Ä°liÅŸtirilmiÅŸ muhabirler

Güncelleme Tarihi:

Ä°liÅŸtirilmiÅŸ muhabirler
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 28, 2003 00:00

SavaÅŸ muhabirliÄŸinin kitabı Irak'ta baÅŸtan yazılıyor. 2'nci Dünya Savaşı, Vietnam ve 1'inci Körfez Savaşı'nda muhabirlere cepheden sınırlı imkan tanınırdı. Åžimdi ise televizyoncular, ABD tanklarından cepheden canlı yayın yapıyor. Pentagon'la 20 sayfalık sözleÅŸme imzalayıp birliklere katılan bu habercilere bir de isim bulunmuÅŸ; ‘‘embedded’’, yani askeri birlikle hareket eden, birliÄŸe iliÅŸtirilmiÅŸ, iliÅŸik muhabir...Körfeze 250 binden fazla asker yollayan ABD halkı, bu kez cepheyi canlı yayından izliyor. Pentagon'un birliklere akredite ettiÄŸi haberciler, dijital kameraları ve uydu telefonlarıyla, uçak gemileri, destroyer, tank ve zırhlı araçlardan naklen yayın yapıyor.Irak'ın batısında operasyon yapan 101'inci Ä°ndirme BirliÄŸi'ndeki oÄŸlunu merak eden Meksikalı asıllı anne, muhabir Ryan Chilcote'u yakalarım umuduyla CNN'i açıyor. BaÄŸdat'a doÄŸru ilerleyen Üçüncü Piyade Tümeni'ndeki kocasının hayatından endiÅŸe duyan Amerikalı genç kadın, askerlere eÅŸlik eden David Bloom'dan son haberleri almak için NBC'yi izliyor. NBC'deki haberleri kaçırması halinde ise ABC Televizyonu'na dönüp son geliÅŸmeleri aktaran Tep Koppel'i dinliyor, görüntüleri izliyor.CANLI YAYIN REKORUSavaÅŸ haberciliÄŸinin kuralları Irak'ta tam anlamıyla baÅŸtan yazılıyor. 2'inci Dünya Savaşı'nda muhabirler, sinema kameralarıyla görüntü çekerdi. Vietnam'da ise cephe görüntüleri birkaç gün gecikmeyle ulaşırdı. Birinci Körfez Savaşı'nda canlı yayın BaÄŸdat'ta yayınlanan Irak'ın uçaksavar görüntüleriyle sınırlıydı. CNN'den Peter Arnett, BaÄŸdat'tan son geliÅŸmeleri anlatırdı. Afganistan'da ise Pentagon, televizyonculara canlı yayın için pek fırsat tanımadı.Ä°kinci Körfez Savaşı'nda Tomahawklar BaÄŸdat'a yaÄŸmaya baÅŸladığında Amerikan televizyonları da canlı yayında haber bombardımanına baÅŸladı.New York Times Gazetesi'nde yer alan bir makaleye göre 2'inci Körfez Savaşı'nın baÅŸlamasıyla bir gecede, tüm 1'inci Körfez Savaşı'nda yayınlanan naklen yayın kadar canlı yayın yapıldı. Önceki Körfez Savaşı'nda cepheye sınırlı sayıda (180) ve rotasyon usulü muhabir götürdüğü için eleÅŸtiri alan Pentagon ÅŸimdi basını Amerikan propaganda aracı olarak kullanmaya baÅŸladı.Pentagon bunun için de ‘‘embedded’’ diye bir gazetecilik kavramı oluÅŸturdu. ‘‘Embedded’’ Türkçe karşılığı içine konmuÅŸ, gömülmüş, iliÅŸtirilmiÅŸ anlamına geliyor. Burada da Amerikan ya da Ä°ngiliz birliklerine baÄŸlanmış, iliÅŸtirilmiÅŸ, adapte edilmiÅŸ, ataÅŸlanmış haberciler için kullanılıyor. Ä°liÅŸtirilmiÅŸ haberci olmak için yaklaşık 20 sayfalık bir sözleÅŸme imzalamak gerekiyor. Belgenin özü ‘‘görüntü vereceksin, haber vereceksin, ama sır vermeyeceksin.’’MTV'NÄ°N SAVAÅžTA İŞİ NE‘‘İliÅŸtirilmiÅŸ gazeteci’’ formülü, ABD'nin savaşı, tıpkı bir ürün gibi ambalajlayıp pazarlama ihtiyacından doÄŸdu. ‘‘Embedded’’ formülü Pentagon Sözcüsü Victoria Clarke ve danışmanları tarafından geliÅŸtirildi. Onay veren ise ABD Yönetimi'nin ÅŸahinlerinden Savunma Bakanı Donald Rumsfeld. Kurallar ise Pentagon ile basın temsilcileri arasındaki pazarlıklar sonucunda belirlendi.Sadece Fox, CNN, NBC, CBS gibi büyük TV kanalları ve New York Times, Washington Post, Washington Times, Los Angeles Times gibi etkin gazeteler deÄŸil, aynı zamanda MTV, Rolling Stones, People, Men's Health gibi esas ilgi alanı savaÅŸ olmayan basın kuruluÅŸlarının muhabirleri de bu programa dahil oldu. El Cezire, Itar-Tass