İlk yüz nakli ameliyatı “Leyla”yı da umutlandırdı

Merkeze bağlı Altunova köyünde yaşayan Sait ve Ülfet Demirci çiftinin 4 çocuğundan en büyüğü olan Leyla'nın, henüz 2 aylıkken geçirdiği kaza sonucu yüzü yandı. Baba Sait Demirci o tarihten bu yana kızının tedavisi için mücadele veriyor.

Kızını son olarak Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götüren baba Demirci, ilk yüz nakliyle yeniden umutlandıklarını belirtti.

Kızının yaklaşık 2 aydır Antalya'da bulunduğunu ifade eden Demirci, “Çok zor günler geçirdik. Antalya'daki doktorlar kızımla yakından ilgileniyor. Zaten daha önce bize kızımın nakilde ikinci sırada bulunduğunu ve uygun yüz bulunduğu takdirde nakil işleminin yapılacağını ifade ettiler. Umutla bekliyoruz” dedi.

Leyla yüz nakli haberini babasıyla paylaştı

Sait Demirci, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavisi süren kızının, aynı hastanede gerçekleştirilen ilk yüz nakli haberini kendisiyle paylaştığını söyledi.

Kızının telefonuyla büyük bir mutluluk yaşadıklarını dile getiren Demirci, “Kızım ilk yüz naklinin gerçekleştirdiğini bize anlattı. Çok sevindik. Ameliyat olan kişi de aynı hastanedeydi. İnşallah ikinci nakil kızıma yapılacak. Kızımın sağlığına kavuşmasını iple çekiyoruz” diye konuştu.

Kardeşim başarılı bir öğrenciydi ama okula devam edemedi

Bu arada Türkiye'de ilk “yüz” nakli yapılan Uğur Acar'ın ağabeyi Mustafa Acar, “Kardeşim çok akıllı bir öğrenciydi, ancak okuldaki arkadaşları kendisini dışladığı ve dalga geçtiği için okuluna devam edemedi” dedi.

Uşak'ta beyin ölümü gerçekleşen Ahmet Kaya'dan alınan yüzün nakledildiği 19 yaşındaki Uğur Acar'ın ağabeyi Mustafa Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin 5 Haziran 1993 tarihinde Manavgat'ın Gebece köyünde dünyaya geldiğini söyledi.

9 kardeş olduklarını ve 3 kardeşlerinin çeşitli nedenlerle hayatını kaybettiğini anlatan Acar, maddi sıkıntılar içinde büyüdüklerini ifade etti.

Mustafa Acar, ismini vermek istemediği 4 yaşındaki bir kardeşinin oyun oynadığı sırada beşiğin üzerindeki battaniyeyi tutuşturduğunu, bu sırada yanan battaniyenin beşikte uyuyan Uğur Acar'ın üzerine düştüğünü ve kardeşinin yüzünün yüzde 90'ının yandığını ifade etti.

Yangından sonra kardeşinin yüzünün tanınmayacak hale geldiğini belirten Mustafa Acar, “Kardeşim öğrenmek için istekliydi. Gebece İlköğretim Okulu'nda öğretmenleri tarafından sevilirdi. Çok akıllı bir öğrenciydi, ancak okuldaki arkadaşları kendisini dışladığı ve dalga geçtiği için okuluna devam edemedi. O dönem büyük maddi sıkıntılar da yaşıyorduk. Maddi sıkıntılar nedeniyle annem ve babam da onu eğitimini sürdürmesi için pek zorlayamadı” dedi.

Kardeşinin okulu bıraktıktan sonra çeşitli işlerde çalıştığını anlatan Mustafa Acar, yüzündeki yanık nedeniyle rahat yemek bile yiyemediğini kaydetti.

Acar, kardeşinin daha önce çeşitli hastanelerde ameliyatlar geçirdiğini ve kalçasından alınan bazı dokuların yüzüne nakledildiğini, bu şekilde özellikle dudak bölgesinin daha düzgün hale getirildiğini söyledi.

Mustafa Acar, kardeşinin en büyük hayallerinden birinin evlenmek olduğunu ve taburcu olduktan sonra bu isteğini yerine getireceklerini ifade etti.