Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü, Dicle Üniversitesi (D.Ü) Veteriner Fakültesi ve Devlet Planlama Teşkilatı'nca (DPT) yürütülen “Güneydoğu Hayvancılık Kooperatifleri Bölge Birliği Kapsamındaki İşletmelerde Embriyo Transferi Yolu ile Hayvan Islahı” projesi sonuç verdi.
Proje kapsamında, Kanada'dan ithal edilen sığır embriyolarının, 17 Şubat'ta Bismil ilçesine bağlı Kocalar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ndeki 6 taşıyıcı sığıra transfer sonucu gebelik gözlenen 3 sığır, 45-50 kilogram ağırlığında 1'i dişi 3 buzağı doğurdu.
Hayvanlarda ilk kez denenen tüp bebek yöntemi ile dünyaya gözlerini açan Türkiye'nin ilk tüp buzağılarına isimlerini Dicle Üniversitesi (D.Ü) Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç verdi.
“Karaca” ve “Bakır” dişi olanına da “Hevsel” ismi verilen buzağıların hayvan ırkında et ve süt veriminde son derece yüksek genetik bir değişim meydana getirmesi bekleniyor.
Kocalar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifindeki tüp buzağıları ziyaret eden Diyarbakır Tarım İl Müdürü Mehmet Ali Koçkaya ve D.Ü Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Yalçın, buzağılara biberonla süt içirdi.
“ANNE VE BABALARI KANADA'DA”
Tarım İl Müdürü Koçkaya, yaptığı açıklamada, insanlarda tüp bebek, hayvancılıkta da embriyo transferi olarak tabir edilen yöntemin uygulandığı taşıyıcı sığırların doğumu ile Türkiye'nin ilk tüp buzağılarının dünyaya geldiğini söyledi.
Diyarbakır'ın Batman sınırındaki uzak köylerinden Kocalar Köyünde 50 ortaklı bir kooperatifte embriyo transferi gibi hayvancılıkta ileri bir teknolojiyi hayata geçirdiklerini ifade eden Koçkaya, dünyaya gelen yavrularla bu çalışmanın ilk meyvelerini alıyor olmanın sevincini yaşadıklarını belirtti.
Koçkaya, tüp bebek diye bilinen yönteminin hayvanlarda denenmesinin, üniversitede üretilen bilgi ve teknolojinin sahada uygulanışının güzel bir örneği olduğuna dikkati çekerek, “Embriyo transferini diğer kooperatiflerimize de uygulamaya başladık. Bu ilk uygulamanın ardından iki kooperatifte daha embriyo transferini gerçekleştirdik. Taşıyıcı annelerin 8-9 ay sonra doğum yapmalarını bekliyoruz. Üniversite ili işbirliğimiz artarak devam edecek. Bu dayanışma sonucu üniversitelerde üretilen bilgilerin raflarda beklemeyip sahayla buluşmasının ilk meyveleri bu üç küçük buzağı” dedi.
Tüp buzağıların diğer buzağılara göre genetik potansiyellerinin çok yüksek olduğunu kaydeden Koçkaya, yüksek genetik verimliliğe sahip bu sığırlardan elde edilecek embriyolarla bölgedeki hayvan ırkının ıslahının sağlanacağını belirtti.
Koçkaya, tüp buzağıların anne ve babasının Kanada'da olduğunu hatırlatarak şöyle dedi:
“Bu buzağıların diğerlerinden farkı genetik potansiyellerinin çok çok yüksek olması. Çünkü bu buzağıların ailesi burada değil. Anne ve babaları Kanada'da. Burada onları dünyaya getiren sığır onlara taşıyıcı annelik yaptı. Diyarbakır'da hayvan varlığımızın yüzde 45'i yerli kara sığırlardan oluşuyor. Bunların hem et hem de süt verimi düşük. Embriyo transferi ve beraberinde suni tohumlama projesini yaygınlaştırabilirsek ki bu konuda hızla ilerliyoruz; birim hayvan başına düşen et ve süt verimimiz yükselecektir. Şu anda bile Diyarbakır'da hayvan başına süt ortalaması 4-5 litre civarında. Et verimi de oldukça düşük. Bu transfer ile genetik varlığımızın değişmesi sonucu hayvan sayımız aynı kalsa bile hayvan başına elde ettiğimiz et ve süt verimi yüzde 600'e varan artış gösterecektir.”
“KENDİ EMBRİYOLARIMIZI ÜRETMEK İSTİYORUZ”
D.Ü Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Yalçın, hazırladıkları proje kapsamında Kanada'dan ithal ettikleri genetik kalitesi yüksek 375 dondurulmuş embriyoların ilk transferini gerçekleştirdikleri Kocalar köyünde 3 buzağının dünyaya geldiğini, embriyo transferi yaptıkları diğer kooperatiflerdeki taşıyıcı sığırların gebelik kontrollerinin ise sürdüğünü söyledi.
Yalçın, proje kapsamında veteriner fakültesi bünyesinde “Sperma ve Embriyo Üretim Ünitesi” kurduklarını belirterek, bu ünitede Kanada'dan ithal edilen ilk embriyoların transferi sonucu doğan dişilerden alınacak yumurtalardan yeni embriyoların üretileceğini belirtti.
Şu ana kadar 18 embriyo nakledildiğini ifade eden Yalçın şöyle konuştu:
“Sahip olduğumuz kaynakları çiftçinin yararına nasıl kullanabileceğimiz konusunda Tarım İl Müdürlüğü ile ciddi beyin fırtınaları gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmeler sonucu suni tohumlama konusunda çok geri olan Diyarbakır'da bu projeyi çiftçilerimizle paylaştık. Çiftçimiz giderek bilinçleniyor. Bu kapsamda büyük işletmeler kuruluyor. Yurt dışından getirilen embriyolar taşıyıcı annenin bağışıklık sistemini aldığı için sahada hastalıklara karşı çok daha dayanıklılar. Bu nedenle embriyo transferi hayvan ithalinden daha avantajlı. Ancak ithal embriyoların her birinin fiyatı bin doların üzerinde. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla bu embriyoların maliyetini 150-200 dolara kadar düşürüp tüm çiftçilerin imkanına sunabileceğiz. İlk tüp buzağılar büyüdüğünde yararlanacağımız embriyoları ile hem verimi çok yüksek hem de bölge şartlarına adapte olmuş bir hayvan popülasyonu oluşturmayı hedefliyoruz. Bu buzağılar bizim için bir materyal olacak. Fakültemiz bünyesinde bir çekirdek sürü işletmesi kurulması için de bir proje hazırladık. Kendi embriyolarımızı üretmek istiyoruz. Bunun için her tür imkanımız var. 24 ay sonra yeterli olgunluğa erişecek bu buzağıların embriyolarını çiftçilerimizin hizmetine sunacağız.”
Kocalar Köyü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ekrem Çam, ilk kez kendi kooperatiflerinde denenen embriyo transferi sonucu Türkiye'nin ilk tüp buzağılarına sahip olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Bu proje ile hayvancılığın gelişeceğine et ve süt veriminin artacağına inandıklarını belirten Çam, “Buzağılarımıza gözümüz gibi bakıyoruz. Yeni doğan üç buzağımızdan elde edilecek embriyoları diğer hayvanlarımıza da transfer edilmesini istiyoruz. Böylece gerçekleşecek ıslah ile hayvancılıkta büyük ilerleme sağlayacağımızı umuyoruz. Bu projede emeği geçen herkese teşekkürler ediyoruz” dedi.