Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da 1947 yılında dünyaya gelen Süsoy, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünden mezun olduktan sonra başladığı gazetecilik mesleğine 1963 yılında Akşam Gazetesi'nde başladı. İlk röportajını büyük ozan Aşık Veysel'le yapan Süsoy, Hayat ve Ses dergilerinde kazandığı deneyimin ardından, Milliyet Gazetesi'nin çatısı altında olan Hey ve Tele Magazin dergilerinin kurucu-yazıişleri müdürlüğünü sürdürdü. Daha sonra Güneş Gazetesi'nde magazin müdürlüğü yapan Yener Süsoy, bu görevinin ardından tekrar Milliyet Gazetesi'ne geri dönerek yazıişleri müdürlüğü yaptı. 1980'li yıllarda Hürriyet Gazetesi'nde çıkan eklerin de yazıişleri müdürlüğünü yapan usta gazeteci, basın dünyasında, 'Virgülüne Dokunmadan' başlıklı röportajlarıyla da adından söz ettirdi. Yıllardır Hürriyet Gazetesi'ndeki röportajlarını başarıyla devam ettiren Süsoy'un cenazesi yarın Ataköy 5'inci Kısım Camii'de kılanacak öğle namazından sonra Kazlıçeşme Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Yener Süsoy'un ani kaybı, sanat, siyaset, müzik ve sosyete dünyasında büyük şok yarattı. Süsoy'un röportaj yaptığı ünlü isimler, "bizler çok iyi bir gazeteciyi ve iyi bir dostu kaybettik" dedi...
Hülya Avşar: "Yener Süsoy'la çok eski yıllara dayanan dostluğumuz vardı. Ataköy'den aile olarak tanışırız... Meslek hayatında cana dokunmadan yazan, ender insanlardan biriydi. Çok iyi yazmanın yanı sıra, dosluğu da iyi bilen, çok dürüst bir inandı. İnanın çok üzüldüm, böyle bir durumda ne söylenir bilemiyorum. İşte hayat bu kadar kısa. Ailesine ve basın dünyasına başsağlığı diliyorum."
Kayahan: "Hem arkadaş, hem gazeteci olmayı başarabilen çok iyi bir dostumdu. Allah'tan rahmet diliyorum..."
Tarık Akan: "Yener benim çok eski bir dostumdu. Şu an şok yaşıyorum. Daha bayram öncesi beni aradı ve ne zaman röportaj yapacağımızı sormuştu. Ben de
Kadir İnanır: "Çok iyi bir gazeteci, çok iyi bir arkadaştı. Genç yaşta kaybettik, çok iyi işler yapacaktı ama Allah aramızdan aldı. Tüm basın camiasının başı sağolsun, sevdiklerine ve ailesine sabır diliyorum. Çok üzüldük, özleyeceğiz."
İbrahim Tatlıses: "30 yıllık dostumdu. Adam gibi adamdı, abimdi, çok üzüldüm! 30 yıldır benim hep yanımda oldu. Kendisini asla unutmayacağım. Yürekten sevdiğim, çok değer verdiğim biriydi. Hayatı boyunca hep düzgün insan olarak yaşadı. Aynı zamanda düzgün insana destek veren biriydi. Geçtiğimiz günlerde Etiler'de resturant açacağımı söyledim. O da bana adını, "İbo's" koymamı önerdi. Avrupa'da hep böyle olduğunu söylemişti. Allah mekanını cennet yapsın, ailesinin basın camiasının başı sağolsun."
Erdal Özyağcılar: "Bugün sabah öğrendim ve mahvoldum. Çünkü çok dürüst, kendine özgü, mesleğine saygılı, hçbir zaman küçüklüğe, zayıflığa ve basitliğe kaçmamış, gazeteci karakterini hiç bir zaman bozmamış, akıllı, zeki, Türk basınında nadir röportaj yapan ustalardan biriydi. Basının süper starıydı ama kendini medya starı yapmadı. Bir ay evvel benimle ve Sumru ile röportaj yapmıştı. Ve dedi ki, 'O röportajın tadı damağımda kaldı. Geçen cuma Yabancı Damat'ı seyrettik. Aklıma geldi, aradım' dedi. Şimdi aramızdan ayrıldı, gitti..."
Ali Poyrazoğlu: "Yurt dışındayım, şimdi sizden öğrendim ve çok üzüldüm. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Allah rahmet eylesin öncelikle... Benim arkadaşımdı, Türk basınına çok büyük emekleri olmuş, kalemi güçlü, çok akıllı sorularla insanların ruhunun fotoğrafını çeken, konuştuğu insanlardan, Türkiye'ye kuş bakışı insan manzaraları çıkaran, önemli bir gazeteciydi."
Kenan Işık: "Şimdi öğrendim, çok feci bir haber benim için. Çok üzüldüm. Bence o sadece bir gazeteci değildi. Ben hayatım boyunca bir gazetecinin insanın hayatında bu kadar yakın dostu olabileceğini düşünmemiştim ama Yener benim bu düşüncemi değiştirmişti. Her fırsatta, bayramda, özel zamanlarda, normal zamanlarda insanın çok yakınında olan bir dost olduğu hissini hep verirdi bana. Bu sadece benim için değil, herkes için böyleydi. Çok gençti bir kere. Ölümün genci yaşlısı olur mu bilmiyorum ama benim için genç ölümler biraz daha ağır geliyor. Eşine, akrabalarına ve Hürriyet Ailesi'ne baş sağlığı diliyorum."
Cem Davran: "Çok üzüldüm. Yeni yılın ilk gününün acı sürprizi. Yener Ağabey benim yüreğimden geçen cümlelerle konuşan bir insandı. Ben hayatımda yaptığım en güzel röportajı yaptım onunla. Her ölüm erken ölümdür. Ama bu biraz kabul etmesi zor. Bizim tiyatroda ustalara söylenen sözü çok yakıştırıyorum bu duruma. Üstüne yıldızlar yağsın."
Nedim Saban: "Her zaman sen sorardın! Şimdi ben soruyorum, senin gibi yaşama sevinciyle dolu bir insana ölüm yakıştı mı? Birkaç yıl önce yaptığımız röportaja İletişim Fakültesi öğrencisi gibi heyecanla gelen, istediği soruyu soran ve soru sormasında usta olan bir kişi, röportajı deşifre ederken yanlış anlamalara yol vermemek için 3 kez telefon eden ve röportaj yapmanın istediği soruyu sormak ve istediği cevabı almak değil, sorumluluk olduğunu genç
Şehrazat: "Çok büyük duayeni, aile bireyini kaybettik. Şu an şoka girdim. Beni kendisi her ay arayıp güldürür ve şakalar yapardı. Şimdi onu çok özleyeceğim. Çok kıymetli, çok candan ve kaliteli bir insandı. En çok özleyeceğim şeyi telefonunu... Şekerim diye arardı beni..."
Deniz Seki: "Gazetecilik mesleğine yakışır son derece şerefli hassiyetli iyi kalpli, dost, çok sevdiğim Yener Süsoyu kaybettğimizi yeni öğrendim. Tarif edilemiyecek kadar üzgünüm. Yener Süsoy'u tanıyan herkese başsağlığı diliyorum."