İlahi söyleyecektik Erbakan geldi yapamadık

Güncelleme Tarihi:

İlahi söyleyecektik Erbakan geldi yapamadık
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2003 01:48

Sekiz yıl aradan sonra biraraya gelen Mazhar-Fuat-Özkan, yeni neslin de bilmesi gerektiğini düşündüğü 13 MFÖ klasiğinden oluşan koleksiyon albümüyle müzikmarketlerde.

Üçlü 2004'te piyasaya çıkacak bundan sonraki albümleriyle herkesi şaşırtacağını iddia ediyor. Mazhar, Fuat ve Özkan'la MFÖ efsanesini konuştuk.

Biz yeni albüm bekliyorduk, nereden çıktı bu Collection?

Fuat:
Dedik ki bir gün, yahu bu eski parçalardan kimsenin haberi yok; bir dönem resmen taca gitmiş.

Mazhar: Şimdilerde, tek kelimeyle müzik yapıyorlar. Tek kelimeden, tek notadan çıkan şarkılar var. Aynı ritimle ‘‘tek tek’’, ‘‘katula katula’’ bir sürü şarkı... Tek kelime oldu ya, bestenin özü de, eski tabirle dumura uğradı. Şimdi niye Collection diye soracak olursan, ben bile o albümdeki şarkılar kadar basit ve güzel şarkılar çıkaramıyorum bugün. Kaç sene sonra ancak ‘‘Yandım’’ falan çıkıyor. Oradaki şarkılara büyük emekler harcamışız. Bilmeyenler bilsin istedik. İyi melodi ve şiirin pop müziğine faydalı olacağını düşünüyoruz.

Yeni bir sound arayışınız olmamış. Genelde parçaların düzenlemeleri orijinallerine sadık görünüyor....

Fuat:
Bu Collection'da yaptığımız, o parçaları bugünkü sound teknolojisiyle düzenlemek. Yepyeni sound kreasyonları içine girmek gibi bir derdimiz olmadı.

Mazhar: ‘‘Sude’’de bir sound da yakaladık. ‘‘Yalnızlar Garındayım’’daki güzel motifler tuttu. Ama bir sound denemesi yapmaya gerek görmedik.

Peki bu albümü yeni MFÖ albümünün habercisi olarak algılayabilir miyiz?

Fuat:
Sekiz yıl aradan sonra hemen yeni albüme girmek istemedik. Yeni albüme girmek için bayağı halvet olmamız lazım. O uzun zamanı toparlamak için eldeki kırk MFÖ parçasından 13 tane seçtik ve bu albüm ortaya çıktı.

Mazhar: Ama yeni albüm için çok heyecanlıyız. Hepimizde birer ikişer ucu göründü şarkıların. Fakat sound'unun ne olacağı belli değil. Biz her albümde yeni bir şey deneriz. Şimdi yeni gelecek olanda da sound olarak 'Hop bi dakka' diyebiliriz.

Fuat: Bir de bu sefer her şeyi kendimiz yapalım diyoruz.

Özkan: Aranjörsüz bir Mazhar-Fuat-Özkan albümü yapalım istiyoruz.

Ne zaman dinleyeceğiz bu albümü?

Özkan:
Ay belirtmeyelim ama 2004 yılı içinde piyasaya çıkacak.

Mazhar: Ben sözler açısından doluyum. Fuat'ın kafası riflerle dolu. Özkan da üç-beş parça kendisi için hazırlamıştı, oradan iki tanesini bize kaydırsa falan...

Özkan: Yeni albüm için heyecanlıyız. Çünkü Collection'da yeni bir jenerasyon bu parçaları yeni olarak dinleyecek. Ama bizim için eskidiler. Yeni albümde yapacaklarımız insana heyecan verir, içini titretir...

Collection'da bir de yeni şarkı var. Ondan hiç söz etmedik...

Mazhar:
Plak şirketimiz bir yeni şarkı istedi. Öyle denmiş piyasaya. Bizim elimizde de MFÖ çalışması gibi bir şey vardı. MFÖ çalışması her zaman yapamıyoruz. Yüz küsur parçadan yedi tanesi ancak ortak yapımdır. ‘‘Enayi miyim Ben’’ de öyle bir parça.

Bunca yıl sonra geriye baktığınızda, sizi en çok ne yordu?

Mazhar:
Önce TRT baskısı. Bir ilahi çalışması yapacaktık Erbakan'ın partisi geldi, laf olur diye yapamadık. Hep baskı içinde olmak beni yordu. Hayatımızı kazandık; ama bizim dönemde para bu kadar kolay kazanılmıyordu, bizi müzik tuttu bir arada. Halk da bunu bildiği için sevdi bizi zaten.


MAZHAR'DAN BAŞKA ŞARKI YAZARI TANIMAYIZ

Yenilerden neler dinliyorsunuz?

Fuat:
En son Travis'in albümünü aldım. Hoşuma gitti. Red Hot Chili Peppers'ın yeni albümü de enteresan geldi. Bizimkilerden Şebnem Ferah'ı, Özlem Tekin'i seviyorum.

Mazhar: Ben hálá 70'leri dinliyorum.

Özkan: Dünya müziği dinliyorum. Afrikalısı da var, Arabı da var, Hintlisi de var. Az önce Davut Güloğlu'nun şarkısından söz ettik. Ben onun da çalışmasını beğeniyorum. Yani yaptığı iş, ticari olarak doğrudur. Devamlı aynı ritimde olup da sözleri anlaşılmayanları da beğenmiyorum. Mesela şimdi Türkçe rap yapıyorlar. Çoğu iyi değil.

