Güncelleme Tarihi:
Karşıyaka ilçesinde oturan İlayda Hacıoğlu Gürleyen, geçen yıl 4 Ağustos'ta çocukluk aşkı Ali Kaan Gürleyen ile evlendi. Evlendikten sonra eşiyle birlikte Soma'ya yerleşen İlayda, 4 ay sonra öksürük şikayetiyle doktora gitti. Burada yapılan ilk muayenede İlayda'ya farenjit olduğu söylendi. Daha sonra boynunda oluşan şişlikleri göstermek için 26 Aralık'ta Ege Üniversitesi Hastanesi'ne giden İlayda, lenfoma kanseri olduğunu öğrendi.
Hastalığı öğrendikten sonra gücünü hiç kaybetmeyen İlayda'nın büyük şans olarak görülen çift yumurta ikizinin verdiği örnek uyumlu çıkmadı. Bunun üzerine İlayda'nın eşi ve ailesi kök hücre aramaktan vazgeçmedi ve ona destek olmak için saçlarını kazıttı.
'HEP GÜÇLÜ DURDUM'
Lenfoma kanserinin yaygın olduğunu hasta olduğunda anladığını anlatan İlayda Hacıoğlu Gürleyen (28), "İlk öğrendiğimden beri gelip geçecek diye düşündüm. Kendimi yıkmadım. Hep güçlü durdum ve hiç düşmedim. Kan değerlerim hep iyiye gitti. Çok kısa sürede hastalığın sonuna yaklaştım. Hastalığı yenme derecesine geldim. Kök hücre nakli olabilmem için çok donör ihtiyacımız var. Herkesi donör olmaya davet ediyorum. Benim ailemden tam uyum çıkmadı. İkizim var, çift yumurta ikizi olduğu için o da uyumlu çıkmadı. Çift yumurta olunca tıpta kardeş olarak adlandırılıyoruz. O yüzden uyumsuzdu. Dayım yarı uyumlu çıktı ama biz tam uyum arıyoruz. Bu kampanyayı aslında sadece benim için değil tüm hastalar için yapmaya karar verdik. Umarım herkese hayırlı olur, ben haricinde birçok hastaya da umut oluruz. Kanser çağımızın hastalığı artık, herkesi bulabiliyor. İnsanlar bu hastalığı duyduklarında 'Neden ben?' demesinler. 'Ben iyi olacağım, hasta değilim, geçecek' diye düşünmek gerekiyor" diye konuştu.
İlayda'nın eşi Ali Kaan Gürleyen (28) ise "Ben İlayda'ya 'hastalığı sen yeneceksin, beyninde bitirdikten sonra geri kalan işler bana ait, sen onları düşünme' dedim. Her zaman yanında oldum. O bana 'Saçımızı kazıtıyor muyuz?' dediğinde hemen kazıttık. İlaçların ağır olduğundan bahsetmişlerdi ama bize ağır gelmeyeceğini söyledim ona. Biz bunu bir şekilde atlatacağız. Çok şükür şu an güzel gidiyoruz. Umarım kök hücre de bulunduğu zaman tedavimiz sonuçlanacak. Umarım bu kampanya başkalarına da umut olur. Hep birbirimize motivasyon veriyoruz, güle oynaya devam ettik. Hiç yılmadık, bu hastalığı duyanların da hiç korkmasını istemiyoruz. Kelimenin bir ağırlığı var ama o kelimenin ağırlığının altında kalmasınlar. Önce kendini motive ettikten sonra bu hastalık çok rahat yeniliyor" dedi.
'KÖK HÜCRE BULUNURSA TEDAVİ TAMAMLANACAK'
Hastalığın tanısı ilk konulduğunda çok üzüldüğünü söyleyen anne Seval Hacıoğlu (49) şunları söyledi:
"Neden bizim başımıza geldi diye çok üzüldüm. Daha sonra doktorumuz bizi aydınlattı, lenfomanın yenilmeyecek bir hastalık olmadığını söyledi. Ama tabii hala soru işaretleri oluyor aklımızda. Çok şükür tedavimiz olumlu gidiyor. Kök hücre bulunursa tedavisi tamamlanacak. Onun için bölge bölge yer yer Kızılay'la birlikte kök hücre kampanyaları yapıyoruz. Bugün de güzel bir yoğunluğumuz vardı, ilgi güzeldi. Fakat maalesef bilgi sahibi değiliz ve başımıza gelmeden anlayamıyoruz. Bugün benim başıma gelen yarın sizin başınıza da gelebilir. Bu yüzden lütfen duyarlı davranalım. Kök hücre bağışı hayat kurtarıyor. 3 tüp kan bir hayat. Bunu mutlaka yapmalarını istiyorum" diye konuştu.