Ä°lk savaÅŸta ABD'nin BaÄŸdat'a girmesini Türkiye istemedi

Güncelleme Tarihi:

İlk savaşta ABDnin Bağdata girmesini Türkiye istemedi
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 05, 2003 00:00

Milliyet yazarı Hasan Cemal, 'Kürtler' isimli kitabında, ilk Körfez Savaşı'nda ABD ordularının BaÄŸdat'a girmesini, Kürt devleti kurulur gerekçesiyle Türkiye'nin engellediÄŸini açıklıyor. Ä°ddiayı ortaya atanlar da pek yabancımız sayılmaz pek: 1992’de, dönemin Ankara Büyükelçisi Morton Abramovitz söylüyor bu sözleri, 1996'da ise bugünün ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz. ‘‘Bizim BaÄŸdat'a girmemizi bir siz, bir de Suudiler istemedi. Çünkü bu durumda Irak'ın parçalanacağı, Kuzey'de bir Kürt devleti, Güney'de Ä°ran'a yakın bir Åžii devleti kurulacağı akla geliyordu. Bu yüzden Türkiye ve Suudi Arabistan BaÄŸdat'a girmemize karşı çıktı.’’Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal'e bu çarpıcı sözleri söyleyen, ilk Körfez Savaşı sırasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan ve dönemin CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal'a yakınlığı ile bilinen Morton Abramovitz'den baÅŸkası deÄŸildir. Washington'da geçen bu konuÅŸmadan birkaç yıl sonra bu kez Ä°ngiltere'deki ünlü Oxford Ãœniversitesi'nde ABD Barış Enstitüsü tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuyu gündeme ABD'nin ÅŸimdiki Savunma Bakan Yardımcısı olan ve o dönemde John Hopkins Ãœniversitesi'nde dekanlık yapan Paul Wolfowitz getirecektir. Baba Bush ise dönemin BaÅŸbakanı Tansu Çiller'e, Amerika'nın vereceÄŸi kayıplardan çekindikleri için BaÄŸdat'a girmediklerini söylemiÅŸ ve bir de küçük sır fısıldamıştır kulağına: ‘‘Ayrıca Saddam'ın BaÄŸdat içinde nerede olduÄŸunu tesbit etmek konusunda çok zorlandık.’’Hasan Cemal'in DoÄŸan Kitapçılık tarafından yeni yayımlanan ‘‘Kürtler’’ kitabında bu ve benzeri pek çok detay yer alıyor. Cemal'in kitabı, kendi ifadesiyle, 'yirmi dokuzuncu büyük Kürt isyanı'nın tarihçesi niteliÄŸinde. Cemal sorularımızı cevapladı:Neden Kürtler?- Ä°slamcılıkla birlikte Türkiye'nin iki büyük sorunundan biri Kürt sorunu. Bilhassa PKK'yla birlikte Türkiye'yi kanatan bir sorun. Buna sadece ‘‘PKK terörü’’ deyip geçemiyorsunuz. PKK'nın beli kırıldı, Apo hapiste ama Kürt sorunu yine devam ediyor. Çünkü sorunun kültürel ve insani boyutu devam ediyor. Ben de zaten bu insani boyutu ön plana çıkartmaya çalıştım. Zaten o nedenle kitabı Liceli siyah rugan papuçlu Ali Dayı'ya armaÄŸan ettim.Çarpıcı bir iÅŸkence sahnesiyle baÅŸlıyor kitap...- Önce ÅŸunu söyleyeyim: Devletin PKK'ya karşı verdiÄŸi mücadele, meÅŸru bir mücadele. Ama bu meÅŸru mücadele sırasında yapılmış pek çok yanlış var. Kitabın başında yer alan, Felat CemiloÄŸlu'na Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde yapılan tüyler ürpertici iÅŸkence bunun trajik bir örneÄŸi söz geliÅŸi. Zaten bu nedenle bu cezaevi PKK'ya militan üretme fabrikası gibi çalışıyor o dönemde.Bir gazeteci olarak, kitabı yazarken en çok nerelerde zorlandınız? - Gazetecilikte önemli olan, fotoÄŸrafı mümkün olabildiÄŸince objektif çekebilmektir. Yorum ayrı. Ben o bölgeyi sürekli gezdim ve kendimi o insanların yerine koyarak sorunu anlamaya çalıştım. Bir yandan da daÄŸda görev yapan askerle yattım, komutanlarla konuÅŸtum, onları da anlamaya gayret ettim. Benim amacım bu duyarlıkları karşılıklı ortaya koymak ve sorunun daha iyi kavranmasını saÄŸlamaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Kitapta bugün devam eden savaÅŸa dair önemli ipuçları da var...