İlk siz yapmıştınız değil mi Türkçe rap'i?

Mazhar:
Türkçe rap'i de ilk yapan bizizdir ‘‘Anında Görüntü’’ ile.

Şarkı yazarı olarak, iyi şarkılar yazıyor dediğiniz birileri var mı?

Fuat:
Mazhar Alanson. Bülent Ortaçgil falan ondan sonra sayabileceğim isimler. Allah rahmet eylesin bir Fikret Kızılok var mesela.

Mazhar: Beni Bülent'ten sonraya mı koydun?

Fuat: Yok, her zaman bir numaraya sen oturursun.

Mazhar: Ama Fikret de çok güzeldi.

Fuat: Fakat ben önce Mazhar derim, sonra Fikret.

Mazhar: Mesela Duman diye bir grup var diyorlar ama ben dinlemiyorum açıkçası.

REKLAM FİLMİ İÇİN FUAT'LA ŞANGHAY'A GİDECEĞİZ

Mazhar:
Bir hayat sigortası reklamı için teklif geldi. Ama Özkan başka bir sigorta şirketiyle anlaşmış olduğu için biz şimdi Fuat'la gidiyoruz Şanghay'a çekimlere mesela.. Altı ay kadar Fuat'la çalışacağız ikili olarak. Özkan ayrı bir reklam çekecek.

AYRILDIKTAN SONRA İYİ PARA KAZANDIK

Sekiz yıl önce MFÖ'nün dağılmasına sebep olan neydi?

Mazhar:
Biz ‘‘Mazeretim Var Asabiyim Ben’’ albümünden sonra, Paris'te kavga ettik, ayrıldık. Kişisel anlaşmalar başladı. Başlayınca artık akıp gider olduk. Solo çalıştıkça değerimiz arttı.

Fuat: Aslında grup kendi ruh sağlığını sağlam tutmak için böyle bir karar aldı.

Ekonomik olarak da faydası olmuştur...

Mazhar:
Çok fark ediyor. MFÖ'de, kul hakkı dedikleri şey üç eşit parçaya bölünüyor. Halbuki öbür türlü hepimiz ayrı zamanlarda farklı işler yaptık. Ekonomik olarak daha kárlı oldu.

MFÖ'yü MFÖ yapan şey nedir? Dostluk mu, müzikal fikir birliği mi?.. Nedir sekiz yıl sonra sizi biraraya getiren?

Fuat:
Bir şey söyleyeyim mi; olumlu ve olumsuz şeyler aynı anda etkiliyor. Hepimizin kendi şahsiyeti var ve bu kişiliklerin birleşmesinden müthiş bir kişilik çıkmış. Müzik olarak aynı şeye gönül vermesek de, ortak bir tadımız var.

Özkan: Solo albümler yapılmış olmasına rağmen biz Fuat'ın parçalarını da, Mazhar'ın parçalarını da sahnede icra ediyoruz. Mazhar'ın şarkısı, Fuat'ın şarkısı durumu yok. Tabii dostluk da var bu işin içinde.

Mazhar: Herkesin sorumlulukları var. Fuat'ın dediği gibi MFÖ bir marka, onun da sorumluluğu var. Fakat benim için en önemlisi dostluk... Beyaz'ın show'una çıktığımızda ‘‘Tam Ortasındayım’’ın provasını hiç yapmamıştık. Ben aldım çaldım, bir yerde kendi parçamın akorunu unuttum. Baktım Fuat almış götürüyor. Şimdi bu kaç yılda olan bir şey?

Fuat: Solo çalışmalar yapıldı dendiğinde akla ilk gelen şey 'ayrıldınız' oluyor. Biz onun için bayağı bir savaş verdik. Hayır, ayrılmadık.

Mazhar: (gülüyor) Ama Özkan ayrıldı, Hollywood'a gitti.

Ama bir tek Özkan solo albüm yapmadı.

Özkan:
MFÖ durunca ben de durdum.

Mazhar: İki film, üç dizi, yarışmalar...

Özkan: İnşallah ben de bir solo yapacağım.

Mazhar: Tabii tabii halk seni seviyor. Arabesk bir şey iyi gider sana.

NE OLDU MÜZİĞE NE OLDU BÖYLE

Türk popunun geleceğinden umutlu musunuz?

Fuat:
Eskiden pop yapan pop yapardı, arabesk yapan arabesk. Şimdi İbrahim Tatlıses'i dinleyen heavy metal de dinliyor, rock da dinliyor.

Mazhar: Hepsinin altyapısı da aynı.

Özkan: Ne oldu müziğe, ne oldu böyle? Yapımcılar, satış kaygısıyla insanları tek tip hale getirdi.

Fuat: Çok beğenilen Duman bile kendi parçalarıyla bir şey olamadı. Sezen şarkısı söyleyince tanındılar.

Mazhar: Athena da iyi bence. Müzikteki bir boşluğu kapattılar.

Korsan sizin de belinizi büküyor mu?

Fuat:
Erkan Mumcu'nun bir vaadi var. ‘‘Bütün seyyar tezgahları kaldıracağım’’ dedi. Üç tekerlekli tezgahları kaldırırsa geriye bir tek dükkanlar kalır. Dükkanları kontrol etmek kolay.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!