İlaçta ’Boston Modeli’ öne çıktı, 900 milyon dolarlık şans göründü
Güncelleme Tarihi:
Hanife BAŞ
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2008 00:00
İlaçta, İrlanda ve Singapur’un ardından Boston, Türkiye için yeni rol modeli oluyor. Ar-Ge çalışmalarını teşvik ve indirimden çok beyin gücüne dayandıran "Boston Modeli", Türkiye’ye dünyadaki 90 milyar dolarlık pazardan pay alma fırsatı sunacak. AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, "İlaçta biyoteknolojik araştırmalarla Türkiye en az 900 milyon dolar yatırım çekebilir" dedi.
DÜNYANIN en büyük ilaç şirketlerinin biyoteknoloji alanındaki araştırmalarının merkezi haline gelen ABD’nin üniversiteleriyle tanınan eyaleti Boston, uyguladığı araştırma-geliştirme modeliyle Türkiye için de rol modeli oluyor. Ar-Ge çalışmalarını teşvik ve indirimden çok beyin gücüne dayandıran Boston Modeli, Türkiye’ye dünyadaki 90 milyar dolarlık pazardan pay alma fırsatı sunacak.
410 BİYOTEKNOLOJİ ŞİRKETİ: Özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğine dayanan yapısıyla Boston; Pfizer, Merck Sharp & Dohme (MSD), Wyeth, Novartis, Sanofi Aventis gibi ilaç firmalarının biyoteknolojik ilaçlarını geliştirdiği merkez haline gelmiş durumda. 122 üniversite, 410 biyoteknoloji şirketi ve Amerika’nın en önemli beş hastanesinin bulunduğu Boston eyaleti, 1978’den beri biyoteknolojik araştırmalara öncülük yapıyor. Harvard ve MIT gibi üniversitelerin bulunduğu Boston’da dünyadaki biyoteknolojik araştırmaların yüzde 80’i yapılıyor. DNA testleri ve Viagra gibi biyoteknolojik ilaçlar bu eyalette geliştirildi.
TÜRKİYE İÇİN İYİ MODEL: Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AİFD) Boston’un gelişmiş biyomedikal sistemini incelemek üzere gerçekleştirdiği ziyarette, Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan İrlanda’yı biyoteknoloji üssü haline getiren isim olarak tanınan eski başbakan danışmanı, şu anki Boston Massachussets Vali Yardımcısı John Mahoney, Boston’un Türkiye için iyi bir model olabileceğini vurgulayarak, "Sadece üretime odaklanarak aynı yerde kalma riski var. Ama Ar-Ge ile ileriye gidebilirsiniz" dedi.
900 MİLYON DOLAR YATIRIM: Biyoteknolojik araştırmaları ve ilaçta araştırma geliştirme çalışmalarını Türkiye’ye çekmek isteyen Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), önümüzdeki haziran ayında Sağlık Bakanlığı’na bir rapor sunacak. AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, Ar-Ge Yasası’nın iyileştirilmesi için hazırlanacak raporun, Türkiye’nin en az 900 milyon dolar yatırım çekmesini hedeflediğini aktardı.
Kök hücrede fırsat var
Pfizer Teknoloji Araştırma Merkezi’nin Operasyon Müdürü Stephen Faraci, Türkiye’ye kök hücrenin rekabet açısından avantaj sağlayacağıını belirterek, "Kök hücre yeni bir alan. Türkiye, burada geç kalmış sayılmaz, hálá rekabet şansı var. Yeni bilim dallarında Türkiye henüz treni kaçırmadı" dedi.
’Kobay mıyım’ endişesi yersiz
PFIZER, Merck Sharp & Dohme (MSD), Wyeth, Novartis, Sanofi Aventis firmalarının araştırma geliştirme çalışmaları hız kazanırken, Türkiye’de ağırlıklı yapılan bazı ilaçların klinik araştırmaları ise, yılda 341’le sınırlı kalıyor. Sanofi Aventis Medikal Danışmanı Semra Yörük, Türkiye’de insanların bir kısmının klinik araştırmalara katılmayı kabul etmediğinin altını çizerek, "İnsanlar ’Kobay mı oluyorum’ diye düşünüyor. Oysa bu araştırmaların büyük çoğunluğu Avrupa ve Amerika’da da yapılıyor. O zaman Almanlar, İngilizler, Amerikalılar da mı kobay? İllaca erken ulaşımın en iyi yolu klinik araştırmalar. Türkiye artık araştırmalar için ilk önerilen ülkeler arasına girdi" dedi.
