İlk kez, Türkiye'de bir köy UNESCO korumasına girdi

Güncelleme Tarihi:

İlk kez, Türkiyede bir köy UNESCO korumasına girdi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2005 13:21

Artvin’in Borçka İlçesi’ne bağlı, Karçal Dağı eteklerinde Gürcistan sınırında bulunan Camili (Macahel) Köyü’nün, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından, ‘İnsan ve Biyosfer Programı’ koruma ağı alanı içerisine alınması köy halkını ikiye böldü.

Köy sakinlerinin bir bölümü bu gelişme ile köyün geleceğinin çok parlak olacağı görüşünü savunurken, bazıları BM Global Çevre Fonu (GEF) projesi ve UNESCO korumasının ne anlama geldiğini, kendilerine ne kazandırıp ne kaybettireceğini bilmedikleri için endişe duyduklarını söyledi.

Kış şartlarının çok zor geçtiği Camili Köyü'nde kış dönemi 6 ay yollar kar yüzünden kapaıyor. Kışın, hastalarını hastaneye yetiştirmek için önce sınırında bulundukları Gürcistan’a geçip oradan Türkiye giriş yapmalarıyla gündeme gelen Calmili, saf Kafkas Arısı Irkı’nın barındığı tek yer olması ve eşsiz doğa güzelliği ile de tanınıyor.

Eski adı ‘Macahel’ olan Camili’de, 2000 yılından beri Çevre ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Global Çevre Fonu (GEF) desteğiyle Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi uygulanıyor. Camili’de 25 bin hektar alanı kapsayan ‘Biyosfer Rezerv Alanı’ içerisinde 2 de, ‘Tabiatı Koruma Alanı’ bulunuyor.

AMAÇ, YÖRENİN BOZULMAMASI

Yetkililer, proje kapsamında halkın da katılımıyla koruma alanlarının oluşturulmasının da bulunduğunu belirterek, proje kapsamında ayrıca kültürel yapının, mimarinin, doğal kaynakların, su kaynaklarının ve ormanın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, bu kaynakların halkla birlikte yönetilmesi, organik tarımın teşvik edilmesinin yer aldığını söyledi.

UNESCO uzmanları biyosfer rezervine, ‘Biyolojik çeşitliliği korumak’, ‘Bozulmamış eko sistemlerin devamlılığını sağlamak’, ‘Doğal sistemler ve bu sistemlerin zamana bağlı değişimlerini önlemek’, ‘Geleneksel arazi kullanım biçimleri hakkında bilgi sahibi olmak’, ‘Doğal kaynakların yönetiminde, sürdürülebilir yöntemlerin kullanımına dönük bilgileri paylaşmak’ ve ‘Doğal kaynakların yönetimindeki sorunların çözümünde işbirliği yapmak’ için ihtiyaç olduğunu belirtti.

Bu arada, bölgede faaliyet sürdüren TEMA Vakfı da, köylülerin Kafkas Irkı Ana Arı yetiştirmelerine katkı sağlıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde farklı türlerdeki kuşların önemli göç koridorlarından birini de oluşturan Camili yöresinde, bu amaçla Kuş Gözlem Evi ile idari ve sosyal tesisler binasının yapımı da sürdürülüyor.

TÜRKİYE'DEN İLK BÖLGE

Dünyada şu ana kadar 102 ülkeden 482 site, UNESCO’nun ‘biyosfer rezerv’ koruma alanı içerisinde bulunuyor. Önceki akşam düzenlenen törenle, Artvin’in Camili Köyü nün de içerisinde yer aldığı 17 ülkeden 22 site daha dünyada koruma altındaki ‘biyosfer rezervi’ içeren bölge beratını aldı. Türkiye’den ilk kez bir bölgenin, UNESCO’nun bu alandaki koruma sitesi içerisine girdiği belirtildi.

BAZI KÖYLÜLER ANLAMADI

UNESCO’nun aldığı karar, köy halkının çoğunluğu tarafından olumlu karşılanırken, bazı köylüler alınan karara korku ve kuşku ile yaklaştı. Kararın ne getirip ne götüreceğini tam olarak anlayamayan köylüler, UNESCO’nun aldığı karar sonucu bazı kısıtlamalar ile karşı karşıya kalacaklarını ve ekim yaptıkları alanların ellerinden gideceği korkusunu taşıyor.

Olumsuz düşünenlerin yanı sıra, UNESCO’nun aldığı kararın kendilerine çok şey kazandıracağını düşünen bazı köy sakinleri, tüm dünyanın gözünün artık Camili’de olacağını, turizm açısından büyük gelişmeler yaşayacaklarını, bu nedenle turizm yatırımlarına şimdiden başlamaları gerektiğini söyledi.

HACETTEPE MEZUNU ARICI

Köy sakinlerinden Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Mezunu Kemal Özdoğan, okulu bitirdikten sonra mesleği ile ilgili bir iş yapmadığını belirterek, köyünde eşi Mine Özdoğan ile birlikte Kafkas Irkı Ana arı yetiştirdiklerini anlattı.

Özdoğan, “yetiştirdiğimiz arıları tanesi 25 YTL’den satıyoruz. Ayrıca bal üretimi de yapıyoruz. Köyümüzün UNESCO tarafından koruma altına alınmasını ben memnunlukla karşılıyorum. Uzun vadede bu kararın büyük getirilerini göreceğimize inanıyorum. Ayrıca doğup büyüdüğüm ve yaşadığım yerin dokusu da zarar görmeyecek” dedi.

Camili İlköğretim Okulu Müdürü Zekariya Özder ve vekil öğretmen Sevgi Sav ise, köylerinin çözüm bekleyen bir çok sorunu olduğunu hatırlatarak, köy halkının GEF projesi ve UNESCO nun kararı hakkında yeteri kadar bilgilendirilmediği için kuşkulu olduğunu söylediler.

Ev kadını Hacer Yavuz ise, yapılan çalışmaların ne anlama geldiği hakkında bir bilgi sahibi olmadığını, bu kadar çok devlet adamının köylerine gidip gelip uğraşmaları nedeniyle, iyi bir şey olacağını düşündüğünü ifade etti.

SESSİZ ENDİŞE
Bazı köylüler ise, ekim alanlarının daraltılacağı endişesi taşıdıklarını, alınan UNESCO kararı ile GEF projesinin kendilerine fayda yerine zarar getireceğini düşündüklerini söylediler.

Köy halkının azımsanmayacak bir bölümü, düşüncelerini yüksek sesle dile getirmeseler de, köylerine gösterilen yakın ilgiden rahatsız olduklarını, gelişmelerin yarardan çok zarar getireceği endişesi taşıdıklarını hissettirdiler.. Bölgede, gelişmelerin yöre sakinlerince yeterince anlaşılamadığı ve bu nedenle kuşkuların giderilemediği gözlendi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!