Güncelleme Tarihi:
Ayrıca, kanserli hücrelerle mücadele edecek bir protein üretildi. TÜBİTAK yöntemiyle üretilen protein, daha sağlıklı, bol ve ucuza mal ediliyor.
TÜRKİYE Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK, İstanbul ve Uludağ üniversiteleri işbirliğiyle yürütülen “Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması Projesi” kapsamında klonlanan, Boz ırkından “Efe” adı verilen buzağı dün boynuna nazar boncuğu takılarak, taşıyıcı annesiyle basına gösterildi. İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Zeynep Çiğdem Kayacan, projenin 2005’te başladığını belirterek, Anadolu topraklarında en az 100 yıldır yaşayan yerli sığır ırklarının, klonlama teknolojisi ile üretilebilmesini amaçladıklarını söyledi. Kayacan, yerli ırkların verimlerinin düşük olmakla birlikte hastalıklara ve zorlu iklim koşullarına dirençli olduğunu ve gelecekte bunun önem kazanacağını vurguladı. Dünya Gıda ve Tarım Organizasyonu’nun, ırkların kaybolmaması için eylem planları hazırlandığını ve gen bankaları oluşturulduğunu belirten Prof. Dr. Kayacan, böylece kaybolan ırkların tekrar doğaya kazandırılabileceğini anlattı.
Efe adının öyküsü
Projenin yöneticisi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Başuzmanı Doç. Dr. Sezen Arat da “Efe’nin ismini annem verdi. Efe, Batı Anadolu’da güçlülüğü ve yiğitliği ifade eder” dedi. Doç. Dr. Arat, Efe’nin 10 gün erken doğduğunu ancak çok sağlıklı olduğunu, doğumundan 3 gün sonra ayağa kalktığını anlattı.
TÜBİTAK’tan yeni protein
TÜBİTAK araştırmacıları donmaya dirençli fare, “Türk malı buzul ayısı”nın ardından transgenik farelerin sütlerinde hücrelerin kontrolsüz bölünmesini önleyen, kanser tedavisinde kullanılan insana ait “interferon gamma” proteini üretti. Dünyada ikinci, Türkiye’de ise ilk kez üretilen interferon gamma, kanserin yanı sıra hepatit, viral enfeksiyonlar gibi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.