Ya küresel güç oluruz ya izleyici kalırız
2008 yılının sektör için kritik önem taşıdığına değinen AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, bu yıl, Türkiye’nin yenilikçi ilaçların araştırılması, geliştirilmesi ve üretiminde küresel bir güç olmak veya başka ülkelerde geliştirilen teknoloji ve ürünlerin izleyicisi olmaya devam etmek arasında tercih yapması gerektiğini ifade etti. Güner, 2008’de yeni ilaçların keşfedilmesi ve araştırılması için küresel çapta yaklaşık 90 milyar dolarlık yatırım yapılacağı bilgisini vererek, "Halen 600’den fazlası kanser için olmak üzere, altı bini aşkın yeni ilaç adayı geliştiriliyor. Yeni üretim merkezleri, ekipman ve yenileme için bu yıl yapılacak milyarlarca dolarlık yatırım da eklenince 2008 yılında yenilikçi ilaç sektöründe küresel düzeyde yaklaşık 100 milyar dolar tutarında yatırım yapılması bekleniyor" diye konuştu.
410 BİYOTEKNOLOJİ ŞİRKETİ: Özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğine dayanan yapısıyla Boston; Pfizer, Merck Sharp & Dohme (MSD), Wyeth, Novartis, Sanofi Aventis gibi ilaç firmalarının biyoteknolojik ilaçlarını geliştirdiği merkez haline gelmiş durumda. 122 üniversite, 410 biyoteknoloji şirketi ve Amerika’nın en önemli beş hastanesinin bulunduğu Boston eyaleti, 1978’den beri biyoteknolojik araştırmalara öncülük yapıyor. Harvard ve MIT gibi üniversitelerin bulunduğu Boston’da dünyadaki biyoteknolojik araştırmaların yüzde 80’i yapılıyor. DNA testleri ve Viagra gibi biyoteknolojik ilaçlar bu eyalette geliştirildi.
TÜRKİYE İÇİN İYİ MODEL: Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AİFD) Boston’un gelişmiş biyomedikal sistemini incelemek üzere gerçekleştirdiği ziyarette, Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan İrlanda’yı biyoteknoloji üssü haline getiren isim olarak tanınan eski başbakan danışmanı, şu anki Boston Massachussets Vali Yardımcısı John Mahoney, Boston’un Türkiye için iyi bir model olabileceğini vurgulayarak, "Sadece üretime odaklanarak aynı yerde kalma riski var. Ama Ar-Ge ile ileriye gidebilirsiniz" dedi.
900 MİLYON DOLAR YATIRIM: Biyoteknolojik araştırmaları ve ilaçta araştırma geliştirme çalışmalarını Türkiye’ye çekmek isteyen Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), önümüzdeki haziran ayında Sağlık Bakanlığı’na bir rapor sunacak. AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, Ar-Ge Yasası’nın iyileştirilmesi için hazırlanacak raporun, Türkiye’nin en az 900 milyon dolar yatırım çekmesini hedeflediğini aktardı.
Kök hücrede fırsat var
Pfizer Teknoloji Araştırma Merkezi’nin Operasyon Müdürü Stephen Faraci, Türkiye’ye kök hücrenin rekabet açısından avantaj sağlayacağıını belirterek, "Kök hücre yeni bir alan. Türkiye, burada geç kalmış sayılmaz, hálá rekabet şansı var. Yeni bilim dallarında Türkiye henüz treni kaçırmadı" dedi.
’Kobay mıyım’ endişesi yersiz
PFIZER, Merck Sharp & Dohme (MSD), Wyeth, Novartis, Sanofi Aventis firmalarının araştırma geliştirme çalışmaları hız kazanırken, Türkiye’de ağırlıklı yapılan bazı ilaçların klinik araştırmaları ise, yılda 341’le sınırlı kalıyor. Sanofi Aventis Medikal Danışmanı Semra Yörük, Türkiye’de insanların bir kısmının klinik araştırmalara katılmayı kabul etmediğinin altını çizerek, "İnsanlar ’Kobay mı oluyorum’ diye düşünüyor. Oysa bu araştırmaların büyük çoğunluğu Avrupa ve Amerika’da da yapılıyor. O zaman Almanlar, İngilizler, Amerikalılar da mı kobay? İllaca erken ulaşımın en iyi yolu klinik araştırmalar. Türkiye artık araştırmalar için ilk önerilen ülkeler arasına girdi" dedi.
Ya küresel güç oluruz ya izleyici kalırız
2008 yılının sektör için kritik önem taşıdığına değinen AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, bu yıl, Türkiye’nin yenilikçi ilaçların araştırılması, geliştirilmesi ve üretiminde küresel bir güç olmak veya başka ülkelerde geliştirilen teknoloji ve ürünlerin izleyicisi olmaya devam etmek arasında tercih yapması gerektiğini ifade etti. Güner, 2008’de yeni ilaçların keşfedilmesi ve araştırılması için küresel çapta yaklaşık 90 milyar dolarlık yatırım yapılacağı bilgisini vererek, "Halen 600’den fazlası kanser için olmak üzere, altı bini aşkın yeni ilaç adayı geliştiriliyor. Yeni üretim merkezleri, ekipman ve yenileme için bu yıl yapılacak milyarlarca dolarlık yatırım da eklenince 2008 yılında yenilikçi ilaç sektöründe küresel düzeyde yaklaşık 100 milyar dolar tutarında yatırım yapılması bekleniyor" diye konuştu.