Güncelleme Tarihi:
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı’nın işgal edilmesine katılan 221 şüpheli hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Sincan Cezaevi’ndeki salonunda görüldü. Duruşma Cumhurbaşkanı’nın eski başyaveri Albay Ali Yazıcı’nın savunmasıyla başladı. Yazıcı, “27 Temmuz 2015 tarihinde bu göreve başladım. 1 yıl boyunca sadakatle görev yaptım. Sayın Cumhurbaşkanı bizzat kendisi seçti. 3-4 ay kendisi hakkımda bizzat araştırma yapmış. AK Parti ilçe başkanlığı ve muhtara sordurmuş. Bütün araştırma yapılmış, MİT ve Emniyet ile görüşmeler yapılmış. Benim bu işlerle ilgim olsaydı o zaman seçilmezdim” dedi.
DANIŞMANLAR SARF EDİYORDU
Yazıcı’nın daha sonra çapraz sorgusuna geçildi. Savcı Aytekin Cenikli, “Gazeteci Kadir Demirel’le ‘Bu düzen devam etmez, paralelciler darbe yapacak’ gibi bir konuşmanız oldu mu?” diye sordu. Yazıcı, “Darbe kelimesini daha çok gazeteciler ve danışmanlar sarf ediyordu” dedi. Savcı Cenikli, “Darbenin paralel dediğiniz kişiler tarafından yapılacağını söylemişsiniz” sözü üzerine Yazıcı, “Ben kullanmadım” dedi. Bazı sanık avukatlarının “Darbe sözüyle ilgili danışmanlar tarafından ne konuşuluyordu?” sorusuna, “Bu soruya cevap vermek istemiyorum” yanıtını veren Yazıcı, “Bu görüşmelerin yapıldığı ilk tarih neydi?” sorusuna da, “Bir iki ay önceden dillendirenler vardı” dedi. Yazıcı, “Cumhurbaşkanı danışmanlarından mı dillendirenler vardı?” sorusuna ise, “Ona cevap vermek istemiyorum” yanıtını verdi.
ARABADAYKEN İMKÂN VARDI
Savcı Cenikli, “Danışmanları yarı şaka yarı ciddi nasıl tehdit ettiğinin sorulmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine Yazıcı, “Ben darbeden bahsedersem Cumhurbaşkanı’nın haberi olur. Neden benimle ilgili işlem yapılmadı 15 Temmuz beklendi?” dedi. Yazıcı, Cumhurbaşkanı’nın çok yakınında olduğunu, arabanın içindeyken her şeyi yapma imkânı varken yapmadığını söylemesi üzerine, avukat Hüseyin Aydın, “İyi eğitilmiş bir Fetullahçı gibi kendinizi iyi gizlediniz” dedi. Yazıcı, “Ben FETÖ’cü olarak bütün bu istihbarat birimlerini aşıp Cumhurbaşkanı’nın yanında kendimi 1 yıl gizliyorsam, bu ülkede 80 milyon da FETÖ’cü olabilir. Belki Hüseyin Aydın bey FETÖ’cüdür, kendini saklıyor olabilir” yanıtını verdi.
Üsteğmen mi engelleyecekti
15 Temmuz gecesi yayınlanan darbe mesajlarının altında imzası bulunan general-amiral şube müdürü eski Kurmay Albay Cemil Turhan da savunmasında şunları söyledi: “Sorgum sırasında savcı, bırakılan CD içinde yurtta sulh konseyi başkanı olarak Hulusi Akar’ın isminin bulunduğu mesaj da olduğunu söyledi. Ancak o gece yayınlanan mesajda benim ismimin bulunduğu mesaj yayınlanmış. Ben bu darbenin içinde olsaydım Hulusi Akar’ın isminin geçtiği ismi geçerdim.” Turhan, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın Akıncı Üssüne geldiğinde Harekât Başkanı tutuklu sanık Albay Ahmet Özçetin tarafından karşılandığını belirterek şöyle devam etti: “Hava Kuvvetleri Komutanı, Akıncı’ya kendi özel uçağıyla geliyor. Pilotlara ‘Kolay gelsin’ diyor. Harekât komutanı bana ‘Bir emriniz var mı’ diye soruyor. Hava Kuvvetleri Komutanı derdest edilmiyor. Hava Kuvvetleri Komutanı’nın darbeyi engellemek için ne yaptığının sorulmasını istiyorum. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın sabaha kadar aracında dolaşırken neden bir işlem yapmadığının araştırılmasını istiyorum. Kuvvet komutanı engellemeyecekti de bu darbeyi üsteğmen mi engelleyecekti? Bu işi engellemeyenlerin de hesap vermesini talep ediyorum.”