Güncelleme Tarihi:
Olayda yaşamını yitiren Karadeniz Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu'nda okutman olarak görev yapan ve internetteki bir paylaşım sitesine “Dağlar beni çağırıyor ama kızım bırakmıyor...” diye not yazdığı öğrenilen Erhan Terzi'nin kısa fakat doğaya adanmış yaşam öyküsünden etkilenen çok sayıda kişi tarafından, aktif haldeki internet sitesine çığ felaketinin yaşandığı günden itibaren başsağlığı mesajları gönderiliyor.
Aydın'dan Ordu'ya, Erzincan'dan Muş'a kadar onlarca ilden ve yurt dışından, doğa tutkunu Erhan Terzi'yi tanıyan tanımayan 150'yi aşkın kişi siteye mesaj gönderdi.
Uluslararası Dağcılar Birliği Dağcılık Komisyonu ve Türkiye Dağcılık Federasyonu Dış İlişkiler Komisyonu üyesi olan, bir süre Trabzon Tenis Dağcılık Kayak İhtisas Kulübü'nde (TEDAK) başkanlık yapan, kokartlı turizm rehberi ve Kızılay Gönüllüleri lideri olan Erhan Terzi'nin arkadaşları, öğrencileri ve onlarca dağcı, duygularını internet aracılığıyla sevenlerine ve ailesine ulaştırmaya çalışıyor.
“BİZE ÖYLE BİR ACI YAŞATTIN Kİ...”
Terzi'nin, “www.erhanterzi.com” isimli sitesine ziyaretçilerce gönderilen mesajların bazıları şöyle:
-“Erhan bu sabah da gün açtı, gerçekten yoksun, yazamıyorum. Ne yazsam, nasıl yazsam bilemiyorum. Akşam Yenicuma Camisi'nde Kuran okuttuk. Kızın Ilgın cami içinde bir öteye koşuyor, bir beriye. Arada 'baba' bağırıyor, seni arıyor. Duyuyorum 'Ilgın öyledir, yerinde duramaz' dediğini, yani sana benziyor. Ben de seni aradım ama yoktun gerçekten. Artık bize anıların mı kaldı benim güzel insan kardeşim. Bize öyle bir acı yaşattın ki artık aklımızı toparlamamız mümkün değil. Ölüm sana yakışmadı ama tören tam senlikti. Seni hiç unutmayacağım.”
-“Benim can dostum. Senin Muş'a gönderdiğin 10 koli kitapla çocuklar geleceğini kuruyor. Ya sen, yoksun be can dost. Dağlar seni çağırdıkça sen hep koştun, artık seni kızın bile engellemeyecek, çünkü sen dağların oldun be can.”
-“Kim bilebilirdi ki avucunun içi kadar bildiğin Zigana'da bu sabah seni kaybedecektik. Cennetin uçsuz bucaksız güzelliklerinde buluşmak dileğiyle şimdilik hoşçakal”
-“Erhan cennette de dağlar vardır. Yolculuk oradan devam eder inşallah. Huzur içinde yat, çok büyük acı bıraktın arkada.”
-“Keşke kızın seni bırakmasaydı. Keşke dağlar seni çağırmasaydı. Nur içinde yat Erhan Hocam.”
-“Haberiniz içimi dağladı. Çocuklarımızı dinlemeyiz ancak onlar hayat derslerini bazen bizden daha iyi biliyorlar. Ailene sabır diliyorum.”
-“Dün keşke bakmasaydım televizyona, görmeseydim haberleri, gencecik pırıl pırıl insanların ölümlerini duymasaydım. Ben de bir baba olarak ağladım dün. Çünkü benim de içimde olan dağ aşkını Erhan ne güzel dile getirmişti, dağlar beni çağırıyor ama kızım bırakmıyor.”
-“Sevgili hocam, çığ haberini alır almaz içime düştün, 'inşallah orada değildir' dedim, ama oradaydın. Mevlam seni o çok sevdiğin dağlarda çağırdı yanına. Hep bahsettiğin dağlarda. Mekanın cennet olsun. Üniversitelerarası Dil Sınavı'nı sayende vermiştik be hocam. Hakkını helal et.”
-“Keşke zamanı geri alabilsek, keşke 5 dakika geç hareket etseydiniz. Erhan, hep seni güler yüzünle anımsayacağım. Senin binlerce insana bıraktığın doğa ve insan sevgisini biz yaşatacağız. Bütün TEDAK dostları bu acıyı taşıyarak yürümeye devam edelim.”
-“Dağların kokusu bir sindi mi insanın üstüne artık çıkmaz. Dağlar kendini seveni ondan daha çok sever ve hep çağırır. Şehirde trafikte kaybetseydik ben daha çok üzülürdüm. Gönül verdiği yere bedenini de verdi. Bir dağ sevdalısı için en güzel son bence. Acı olanı, çok erken olması.”
-“Sevgili Erhan, sizi alan çığ benim de içime düştü. Yüreğim dondu. Kaçkar zirvesindeki fotoğrafımıza bakıp ağladım. Toprağın bol olsun, hatıraların unutulmayacak.”
-“Erhan Terzi, en sevdiği yerde gitmişti sonsuzluğa, eminim son nefesini vermek isteyeceği yer de orasıydı ama erkendi hem de daha çok erken. Daha koklayacağı çok zirve vardı, daha çok genç dağcı onu örnek alacaktı. Derlerdi ki bazen dağlar çağırır gidersin seni bırakmak istemez kalırsın kalbine gömer.”
-“Ah be hocam, bu kadar erken mi bırakacaktın öğrencilerini? Halbuki ne kadar muhtaçtık babacanlığına, çevreciliğine, havayı sevmene, sevdirmene. Seni şimdiden çok özledim hocam, çok özledim. Daha 1 hafta olmadı beni yanına çağıralı, gelemedim hocam affet beni. Bilseydim böyle apansız gideceğini, iki elim kanda olsa gelirdim. Hocam anılarımızda, gözyaşlarımızda, seni hiç unutmayacağız.”
-“Kardeşim Erhan, bunu yazarken yanımda olduğunu biliyorum. Sen ölmedin, ölüm sana yakışmaz. Sen hala yaşıyorsun. Belki vücudun terk etti bizi ama ruhun hala yanımızda. Bunu hissediyorum. Seni dağlardan çok uğraşmamıza rağmen indiremedik, cesedini de zor indirdik. Yaşamın dolu dolu oldu, cenazen de. Erhan kardeşim seni çok özleyeceğim. Hala inanmakta zorluk çekiyorum.”