Güncelleme Tarihi:
THE ONE AND ONLY
SADECE SEN
Yön: Simon Cellan Jones
Oyn: Richard Roxburgh, Justine Waddell, Jonathan Cake,
Tür: Romantik-Komedi
Romantik komedilerin Los Angeles'tan gelmesine, hadi olmadı, en azından her romantik komedide Amerikan parmağı olmasına o kadar alışmışız ki, İngiltere'nin kuzeydoğusunda geçen bu Avrupalı romantik komedi ilk başta şok etkisi yaratıyor insanda. Bizler şoku atlatıp, filmin tarzına (ve de aksanına) alışmak için çaba harcarken, o da serpilip, gelişiyor ve güzelleşiyor zaten.
Sadece Sen, bir Danimarka yapımının İngilizler tarafından ele alınarak, yeniden çevrimi. Film, "İlk bakışta aşk mümkün mü?" sorusuna cevap arıyor gibi görünse de, evlat edinmeden evlilik kurumuna kadar pek çok farklı konuya dokundurmayı da ihmal etmiyor.
AKDENİZ HAVASI İTALYA'DAN
Açılışı, çocuk istemek dışında başka hiç bir ortak noktaları olmayan iki çiftin doktor randevularından görüntülerle yapıyoruz.
Hemen hatırlatalım, yeni tanıştığınız çiftlerin aksanlarına alışana dek hayli bir çaba harcamanız gerek. Film, İngiltere'de geçse de, duyduklarımız, alıştığımız Londra aksanından oldukça farklı. Bu film için uydurulmuş gibi duran ama gerçekte var olan Geordie aksanıyla konuşuluyor.
Ve tabii bir de bizlere Akdeniz havası solutan İtalyan futbolcumuz Sonny (Jonathan Cake) var. İngilizce konuşan bir İtalyan nasılsa, o da öyle konuşuyor ve konuşmalarına eşlik eden el kol hareketleriyle heyecan içinde derdini anlatmaya çalışıyor. Onun derdi bir an önce baba olabilmek. Ama güzel karısı Stevie (Justine Waddell) hamile kalıp şişmanlamaktan, şeklinin bozulmasından korkuyor.
Kaslarına, güzellik salonundaki genç kız dahil, herkesin hayran olduğu Sonny, karısını bebek konusunda ikna etmekte zorlanmıyor tabii.
Stevie ve Neil, her iki çiftin de çocuk özlemine, farklı yöntemlerle de olsa, çare bulduğu bir anda tanışıyorlar işte. Birbirlerine ait oldukları belli, ama bir araya gelmeleri de bir o kadar imkansız görünüyor.
ARAP ATI GİBİ BİR FİLM
Sadece Sen'in derlenip toplanması da bundan sonra oluyor. Film sonradan açılıyor anlayacağınız.
İlk başta kör topal ilerleyen, saçmalıklar ve zorlamalarla dolu olan senaryo toparlanınca oyuncuların da kendilerini daha rahat hissettikleri belli. Gözümüze de daha bir hoş görünüyorlar zaten.
Hoş ve boş İtalyan futbolcuyu oynayan Jonathan Cake bile sonlara doğru daha sempatik duruyor perdede.
Ama filmin etkileyici performansları, Görevimiz Tehlike 2 ve Moluin Rouge'dan hatırlayacağınız, Avustralyalı aktör Richard Roxburgh ve güzeller güzeli Justine Waddell'dan geliyor.
BU NASIL İNGİLİZCE?
Sadece Sen'de, muhtemelen bugüne kadar duyduğunuz en tuhaf İngilizceyle karşılaşacaksınız. Filmde oyuncular Geordie aksanı denen ve yöre halkının kullandığı İngilizce aksanını kullanmışlar. Başrol oyuncularından biri olan Roxburgh bir Avustralya'lı olmasına rağmen diğer oyuncularla birlikte bir diyalekt eğitimcisi ile birlikte çalışmış ve yöre halkından farksız konuşmayı başarmış.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
MAN ABOUT TOWN
ŞEHRİN ADAMI
Yön: Mike Binder
Oyn: Ben Affleck, Rebecca Romjijn, John Cleese
Tür: Aksiyon-Drama
Süre: 96 dk.
