Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2008 00:00
Türkiye sosyalist tarihinin Sadun Hoca olarak ’en tanınmış ve en tartışılmış’ isimlerinden biri olan Prof. Sadun Aren, tedavi gördüğü Bayındır Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. İktisat dünyasının ’liberal Castro’su olarak da anılan Aren, geride pek çok kitap ve halen tartışılan fikirlerini bıraktı.
TÜRK iktisat ve siyaset dünyasının en renkli isimlerinden biri olan Prof. Sadun Aren, 4 aydır tedavi gördüğü akciğer kanserine yenik düştü. Üniversite hocalığı kadar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin de (ÖDP) kuruculuğuyla da hem iktisat hem de siyaset dünyasında kendine yer açan, görüşleriyle iktisat dünyasının "liberal Castro’su" olarak anılan Sadun Hoca, 86 yaşında vefat etti.
TARTIŞILAN HOCA: Türkiye’nin siyasal ve toplumsal değişimine, tek partili dönemlerden küreselleşmeye kadar pek çok döneme yakından tanıklık eden, bu süreçte yaşamı ve görüşleriyle de kendine farklı bir yer edinen Aren, 1922 yılında Erzurum’da doğdu. Türkiye sosyalist tarihinin en "tanınmış ve tartışılmış" hocalarından biri olarak yaşadı. Sadun Hoca’nın akademik kariyeri, 1944 yılında mezun olduğu Siyasal Bilgiler’de, asistanlık yapmasıyla başladı.
KÖRLER ÜLKESİNİN GÖRENİ: Soyadıyla anılmak yerine siyasi yol arkadaşları, karşıtları ve öğrencileri için o hep "Sadun Hoca" olarak anılan Aren, tüm siyasi, akademik methiye ve eleştirileri "Sadun Hoca" kimliğiyle kabullendi. Öğrencilerinin "körler ülkesinin görenlerinden biri" biri olarak tanımladığı hocalığına, doçent ve 1957 yılında aldığı profesörlük unvanıyla devam etti.
TİP MİLLETVEKİLİ: 1960’da Devlet Planlama Teşkilatı’nda danışmanlığa getirilen ve 1962’ye kadar bu görevde kalan Aren, kurucuları arasında yer aldığı Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) İstanbul Milletvekili olarak 1965 seçimlerinde Meclis’e girdi. Türkiye sosyalist hareketinin bir çatı örgütlenmesine dönüşen TİP’in Mehmet Ali Aybar ve Behice Boran’dan sonra 3 numaralı ismi oldu.
ÖDP’NİN ONURSAL BAŞKANI: Çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazan Aren, ilk tutukluluğunu ünlü "1951 Türkiye Komünist Partisi tevkifatı" sırasında yaşadı. Sadun Hoca, 12 Mart Dönemi’nde TİP yöneticileri davasında 12 yıl hapse mahkum oldu. Tevkifat başladığında yutdışında bulunan Aren, yurda dönünce tutuklandı, Şefik Hüsnü ile birlikte yargılandığı davadan beraat etti. Aren, daha sonra DİSK’te görev aldı. Politika gazetesinde yazılar yazan Aren, 12 Eylül döneminde de tutukladı ve 1984’de tahliye oldu. ÖDP’nin onursal genel başkanı olan Sadun Aren’in "İstihdam, Para ve iktisadi Politika, Yatırım İndirimi ve iktisadi Politika, İktisada Başlangıç, 100 Soruda Ekonomi El Kitabi, Ekonomi Dersleri" gibi kitaplarının yanı sıra, çok sayıda makalesi bulunuyor. Mülkiyeliler Birliği Vakfı’nın 2007 Büyük Mülkiye Ödülü’ne layık görülen Sadun Aren, rahatsızlığı nedeniyle törene katılamamıştı.
İyi insan ne demek
TUTUKLANMALAR, 12 Mart ve 12 Eylül dönemi işkenceleri, zaman zaman hakarete varan sosyalizm tartışmalarına rağmen Türk sosyalistlerinin, her zaman "Sadun Hoca"sı olarak kalan Aren, kim neyi savunursa savunsun, "İyi insan olmak ne demek" sorusuna her zaman, "Kendine ve başkalarına aynı derecede, en üst düzeyde saygı duyan insan" cevabını verdi. Öyle ki Türkiye Sosyalist Tarihi’ne "Aren oportünizmi" tanımını sokmuş Mahir Çayan’ı bile, her zaman büyük bir sevgi ve saygıyla andı.
