Güncelleme Tarihi:
Bugün, 2018 eylül ayının ilk cuma namazı kılınacak, binlerce inanan ezan okunuş saatinden dakikalar önce camileri dolduracak. Yurt genelinde olduğu gibi İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde ikamet eden vatandaşlar da saatler öncesinden araştırıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma namazı saatleri tarafından duyuruldu.
CUMA SAAT KAÇTA KILINACAK?
Her hafta saatleri değişen cuma namazı, bu hafta Ankara'da 12.53'te kılınacak. İstanbul'da ise cuma namazı idrak edileceği saat 13.08 olacak. Cuma saati İzmir'de 13.16, Adana'da 12.43, Antalya'da 13.02, Bursa'da ise 13.08'da eda edilecek. Diğer illerin ve ilçelerin cuma namazı saatleri bilgisini aşağıdaki linke tıklayarak öğrenebilirsiniz.
DİĞER İLLERİN CUMA NAMAZI SAATİ İÇİN TIKLAYINIZ
ABDEST NASIL ALINIR?
Cuma namazı kaç rekat?
Cuma Namazı Cuma günü önce dört rek’at sünnet kılınır. Bu, Cumanın ilk sünnetidir. Sonra hatip hutbe okur ki, bu, Cumanın sahih olmasının şartlarındandır ve farzdır. Hutbeden sonra cemaat imama uyarak iki rek’at Cumanın farzını kılar. Bundan sonra dört rek’at sünnet kılınır. Bu da Cumanın son sünnetidir. Daha sonra Zuhr-ı âhir adıyla bazı yerlerde dört rek’at, son olarak da vaktin sünneti diye iki rek’at daha kılınır.
Cuma namazında iç ezanı okumanın hükmü nedir?
Cuma günü öğle vaktini bildiren ezan, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde cami içinde hatip minbere çıktıktan sonra okunan iç ezandı. Bu sebeple cuma günü hutbeden önce okunan iç ezanın, hatibin huzurunda olması hutbenin sünnetlerindendir.
Hz. Osman döneminde şehrin genişlemesi ve iç ezanın her tarafta duyulmaması üzerine, namaz vaktinin girdiğinin bildirilmesi maksadı ile dışarıda ezan okutulmaya başlandı. Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulaması olan iç ezanın da okunmasına devam edildi (Kâsânî, Bedâî’, I, 152).
Hutbede Türkçe dua edilebilir mi?
Duanın belli bir dilde yapılması şart değildir. Çünkü dua kulun Yüce Allah’a yönelmesi, O’na yalvarması ve O’ndan istemesidir. Dolayısıyla kişinin ne istediğini bilecek şekilde kendi diliyle dua etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Ancak Kur’an-ı Kerim’de yer alan veya Hz. Peygamberden (s.a.s.) gelen duaların mümkün olduğunca kendi aslî şekilleriyle yapılması daha uygundur. Bu itibarla hutbe dualarının da aslî biçimleriyle yapılmasına gayret edilmelidir. Bununla birlikte ikinci hutbenin sonunda, cemaatin anlayabileceği bir dilde dua yapılmasının önünde de bir engel bulunmamaktadır.