Güncelleme Tarihi:
Ä°KÄ° FÄ°LMÄ°YLE ALAIN DELON
Festivalin, "Beyazperdede Bir İlah", bölümünde dokuz filmi gösterilecek olan Fransız aktör Alain Delon, festivalin ilk günü olan 13 Nisan'da, biri Beyoğlu Sinepop'da, diğeri Kadıköy Rexx'de iki filmiyle sinemaseverlerle buluşuyor.
Fransız sinemasının ustalarından Rene Clement'ın yönetiminde oynadığı "Kızgın Güneş" (Plein Soleil) Alain Delon'un meslek yaşamında bir dönüm noktası. O döneme kadar güzel yüzüne uygun romantik aşık rollerinde oynayan Delon, Kızgın Güneş ile sonradan pek çok örneğinde rol alacağı farklı bir kulvara geçiş yaptı.
Clement'ın 1960'ta çektiği "Kızgın Güneş", ünlü yazar Patricia Highsmith'in "Becerikli Bay Ripley" adlı romanının uyarlaması. Bu filmde Highsmith'in ünlü kahramanı Ripley'i canlandıran Delon, karakterinin psikolojik çalkantılarını başarıyla beyazperdeye yansıtıyor.
Seyirciyi diken üstünde oturtan, merak içinde bırakan bir gerilim "Kızgın Güneş". Bu arada Highsmith'in Becerikli Bay Ripley adlı romanını Clement'dan yıllar sonra Anthony Minghella'nın da sinemaya uyarladığını hatırlatalım.
Yarınki diğer Alain Delon filmli "Ayrı Odalar" (Notre Histoire). Yine bir usta yönetmenin Bertrand Blier'nin imzasını taşıyan bu filmde Delon, orta yaş krizindeki bir adamı canlandırıyor.
Film, Robert adlı bir adamla Donatienne adlı bir kadının üzerine kurulu. İkili, trende tanışır. Kadın adama, trende tanışan ve sonsuza kadar ayrılmadan önce bir tek gece birlikte olan bir kadınla erkeğin öyküsünü anlatır. Robert ondan öyle etkilenmiştir ki, onun bu imasını kulak arkası edip Donatienne'in dağdaki şalesine yerleşir. Birbirleriyle gerçek bir ilişki kuramadıkları garip bir dünyada yaşarlar. Yıllardır uyumamış gibi görünen Delon, Blier'in bu sıradışı filmindeki performansıyla 1984 César ödülünü aldı.
Kızgın Güneş
13 Nisan Cumartesi/ Saat: 19:00/ BeyoÄŸlu Sinepop
Ayrı Odalar
13 Nisan Cumartesi/ Saat: 16:00/ Kadıköy Rexx
TABIO BU KEZ YALNIZ
Kübalı yönetmen Juan Carlos Tabio, festival seyircisi için tanıdık bir isim. Tomás Gutiérrez Alea ile birlikte yönettiği Çilek ve Çikolata, Guantanamera adlı filmleri önceki festivallerde gösterilen yönetmen, ortağı Alea'nın 1996'da ölmesinden sonra yalnız çalışmaya başladı.
Tabio'nun yalnız başına yönettiği Otobüs Durağı (Lista De Espera), tıpkı daha önceki filmleri gibi insanın yüreğini ısıtan keyifli bir alegori.
Bu kez Küba'nın harap bir terminalinde otobüs bekleyen yolcular üzerine odaklıyor kamerasını Tabio. Yolcular bekler, ama otobüs bir türlü gelmez. Gidecek başka yeri olmayan yolcular da zorunlu ikametgahları olan terminali yaşanır bir yer haline getirmeye çalışırlar.
Arturo Arango'nun öyküsünden uyarlananOtobüs Durağı'nda, Tabio'nun, Çilek ve Çikolata'da da birlikte çalıştığı Jorge PerugorrÃa ve Vladimir Cruz baÅŸrolleri paylaşıyor.
Otobüs Durağı
13 Nisan Cumartesi/ Saat: 13:30- 19:00/ BeyoÄŸlu Atlas
BABASININ İZİNDE BİR GENÇ YÖNETMEN
İlk günün dikkat çeken filmlerden biri de yine festival seyircisinin iyi tanıdığı Rus yönetmen Sergei Bodrov'un baba mesleğini seçen oğlu Sergei Bodrov Jr'ın ilk filmi Kızkardeşler (Sestry).
Geçen yıl "en iyi ilk film" dalında Rusya Ulusal Ödülü'nü kazanan filmde genç Bodrov, koşulların zorlamasıyla biraraya gelen üvey kızkardeşlerin öyküsünü anlatıyor.
EleÅŸtirmenlerin "gelecekte babasını aratmayacak" diye tanımladığı Sergei Bodrov Jr festival seyircisi için ilginç bir keÅŸif olacak gibi görünüyor.Â
Kızkardeşler
13 Nisan Cumartesi/ Saat: 10:30/ BeyoÄŸlu BeyoÄŸlu