İşçi sınıfı öldü yaşasın çalışanlar
TÜRK sosyalizminin efsane isimlerinden biri olarak, her zaman görüşleriyle ilgi çeken Prof. Sadun Aren, yaklaşık 1.5 yıl önce kaybettiğimiz Hürriyet yazarı Yener Süsoy’la yaptığı röportajda da ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Ocak 2004’te yayımlanan bu röportajda "Yıkılan sosyalizm değildir, sosyalizmi gerçekleştirmenin bir yolu yıkılmıştır" diyen Aren, şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Sosyalizm, insan aklının soyut bir icadı değildir, gerçek yaşamın, onun içinde sürdürülen mücadelelerle biçimlenen somut bir ürünüdür. İşçi sınıfı da nitelik değiştirmekte, elleri nasırlı değil artık, hatta işçi sınıfı değil, çalışanlar demek lazım. Asıl olan özgürlükte eşitliktir, çok özgürseniz eşitsiniz demektir. Sosyalizm bir anlamda hep ütopya olarak kalacak, ona yaklaştıkça uzaklaşacağız."
Bence düğünlerde bile türbanı yasaklamalı
YENER Süsoy ile yaptığı röportajda, şu anda gündemin üzerinde en çok tartışılan konularından biri olan türban konusunda 2004 yılında Sadur Aren, şunları söylemişti: "Türban şeriatın öncüsü, şeriatın bayrağı, onun için her hal ve kárda karşı çıkacaksın, geçit vermeyeceksin. Türbanı hakikaten inancıyla, politik anlamını bilmeden takmış olanlara da ’Kusura bakma bunu çıkaracaksın, çünkü Türkiye’nin laik olması, senin türban özgürlüğün yüzünden sekteye uğratılamaz’ diyeceğiz. Bu konu kişisel özgürlük meselesi olarak alınırsa, işin içinden çıkılamaz, herkesin bir fantezisi olabilir. Türbana prestij vermemek lazım. Bence önemli düğünlerde bile yasak olması lazım. Başbakanın gelini filan olmaz mesela, orası da kamusal alan oluyor."
Özelleştirmeyi doğru buluyordu
ANILARINI anlattığı "Puslu Camın Arkasında" kitabında "hain" damgası yememek için özelleştirmeyle ilgili görüşlerini açıklamaktan çekindiğini yazan Prof. Sadun Aren, bunu şöyle aktarmıştı: "Şimdiye kadar söylediklerimizin birçoğu geçerliğini yitirdi. Örneğin ben özelleştirmeye karşı çıkmayı gerekli bulmuyorum. Bugünkü koşullarda özelleştirmeye karşı çıkmanın ilericilikle hiçbir alakası yoktur. "
Muhafazakárın demokratı olamaz
SADUN Aren’in, AKP’ye ilişkin bakış açışı ise şöyleydi: "AKP kabul edilemez bir oluşumdur, başka konularda istediği kadar başarılı olsun, eğer başa şeriatçılığı getirecekse, ki bundan şüphe yok, mutlaka devrilmesi lazım. Muhafazakarlık düpedüz geriliktir, işi evirmeye çevirmeye gerek yok. Hem muhafazakar, hem demokrat olunmaz. AKP, belki IMF’nin gözünde başarılı ama, aslında çok başarısız. Enflasyon hakikaten düştü, ne pahasına? Böyle düşürmeyi eski hükümetler de biliyordu. Yatırım yapmayacaksınız, maaşları kısacaksınız, satın alma gücünü azaltacaksınız; enflasyonu böyle düşürdüler."
Cenaze töreni bugün
TEDAVİ gördüğü Bayındır Hastanesi’nde dün öğle saatlerinde hayata gözlerini yuman iktisat profesörü Sadun Aren, yarın toprağa verilecek. Aren için ilk tören, yarın saat 11.30’da, 1965’de TİP milletvekili olarak görev yaptığı TBMM’de yapılacak. Buradaki törenin ardından Aren’in cenazesi, saat 13.30’da, yıllarca görev yaptığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne getirilecek. Aren, Kocatepe Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek.