürütmek” diye konuştu.
"ORTADA ORTAK BİR ACININ OLDUĞUNU KABUL ETMEK ZORUNDAYIZ"
‘Ortada ortak bir acının olduğunu kabul etmek zorundayız’ diyen İlker Başbuğ, “Fakat bir de gerçek var. Bugün Ermenistan’ın bağımsızlık bildirgesine baktığınız zaman soykırımın uluslararası olarak tanınmasını Ermenistan Devleti’nin politikasını analoglarından biri olarak kabul ediyor. Bağımsızlık bildirgesinde var. Anayasasında bağımsızlık bildirgesine referans veriyor. Dolayısıyla eğer gerçekten bu sorunun çözülmesini istiyorsa bence Türkiye Cumhuriyeti ilk adımını atmasını Ermenistan’dan istemelidir” şeklinde konuştu.
"İLK ADIMI İLK ÖNCE ERMENİSTAN ATMALIDIR"
İlk adımın Ermenistan tarafından atılması gerektiğine dikkat çeken Başbuğ, “Yani Ermenistan hakikaten ortak bir acının olduğuna inanıyor ve bu ortak acının karşılıklı olarak saygı gösterilmesini istiyorsa, bence burada ilk adımı önce Ermenistan atmalıdır. İlk önce bağımsızlık bildirgesindeki o iddialarından vazgeçmelidir. Anayasasında yer alan hususlardan vazgeçmelidir” dedi.
Başbuğ, “Ve biliyorsunuz daha fazla gidersek Batı Ermenistan diyerek neredeyse Türkiye üzerindeki topraklarda sahip olduğu iddiaları vardır. Ermenistan dediğim ki eğer bu tür konularda bu tür iddialardan vazgeçerse ve ortada ortak bir acının var olduğunu kabul ederse elbette iki ülkenin ilişkilerinin daha iyi rayına oturacağına ve ilişkilerin düzeleceğine inanıyorum. Amacım buydu” diye konuştu.
"İKİ TARAF AÇISINDAN DA BİLGİLER VE BELGELER VAR ORTADA"
Kitabında her iki taraftan derlenen bilgi ve belgelerin bulunduğuna dikkat çeken İlker Başbuğ, “Kitap herkes tarafından rahatlıkla okunabilir kolaylıkta olmasına özen gösterdim. Konunun bütün sorunları var, bütün görüşler var, iki taraf açısından da bilgiler ve belgeler var ortada” dedi.