Son dakika haberi: İlk görüşte aşık oldum

2007 yılında kızları Elis, 2009 yılında ise oğulları Arda dünyaya gelmiş. Erkan Bey’in yoğun iş temposuna siyaset de eklenince sorumluluk biraz daha binmiş mimar Nadire Hanım’ın omuzlarına. Gündüzleri mimarlık ofisinde çalışmış, akşamları ise eşiyle kapı kapı ev ziyareti yapmış. “Dokunmak çok önemli” diyen Nadire Hanım, eşinin yanında birçok seçim atlatan biri olarak o günlerin farklı ve unutulmaz tecrübeler olduğunu anlattı.

URFA’DA DOĞAN MERSİN KIZI

Sizi tanıyalım. Kimdir Nadire Aydın?

Aslen Mersinliyim ama 1977’de Şanlıurfa’da doğmuşum. Urfa’da doğan Mersin kızıyım. Babam eczacı, Erkan ile meslektaşlardı. Askerlikten dolayı annem ile birlikte Mersin’den Şanlıurfa’ya gitmiş ve bir yıl orada kalmışlar. Onlar Urfa’dayken de ben doğmuşum. 15 günlük olduğumda ise babamın askerlik görevi bitmiş ve Mersin’e dönmüşler. Babam hatıra kalsın diye Mersin’deyken kimliğimi Şanlıurfa diye çıkarttırmış. 99 yılında Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümünden mezun oldum. Bir buçuk yıl İstanbul’da kaldım ve Mimar Sinan Üniversitesi’nde master yaptım. Tezin ardından ise 2002 yılında Bursa’da kendi mimarlık ofisimi açtım.

YENİ YILIN ARMAĞANI

Nasıl tanıştınız?

Erkan Aydın: 2002’yi kapatıp 2003’ten yeni sayfa açacağımız yılbaşı akşamıydı. Bizim eczacı grup ile Nadirelerin mimar grubu yılbaşı organizasyonu yapmışlar. 10’ar, 15’er gruplar halinde geceyi kutlayacağımız yerde buluştuk. Nadire ile de o gece tanıştık. Yeni yılın armağanıydı Nadire, ilk görüşte aşık oldum ben. Bir buçuk sene içinde de evlendik.

DİREKT ‘EVET’ DEDİM

Nadire Aydın: Erkan ile de tesadüfen aynı masada yan yana oturmuştuk. Bütün gece sohbet ettik. İlk görüşte aşık oldum dedi ya az önce, gerçekten de öyle davrandı. Ben de çok etkilendim. Telefon numaraları alındı verildi, evlere dağıldık. Ertesi sabah oldu, kız kardeşimle oturuyoruz. Erkan’ı anlatmaya başladım. Arar mı aramaz mı, ararsa ‘Evet’ mi diyelim, ‘Hayır’ mı diyelim şeklinde konuşurken telefonum çaldı. Arayan Erkan’dı; ‘Yemek yiyelim mi’ diye sordu. Ben direkt ‘Evet’ dedim.

GÖZLERİ YAŞARTAN TEKLİF

Evlenme teklifi ilk görüşte aşk gibi hızlı mıydı?

Tanıştıktan bir yıl sonra evlilik teklif etti Erkan. Çok güzeldi. O gün aslında biraz anlamıştım. Bursa’da Botanik Parkın içinde küçük bir restoran vardı. Orada bir masa ayırtmış, duvarda Akdeniz haritası; Mersinliyim ya. Orada güzel bir yemek yedik ve ardından evlilik teklifinde bulundu. İkimizin de gözleri yaşarmıştı, ikimiz de ağlamak üzereydik. 2004 yılının Eylül ayında evlendik.

ROMANTİK VE KISKANÇ

Birbirinizi anlatır mısınız?

Erkan inanılmaz çalışkandır. Çok romantiktir. Özel günleri hiç atlamaz, mutlaka bir çiçekle gelir; bir bakarsınız bir albüm, bir fotoğraf çerçevesi yaptırmış. Ev becerisi yoktur. Mutfağa yemek yemeye girer. Ampulleri de ben takarım. Televizyon bozulsun onu da ben yaparım. Çocuklar evde bir yerde, bir eşyada sorun olduğu zaman ilk ‘anne’ diyorlar.