gibi yabancı gazeteciler de, Körfez'deki tank, zırhlı araç ya da savaÅŸ gemisinden haber verebiliyorlar. DiÄŸer Arap kanallarıyla Amerikan medyasına önemli bir alternatif oluÅŸturan El Cezire TV'si hem yayınladığı Amerikalı esirlerin görüntüsü ve hem de sert çıkışlarıyla Pentagon'un canını sıkan basın kuruluÅŸlarının başında geliyor.Sayıları 500 ile 600 arasında olduÄŸu söylenen ‘‘embedded’’ habercilerin, Pentagon'un kurallarına göre oynaması gerekiyor. Aksi halde, akreditasyonlarının iptali an meselesi. Körfez bölgesinde 200, birliklere ‘‘iliÅŸtirilmiş’’ 18 habercisi bulunan CNN Int, bu yılki savaÅŸ haberciliÄŸi bütçesi 35 milyon dolar.Savaşı yabancılaÅŸtırıyorCepheden canlı yayının izleyiciyi savaÅŸ gerçeÄŸinden uzaklaÅŸtırabileceÄŸi ve insani boyuta daha çok yer verilmesi yolunda uyarılar yapılıyor. Amerikalı psikolog Joy Browne, ‘‘BaÅŸlangıçta insanlar video oyununa benzediÄŸi için büyülenmiÅŸ gibi izliyordu: tanklar çölde ilerliyor, uçak animasyonları izleniyor, kimse zarar görmüyordu. Sanki orada gibiydiniz. Sonra aniden her ÅŸey deÄŸiÅŸti, savaÅŸ baÅŸladı. Cesetleri gördünüz. Ä°ÅŸler çirkinleÅŸmeye baÅŸladı’’ diyor.Kent Devlet Ãœniversitesi'nden siyaset bilimci profesör Thom Yanek ise ‘‘iliÅŸtirilmiÅŸ gazeteci’’ uygulamasının habercilerin Pentagon'un sözcüsü olma tehlikesi yarattığını söylüyor.Atlantalı psikolog Robert Simmerson ise insanların e-postalarını kontrol eder gibi TV kanallarını zapladığını, cephe haberciliÄŸinin ise baÅŸlangıçtaki kadar ilgi çekmediÄŸini söylüyor. Åžimdi en çok merak edilen sorulardan biri de ‘‘Irak, kitle imha silahlarına baÅŸvurursa, ABD, habercilere ne kadar müsamaha edecek?’’Amaç kamuoyu desteÄŸi almakABD'nin Irak savaşında uygulamaya çalıştığı ‘‘şok ve dehÅŸet’’ strajetejisinin fikir babası olan M.Ö. 5'inci yüzyılda yaÅŸamış Çinli stratejist Sun Tzu, savaÅŸta planların, askeri gücün büyüklüğü, konumu konusundaki birliÄŸin düşmandan sıkı sıkı saklanması gerektiÄŸini vurgular. Ä°ÅŸte habercilerden de savaÅŸta bu stratejiye sadık kalmaları isteniyor. Haberciler en gizli brifinglere katılıp, üst düzey komutanlardan bilgi alıyor, uydu resimlerinden savaÅŸ alanındaki son geliÅŸmelerden haberdar oluyor, ancak komutanların izni olmadan ne bilgi, ne de görüntü geçebiliyorlar. Cepheden canlı yayının amacı kamuoyu desteÄŸini artırmak. Nitekim, savaÅŸ görüntülerinin gelmesiyle geçen hafta % 58 olan savaÅŸa destek % 79'a çıktı.Tanka binen muhabirler bu protokolü imzalıyorMuhabirler, ABD birlikleriyle hareket ederken kendi araçlarını kullanamazlar.Normal haberleÅŸme imkanlarında zorluk yaÅŸandığında, muhabirler, askeri imkanlardan yararlanabilir.Habercilere ekipman konusunda bir sınırlama yok. Ancak komutanlar, güvenlik açısından uygun görmediklerinde yayınlarını keserler.Medya personeli, savaÅŸ ÅŸartlarına ayak uydurmakta zorlandığında geri gönderilir.Habercilere olası biyolojik, kimyasal ya da nükleer saldırıya karşı gerekli teçhizat dağıtılır. Ancak maliyet kısmen ordu, kısmen medya kuruluÅŸu tarafından karşılanır.Komutanlar izin vermedikçe, flaÅŸ ya da tv spotu kullanılmaz.Haberde askeri birliklerin genel sayısı, can kaybı verilir.72 saat geçmedikçe ölen ya da yaralanan Amerikalı askerlerin adı verilmez.Önceki çatışmalarda ele geçirilen düşman askerleri konusunda bilgi verilebilir.Komutanın izni olmadıkça askeri birliklerin tam olarak nerede olduÄŸunu yazmak ve asker sayısı vermek yasak. Komutanlar, operasyonların selameti açısından ambargo uygulayabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!