İlişkilerde yazgı hep aynı

Güncelleme Tarihi:

İlişkilerde yazgı hep aynı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 1998 00:00

Haberin Devamı

Yıllardır dile getirilen ve hiç değişmeyen insan ilişkilerinin, özellikle kadın-erkek ilişkilerinin anlatıldığı ‘‘Alacaklılar’’ adlı oyun, çiftlerin birbirlerinden beklentilerini yansıtıyor. Köksal Engür, Tilbe Saran ve Cüneyt Türel'in rol aldıkları ‘‘Alacaklılar’’, yaşadığımız ilişkileri yeniden gözden geçirmemiz için bir fırsat sunuyor.

August Strindberg'in eserinden, Zeynep Avcı'nın çevirisiyle sahnelenen ‘Alacaklılar’ı Işıl Kasapoğlu yönetiyor. Oyun, 10, 11 Mayıs tarihlerinde Ankaralı izleyicilerin karşısına çıkacak. Oyunda insan ilişkileri, özellikle kadın-erkek ilişkisi ve birbirlerinden beklentileri konu ediliyor.

Şehir Tiyatroları'na 1989 yılında giren ve yeni yönetimle sanatsal bir konuda ters düştüğü için ayrılmayı tercih eden Tilbe Saran, oyunda Tekla adında bir kadını canlandırıyor. Aksanat'ı tiyatroyu sevdiği ve çok rahat bir çalışma ortamında bulunduğu için tercih ettiğini belirten Saran, ‘‘Şehir Tiyatroları'nda memur olduğunuz için herhangi bir konuda tartışma şansınız yok. Ben işimi kavga etmek için değil sevdiğim için yapıyorum’’ diyor. Şehir Tiyatroları’nda çalıştığı dönemde hep iyi oyunlarda oynadığı ve iyi yönetmenlerle çalıştığı için kendisini şanslı sayan Saran, sonraki dönemin aynı güzellikle geçmeyeceğini hissedince ayrılmaya karar vermiş.

Aksanat Prodüksiyon'un tam da bir özel tiyatro statüsüne giremeyeceğini belirten sanatçı, Aksanat'ın kanatları altında sanatını icra ediyor.

Gişe kaygısı olmadığı için istedikleri sanatsal oyunu sahneleme şanslarına sahip olduklarını belirten sanatçı, ‘‘Özel tiyatrolar gibi ekmek satılırsa o fırın açık kalır, deyimi burada geçerli değil’’ diyor. 150 kişilik salonda izleyicilerinin karşısına çıktıklarını belirten sanatçı, oto sansür uyguladıklarını ve oyun seçiminde sadece oyunun sahneye uygunluğunun kendileri için önemli olduğunu vurguluyor.

ÖNEMLİ OLAN EKİP

‘‘Televizyona bir şey yapmak istemiyorum’’ diyen sanatçı, ‘‘Kendisini manken, oyuncu ve şarkıcı iddia eden isimlerle asla kamera karşısına geçmem’’ diyor. İyi bir projenin yanı sıra uyumlu bir ekibin de önemli olduğunu söyleyen Saran, yazılacak olan metnin çok sağlam bir kalemden çıkmasını şart koşuyor. Sanatçı, TRT'ye hazırlayıp sunduğu ve daha sonra yönetimin değişmesiyle yayından kaldırılan ‘‘Hayatımız Roman’’ adlı tartışma programından da çok keyif aldığını belirtiyor.

‘‘Alacaklılar’’da Tekla'nın ikinci kocası Adolf'u canlandıran Köksal Engür, kendi yaşadıklarının oyunculuğuna çok faydası olduğunu belirtiyor. Bunun kendi yaşadıklarını sahneye aynen aktardığı anlamına gelmediğini belirten sanatçı sadece, deneyimlerinden ufak tefek doneler kaptığını belirtiyor.

Her rolün oyuncusuyla yeniden kişilik kazanacağını belirten sanatçı, ‘‘Eskiler, rolün içine girmekten bahsederler. Ben bunu değiştiriyorum ve ben rolün içine giriyorum, diyorum. Yani ben benim yine. O rolü ben içime alıyorum’’ diyor. Bir role başlamadan önce gözlem yapmadığını belirten sanatçı, zaten yaşamın içindeki herkesin farkında olmadan gözlem yapacağını söylüyor. ‘‘Alacaklılar’’da kullandıkları makyajın belirginleştirmeye yönelik bir makyaj değil de oyuncuları eşleştirmeye yönelik olduğunu vurgulayan Engür, bu durumun ancak özel anlamlar yüklenmek istendiğinde kullanılacağını belirtiyor.

Oyunda Tekla’nın ilk eşi Gustav’ı canlandıran Cüneyt Türel de ‘‘Aslında hepimiz hayattan alacaklıyız. Bu oyun insanın değişmeyen yazgısını bir kez daha gözler önüne seriyor’’ dedi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!