Erkan Aydın: Çocuklar eğitim, sağlık, yaşam gibi alanlarda kaybolsaydı siyaseti de yapamazdık. Nadire hiç gözümü arkada bırakmadı, sağolsun. Kafam o nedenle çok rahat,

“ARKANDAYIM” DEDİM

Siyaset yolunda neler yaşadınız?

Erkan zaten hep çok yoğundu. Siyaset yapmak istediğini, 2014 yerel seçimlerinde Osmangazi Belediye Başkan adayı olmak istediğini söyledi. İlk sözüm, ‘Arkandayım’ oldu ve: ‘Her zaman her kararına saygı duyar ve destek olmak isterim’ oldu. 2014’te ön seçimle adaydı. Osmangazi CHP için zor hatta imkansıza yakın bir bölgedir. Gün içinde çalışıyordum, akşamları ise her programa olmasa da özellikle ev ziyaretlerine gidiyordum. Bazı mahallelerde insanlarla o kadar samimi olduk, hayatlarına öyle dokunduk ki, bir ev ziyaretinden çıkarken teyzenin biri bana, ‘Biz CHP’yi hiç böyle bilmiyorduk’ dedi.  Biz o mahalleden birinci parti olarak çıktık.

BABAMLAR İSTEME İÇİN BURSA’YA GELDİLER

İsteme mevzusu biraz ilginç oldu. Ben babamları Bursa’ya çağırdım, Mersin’e gitmemiz gerekirken. Unutkanlık başladı diyorum ama bakın bunu unutmuyorum (Gülüyor). Erkan, bunu niye böyle yaptık bilmiyorum ama evet, olmuş bir hatamız. Annemle babam, beni isteyecekler diye buraya geldiler. Erkan evlilik teklifi etti ben babamı aradım. ‘Babacığım böyle böyle bir durum var. Telefonda söylemek istemezdim ama görüştüğüm birisi var hem de meslektaşın. Benimle evlenmek istiyor ama ailelerin görüşmesi için sizin Bursa’ya gelme imkanınız var mı’ diye sordum. Hemen ‘Tamam’ dedi. Babamı şubat ayında kaybettik. Erkan’ı da çok severdi.

ÇOCUKLARIN KAYAK TUTKUSU

Bu koşturmacada kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Çocukların ikisi de babaları gibi kayağa meraklı. 3-4 yaşlarındalardı başladıklarında. Arda’nın okullar arası yarışlarda Türkiye birinciliği bile var. Pandemi öncesinde hafta sonları çoğu zaman Uludağ’daydı çocuklar. Erzurum, Kayseri, Sarıkamış’ta kamplarda geçti yılları. Yılda birkaç kez Avusturya’ya gidiyorlardı. Şimdilerde hem Elis hem de Arda iple çekiyorlar dağa çıkmayı. Onların kayak tutkusu, benim de kendime vakit ayırabilmeme yardımcı oluyordu.

DUMAN VE ŞERO

AYDIN Ailesi evlerini iki can dostlarıyla paylaşıyorlar. 4 yaşındaki kedi Şero ve 8 aylık olan köpek Duman ailenin de maskotları olmuşlar. Şero, dünyanın en özgür kedilerinden sayılabilirmiş. Sabah açık bulduğu kapıdan çıkar, acıkınca dönermiş. Duman ise epeyce hareketli. Erkan Bey’i gördüğü anda çılgına dönüyor. 30 kiloluk haline bakmadan atlamasıyla Erkan Bey’in kucağına çıkması bir oluyor.

ELEKTRİKLİ SCOOTER EĞLENCESİ

VEDALAŞACAĞIMIZ sırada kapının önünde iki tane elektrikli scooter görüyoruz. “Çocukların herhalde” diyorum; Nadire Hanım yanıt veriyor, gülerek: “Bizden fırsat bulurlarsa.” Ailenin son zamanlarda hem en keyifli eğlencesi hem de hayatlarını kolaylaştıran araç olmuş scooter. Ufak tefek alışveriş için markete, site içinde ziyaret edilecek yerlere bu araçlarla gidiyorlarmış. Otomobillere oranla daha çevreci olan bu sevimli araçlar, can sıkıntısında da yardımına koşmuş Aydın Ailesi’nin. Çocukları bilmiyorum ama Nadire Hanım da Erkan Bey de epeyce profesyonelleşmişler.