- Çünkü Birinci Körfez Savaşı, PKK'nın güçlenmesi için çok önemli bir zemin hazırlamıştır. Kuzey Irak'ta meydana gelen güvenlik boÅŸluÄŸunu PKK doldurdu ve Irak ordusundan kalan silahlara da el koydu. Aynı zamanda, sorun uluslararası camiaya da taşındı. Çözüm ne peki?- Çözüm devletin demokratikleÅŸmesi elbette. Ä°nsanların radyo ve televizyonları olsun, okullarında dillerini öğrensinler. O vakit Kürt sorunu sorun olmaktan çıkar. Bütün bunları PKK'nın kazanımları olarak deÄŸerlendirenler var...- PKK, masum sivilleri öldürerek insanlığa karşı ağır suçlar iÅŸledi ama Kürt sorununu da uluslararası arenaya çıkarmayı baÅŸardı. Bunu görmemek mümkün deÄŸil. KonuÅŸmanın başında, diÄŸer önemli sorunun Ä°slamcılık olduÄŸunu söylediniz. Sonraki kitap Ä°slamcılık üzerine mi olacak?- Hayır, onun için henüz erken. Sonraki kitap, benim Cumhuriyet Gazetesi yıllarıma iliÅŸkin olacak. KÄ°TAPTAN ALINTILARDoÄŸu Perinçek’in PKK’da U dönüşü25 Mart 1990 tarihli 2000'e DoÄŸru dergisine gelince (DoÄŸu Perinçek o tarihlerde Apo ve PKK'nın saflarında yer tutuyordu), ‘Nusaybin, Cizre, Silopi ve Ä°dil'de 'Ä°ntifada' yayılıyor; halkın silahı taÅŸ, barikatı varil...’ diye kamuoyuna duyuruyordu. Çankaya toplantısında OlaÄŸanüstü Hal Bölge Valisi KozakçıoÄŸlu, daha çok basının GüneydoÄŸu'yu nasıl izlemesi ve yazması gerektiÄŸi konusu üzerinde duruyor. ‘Bir milli meselede sizden destek istiyoruz’ dedikten sonra ÅŸunları ekliyor: ‘ManÅŸetlere, baÅŸlıklara dikkat edin. Bölücü hava olmasın.’ Tank deÄŸil, roket sesiyle uyanmakCudi Dağı, 2102 rakımlı Derhızyı Tepesi (...) Tam içim geçer gibi olurken müthiÅŸ bir patlama! Yataktan fırlıyorum. Taciz mi? Sıcak temas mı? Gece talim atışı mı? Derken müthiÅŸ bir patlama daha... Hani denir ya kulakları sağır edercesine. Ä°ÅŸte öyle bir ÅŸey (...) Hızla, biraz da ÅŸaÅŸkınlıkla giyinmeye çalışıyorum (...) Sonra kendimi hızla dışarı atıyorum. Gözlerimi kapkaranlığa alıştırmaya çalışırken bir ses yükseliyor: ‘‘Şu Allah'ın iÅŸine bak! Hasan Cemal bu defa tank sesiyle deÄŸil, roket sesiyle uyandı.’’Gülüşmeler... Ama ben gülemiyorum.Sesin geldiÄŸi tarafa doÄŸru yürüyorum. Bana gösterilen kayanın dibine alelacele iliÅŸmeye çalışırken müthiÅŸ bir patlama daha. Allak bullak oluyorum (...) Patlamayla birlikte olduÄŸum yere kıç üstü çöküyorum. Popomun altındaki bu yumuÅŸaklık da ne demeye kalmadan, canhıraÅŸ bir köpek havlamasıyla nereden geldiÄŸimi ÅŸaşırıyorum. Tabur köpeÄŸinin üzerine oturmuÅŸum!Hep Cengiz Çandar yüzünden(Mesut) Yılmaz, beni de eleÅŸtiriyor. ‘‘Her seferinde gazeteci gibi deÄŸil, biraz devlet sorumluluÄŸu içinde yaz’’ diyor. Kürt sorunu konusunda sözü CumhurbaÅŸkanı Özal'a getiriyor:- Böyle ÅŸeyleri Özal'ın kafasına Cengiz (Çandar) soktu.Özal'ın GüneydoÄŸu konusundaki tutumunun ANAP içinde kendi elini güçlendirdiÄŸi kanısında Yılmaz. Bir ara şöyle dedi: - Amerikalılar, Özal'ın kulağına üflüyor, o da konuÅŸuyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!