Amerika'dan önce Türkiye'de
Son filmlerinde hüsrana uğrayan ve çok eleştirilen Ben Affleck, Amerika'da henüz gösterime girmemiş son filmi Şehrin Adamı ile izleyicinin karşısında.
Affleck, samimi bir performans sergilediği filmde Los Angeles'lı menajer Jack Giamoro'yu canlandırıyor. Televizyon ve sinema dünyasının gözde yetenek avcılarından biri olan Jack'in yaşamının bir anda altüst olmasını izliyoruz. Başarılı bir kariyeri, parası, ve Nina (Rebecca Romijn) adında güzel bir karısı olan Jack, önce karısının kendisini aldattığını öğreniyor, sonra da kendi işinde sorunlar yaşamaya başlıyor. Biz de o arada, Hollywood'un rekabetçi ortamında hırsların, zirve kavgalarının nelere mal olduğunu açıkça görüyoruz.
Kısa bir süre önce Öfkeli Aşıklar filmini izlediğimiz yönetmen Mike Binder, ufak bir rol de aldığı Şehrin Adamı'nda esprili bir anlatım tarzı benimsemiş.
Ben Affleck'in başarılı oyunculuğunu göz ardı etmemek gerek. Şehrin Adamı, Affleck'ten hoşlanmayanların fikirlerini değiştirmelerine neden olabilecek bir film. Hollywood'un kirli ve rekabet dolu dünyasına göz atmak için de iyi bir fırsat.
LES CHEVALIERS DU CIEL
GÖKYÜZÜ SAVAŞÇILARI
Yön: Gerard Pires
Oyn: Benoit Magimel, Clovis Cornillac, Geraldine Pailhas
Tür: Aksiyon - Macera
Süre: 102 dk.
Fransa'nın Top Gun'ı
Göklerde geçen, Top Gun benzeri bir film günümüzde çevrilse, işe bir de Fransızlar el atmış olsa ne olurdu, diye merak ediyorsanız, cevap Gökyüzü Savaşçıları'nda.
Uluslararası entrikaların döndüğü bir ortamda bir Mirage uçağını haksız yere düşürmekle suçlanan iki Fransız pilotun hikayesini anlatıyor film.
Göklerin hakimi yakışıklı pilotu Benoit Magimel canlandırıyor. Clovis Cornillac'ın oynadığı ikinci pilotumuz ise aklını karşı cinsle bozmuş, son derece sevimsiz bir tip. Eğlence ve komedi belli ki onun üzerinden verilemeye çalışılmış, ama ters tepmiş.
Klişelerle örülü, boşluklarla dolu senaryo kör topal ilerlerken filmin vurucu özelliğinin havada yapılan çekimler ve kuşbakışı izlediğimiz muhteşem manzaralar olduğunu görüyoruz. Yönetmen hikaye anlatımında değil de, bu çekimlerde daha başarılı olduğunu anlamış olacak ki, onlara ağırlık vermiş, bol tekrar yapmış. O kadar ki, ilerleyen dakikalarda deja-vu yaşıyor gibi hissetmeniz olası.
Fransızların Top Gun'ı olarak görülen Gökyüzü Savaşçıları, daha çok uçaklara özel ilgisi olanlara ve havada geçen aksiyon sahnelerinden hoşlananlara hitap ediyor.
İlgilenenlere not düşelim; filmin Paris semalarında çekilen son sahneleri Bastille Günü'nde tamamlandı. Çünkü jet uçaklarının Paris üzerinde uçmasına sadece o günkü kutlamalarda izin veriliyordu.