Güncelleme Tarihi:
Koçyiğit, Konya'nın Ilgın ilçesinde bugün meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki orta şiddette deprem ve Marmara Denizi'nde iki gün önce meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremle ilgili soruları yanıtladı.
İki depremin de birbirinden farklı fay hatlarından kaynaklandığını anlatan Koçyiğit, Ilgın'daki depremle ilgili şu bilgileri verdi:
“Ilgın'daki deprem, Akşehir, Afyon ve Simav'dan geçen fay sisteminin içindeki bir kaynaktan oluştu. Biz o bölgede, en büyüğü 6,5-7 büyüklüğündeki depremler bekliyoruz. Bu beklenen bir deprem. Sürpriz bir deprem değil.
Ilgın'daki deprem aşağı yukarı Konya dolayından başlıyor, Kadınhanı, Akşehir, Ilgın, Çay, Afyon, Menteşe, Gediz, Simav'a kadar devam eden 500 kilometrelik hat üzerinde oluştu. Bu hattın üzerinde de pek çok fay bulunuyor. Bu hat içinde yaratacağı maksimum deprem 7 büyüklüğündedir. Çünkü bu geçmişte olmuş depremlerdir. 1970'deki deprem gibi.”
Bölgenin aktif fay hattı içinde bulunduğunu, Konya'da iki yıl önce de depremin meydana geldiğini anımsatan Koçyiğit, “Dolayısıyla Konya yanlış
bilindiği gibi depremin yaşanmadığı bir yer değil, oralar da aktif bölgeler” açıklamasında bulundu.
Koçyiğit, pek çok hattın bulunduğu Ilgın'da meydana gelebilecek olası bir depremin maksimum büyüklüğünün de 6 büyüklüğünde olabileceğini bildirerek, “Ilgın'daki depremin ardından artçı depremler oluşuyorsa fay hattı, enerjisini boşaltacak demektir. O bölgede pek çok fay hattı var. Oradaki faylar aktivite kazanırsa bölgede meydana gelebilecek depremler, 6 büyüklüğüne kadar çıkabilir” dedi.
“BİNALAR YUMUŞAK ZEMİN ÜZERİNE KURULU”
Ilgın'ın şehir de olsa kırsal kesim özelliğine sahip binalardan oluştuğunu anlatan Koçyiğit, şöyle konuştu:
“Bölgenin binaları çok dayanıklı binalar değil. Bir de Türkiye genelinde yerleşim, deprem bölgeleri de dahil olmak üzere yumuşak zemin üzerinde kurulu olduğu için küçük bir deprem orta etkiyi, orta büyüklükteki bir deprem de büyük bir deprem kadar etki yaratabiliyor. Çünkü gevşek zeminler, deprem dalgalarının hız değişiminin azalmasına yol açıyor. Bu bağlamda yapılaşmanın kesinlikle kaya zeminler, yani sağlam zeminler üzerinde olması gerekiyor.”
MARMARA DENİZİNDEKİ DEPREM
Marmara Denizi'nde iki gün önce 5.2 büyüklüğünde meydana depremin Kuzey Anadolu Fay Sistemi ile ilgili bir deprem olduğunu belirten Koçyiğit, depremin kaynağının İstanbu'da beklenen depremle ilgisinin bulunmadığını bildirdi.
Ganos Dağı denilen alanın hem güneyinden hem kuzeyinden faylar geçtiğini, güneyinden geçen fayların ise herkesin sözünü ettiği ve Marmara'daki olası depremin kaynağı olarak gösterildiğini anlatan Koçyiğit, şöyle devam etti:
“Yeşilköy açıkları ile Batı Marmara Denizi içinde 85 kilometre uzunluğundaki hatta 1766 yılında en son yıkıcı deprem oldu. O günden beri burada enerji birikiyor. Bu biriken enerjinin fay üzerindeki hareketle boşaltılması gerekir. Beklenen Marmara depremi bu deprem. Uzun süredir herkesin bildiği ve 'İstanbul'da ne zaman olacak?' diye beklediği deprem bu. Dolayısıyla burada teorik hesaplara göre 30-40 yıl içinde bir depremin gerçekleşeceği bekleniyor. Bu deprem, en az 7 büyüklüğünde olacak. Yani 17 Ağustos depremi benzeri bir deprem olacak bu.”
Marmara Denizi içinde 25 Temmuzda meydana gelen depremin ise Ganos Dağı'nın kuzeyinden geçen bir Işıklı fayından kaynaklandığını aktaran Koçyiğit, şunları kaydetti:
“Bu hattın, Marmara'da 17 Ağustos'taki depremin devamı şeklinde beklediğimiz depremle bir alakası yok. Bu deprem, başka bir fay üzerinde oluştu. O fay üzerinde 1542 yılından beri enerji birikiyor. O fayın deniz içindeki devamı içinde oldu. Dolayısıyla bu depremin de herkesin beklediği Marmara Depremi ile ilgisi yok. Bu deprem, eğer daha küçük depremlerle izlenirse bunlar ayrı depremlerdir ve daha büyük bir deprem olmaz. Nitekim o depremi daha küçük depremler izledi.”