ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2008 12:00
AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından bu aydaki AB Zirvesi’ne sunulmak üzere hazırlanan iklim raporunda iklim değişikliğinin “ciddi güvenlik riskleri”ni yarattığı uyarısını yapılırken aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerde tarım üretiminde düşüş yaşanacağı, bunun da “istikrarsızlık” a neden olacağı savunuluyor.
AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından bu ay yapılacak AB Zirvesi’ne sunulmak üzere hazırlanan bir raporda, iklim değişikliğinin “ciddi güvenlik riskleri” yarattığı uyarısı yapılırken aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerde tarım üretiminde düşüş yaşanacağı, bunun da bu ülkelerde “istikrarsızlık” a neden olacağı savunuluyor.
Javier Solana’nın, Avrupa Komisyonu’nun Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Benita Ferrero-Waldner ile birlikte hazırladığı iklim değişikliği raporunu, 13-14 Mart günlerinde AB Dönem Başkanı Slovenya’nın başkanlığında yapılacak olan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine sunulacak.
İklim değişikliğinin “ciddi güvenlik riskleri”ni yarattığı belirtilen raporda artan doğal felaketler ile kalkınmakta olan ülkelerdeki su, gıda ve diğer kaynakların kıtlığının Avrupa güvenliğini etkileyebileceği uyarısı yapıldı. Financial Times’in bu konudaki haberine göre, raporda su kıtlığı tehdidinin özellikle Ortadoğu’da “ciddi” olduğu belirtilirken Arap dünyasının üçte ikisinin yurt dışından gelen mal ve ürünlere olan bağımlığına da işaret edildi.
Ortadoğu bölgesinde suya erişimden kaynaklanan gerilimlerin artacağının bunun da siyasi istikrarsızlığı körükleyeceği uyarısının da yapıldığı raporda İsrail’de su tedarikinin bu asırda yüzde 60 azalabileceği tahmininde bulunuldu.
Raporda ayrıca Türkiye, Irak, Suriye ve Suudi Arabistan’da tarım üretiminin düşeceğini, bunun da söz konusu ülkelerde istikrarsızlık yaratacağı da öne sürüldü.
Darfur çatışmalarının da örnek gösterildiği raporda iklim değişikliğinden kaynaklanan yedi tehdide işaret ediliyor. Bu tehditlerin arasında adalar ve sahillerinin yok olması, göç artması, Kuzey Kutbundaki kaynak kapışmaları ve enerjiye erişimdeki rekabetin yoğunlaşması bulunuyor