Güncelleme Tarihi:
Altun, "Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak" temasıyla bu yıl 5'incisi düzenlenen "TRT World Forum 2021"e video mesaj gönderdi.
Kovid-19 krizinin dünyayı soğuk savaşın sona ermesinden bu yana olabilecek en kötü zamanda vurduğunu belirten Altun, 2020'de dünyanın farklı yerlerinde birçok uluslararası çatışmanın çözümsüz kaldığını ifade etti.
Altun, bu sürecin devletlerin uzun vadeli stratejiler oluşturmaya ve küresel tehditlerle mücadele etmeye odaklanmasını zorlaştırdığını dile getirerek, "Ayrıca bir reform sürecinin olmaması, uluslararası kurumları büyük küresel krizlerin üstesinden gelmede zayıf ve hazırlıksız bıraktı. Sadece Birleşmiş Milletler (BM) değil, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de dahil olmak üzere uzman kurumların, küresel bir krizi çözemediği kanıtlandı." dedi.
Salgın başladığında uluslararası iş birliği fikrinin en düşük noktasında bulunduğuna işaret eden Altun, "Her ülke tek taraflı hareket etmeyi tercih etti. Tıbbi ekipman söz konusu olduğunda korumacılık yöntemini izledi ve krize müşterek yanıt verecek bir çerçeve geliştiremedi. Ayrıca Kovid-19 krizi, dünyadaki mevcut eşitsizliklerin sadece az gelişmiş ülkeler için değil, tüm dünya için büyük bir tehdit olduğunu da gösterdi. Kaynakların ve ekipmanların adil dağıtımı olmadan mevcut salgının sona ermeyeceği anlaşıldı." diye konuştu.
"KÜRESEL KRİZLERE KARŞI YENİ BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ VAR"
Altun, son 20 yılda, terörden insani meselelere, iklim değişikliğinden Kovid-19'a kadar küresel krizlerin ortaya çıkmasının, bütün ulusların büyük stratejilerini tasarlamada yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Her milletin dış politikasına dair yakın ve uzun vadeli farklı hedefleri olabileceğini ancak geçen 20 yılın, ulusların büyük stratejilerini oluştururken, bölgesel ve küresel krizlere daha dikkatli bakmaları gerektiğini gösterdiğini belirten Altun, uzun süreli ihtilafların, güvenlik risklerine ek olarak, insani zorluklarla birlikte ekonomik ve sosyal sorunlara neden olabildiğine işaret etti.
Altun, uluslararası kuruluşların, insani felaketlerden küresel iklim değişikliğine kadar, küresel sorunları daha verimli şekilde ele alabilmeleri için acil bir reforma ihtiyaç duyduğunun görüldüğünü belirterek, her ülkenin büyük stratejisinde, reforma yardımcı olacak ve bu kurumları daha etkili hale getirecek bir madde olması gerektiğinin altını çizdi.
Devletlerin küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğini kabul etmesinin şart olduğunu vurgulayan Altun, küresel sorunlara küresel çözümler üretmeden istikrar ve güvenlik hedefine ulaşmanın imkansız olduğunu söyledi.
"TÜRKİYE, BÖLGESEL VE KÜRESEL SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETİYOR"
Türkiye'nin uluslararası sistemdeki zorlukları takip ettiğini ve bunlara cevap vermek için adımlar attığını anlatan Altun, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, dış politika stratejimizi sadece acil güvenlik kaygılarımıza değil, bölgesel ve küresel sorunlara da çözüm üretecek şekilde revize ettik. Yakın çevremizdeki çatışmaların çözümünü dış politikamız için önemli bir öncelik haline getirdik. Türk dış politika yapıcıları Suriye, Libya ve Irak'taki çatışmaları çözmek için farklı girişimlerde bulundular. Ayrıca Doğu Akdeniz ve Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı da dahil olmak üzere bütün kriz alanlarında ilgili tarafları diyalog ve yapıcı diplomasiye katılmaya davet ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkelere bu alanlardaki anlaşmazlıkları müzakere etmek ve çözmek için uluslararası konferanslar gerçekleştirme çağrısında bulundu."
Fahrettin Altun, Türkiye'nin uluslararası kurumlar için reform sürecinin önemini de bildiğini belirterek, mevcut yapılarıyla uluslararası kuruluşların küresel sorunlara çözüm üretemediğine dikkati çekti.
BM Güvenlik Konseyi reformunun uzun süredir arzu edildiğini ancak henüz gerçekleştirilemediğini vurgulayan Altun, "Son birkaç yılda bu konseyin kararlı adımlar atamamasının önemli bölgesel sorunlara yol açtığını gördük. Güvenlik Konseyi için bir reform sürecini destekliyoruz ve bunun hem Türkiye'nin hem de dünyadaki diğer ülkelerin çıkarına hizmet edeceğini düşünüyoruz." dedi.
Altun, Türkiye'nin Kovid-19 krizinin en başından itibaren küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiği fikrini desteklediğini dile getirerek, uluslararası dayanışma ve iş birliğinin bu sorunları çözmenin anahtarı olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin salgın krizi sırasında diğer ülkelerle iş birliği yapmak ve onları desteklemek için her adımı attığını ve bunu sürdüreceğini vurgulayan Altun, etkin bir yük paylaşımı ve iş birliği yapılmamasının bu krizin uzamasına sebep olacağını kaydetti.
"TÜRKİYE, YAPICI DİPLOMASİ İÇİN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRİYOR"
Altun, küresel salgın ve büyük güç rekabeti çağında, ulusların dış politikalarını ve büyük stratejilerini yeniden gözden geçirmelerinin önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:
"Öncelikler ve hedefler, son 20 yılda dünyada olup bitenleri dikkate almalıdır. Dış politikalarımızın küresel sorunları ele alacak vizyona sahip olması gerekmektedir. Uluslararası rekabet, ülkeleri statükoyu korumaya yöneltebilir ancak söz konusu 20 yılda bu yaklaşımın başarısızlığına şahit olduk. Önümüzde bir süper güç rekabeti dönemi olmasına rağmen, diğer uluslar daha sorumlu davranarak küresel krizlere yanıt verebilmek için uluslararası bir koordinasyon oluşturma fikrine stratejilerinde yer vermelidir."
Fahrettin Altun, kriz zamanlarında süper güçlerin liderlik rolünü oynamasını beklemek yerine, hedeflere ulaşmak için diğer ulusların güçlerini birleştirmesi gerektiğini ifade etti.
Devletlerin, birbirine bağlı dünyada, bir alandaki istikrarsızlığın ve krizin önünde sonunda yayılacağı gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğine dikkati çeken Altun, "Yapıcı ve yenilikçi diplomasi ve uluslararası katılım, bu zorlukların kontrol altına alınması sürecinde kilit rol oynayacaktır. Türkiye bu anlamda sorumluluklarını yerine getirmektedir ve bundan sonra da diğer uluslarla birlikte çalışmaya hazırdır. Farklı krizler ve zorluklar esnasında uluslar arasında iş birliği ve diyaloğun nasıl sağlanacağı konusunda örnek teşkil etmeyi amaçlamaktadır. Bu alanda rekabeti memnuniyetle karşılarız." dedi.
Altun, TRT World Forum'daki konuşma ve tartışmaların da bu hedeflere ulaşmaya yardımcı olması temennisinde bulundu.