İkiz kardeşim bende yaşıyor
Güncelleme Tarihi:
Büşra GÖKTAŞ İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2006 00:00
İkiz kardeşini ve babasını üç yıl önce bir trafik kazasında kaybeden Özge Üçer, kazada ikizinin üzerinden çıkan bileklik ve yüzükleri takıyor. Onun bardağını kullanıyor, aynaya bakınca da onu görüyor.
LÜLEBURGAZ’da 5 Ekim 2003 günü İstanbul Seyahat firmasına ait servis aracını kullanan Recai Akcan, yola fırlayan akli dengesi bozuk bir kişiye çarpmamak için direksiyonu kırınca, karşıdan gelen Hüseyin Üçer’in kullandığı otomobile çarptı. Hasta babasını ziyaret etmek için Bursa’dan Lüleburgaz’a giden Hüseyin Üçer ile 18 yaşındaki kızı Duygu Üçer kazada hayatını kaybetti. Servis şoförü Recai Akcan’ın yanında oturan 10 yaşındaki oğlu Nazmi Akcan da yola fırlayarak yaşamını yitirdi.
KIZLARIN BİRİ BENİM
O gece Bursa’daki evlerinde televizyon izleyen Duygu Üçer’in ikizi Özge, "Lüleburgaz’da kaza alt yazısı geçtiğinde ’Kardeşimle babam öldü’ dedim" diye anlatıyor olayı. Kazadan birkaç yıl önce, ölen kızı Duygu’nun bir rüya gördüğünü ve çok korktuğunu anlatan anne Beyhan Üçer, "Bir ses ’Trafik kazasında öleceksin’ demiş kızıma. Eşim Hüseyin de bir hafta kadar önce bizi toplayıp ’Kızların biri senin, biri benim. İkisi de sende kalacak sanma’ demişti. Duygu onunmuş demek ki. Bizi bırakıp el ele gittiler" diye konuştu. Beyhan Üçer, kızının en çok ehliyet almak ve psikolog olmak istediğini söyledi. Gittiği yerlerde hep kendini eksik hisseden Özge, Duygu’nun ölümünden sonra Bursa’da kalmak istemediğini söyleyip annesiyle İstanbul’a yerleşti. Özge, burada da ikizinin hatıralarının hep yanında olduğunu belirterek, "İkiz kardeşim bende yaşıyor. Kaza günü üzerinde olan bileklik ve yüzüklerini takıyorum. Bardağını kullanıyor, her aynaya bakışımda onu görüyorum" diyor. Kardeşinin hep gelin olmak istediğini söyleyen Özge, "Bir gece onu rüyamda bembeyaz gelinlikle gördüm. ’Bak ben gelin oldum. Çok mutluyum’ diyordu. Elinde de kına vardı" diyerek hüzünleniyor.
DİĞER YARIM GİTTİ
Üçer, "Bizi rahatsız eden, Recai Akcan’ın hálá şoförlük yapması. Kendisi 8’de 3 kusurlu bulundu ancak sadece para cezası aldı. Ailesi mağdur olacağından ehliyetine bile el koyulmadı. Asıl mağdur biziz. Benim babam ve diğer yarım gitti" diye öfkesini dile getirdi.
Ehliyetine el koyulmadı
Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayan dava daha sonra Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Üç yıl süren dava sonunda verilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, Recai Akcan’ın mahkemedeki iyi hal ve davranışları nedeniyle 106 YTL para cezasına çevrildi. Geçimini şoförlük yaparak sağlayan Recai Akcan’ın, ailesinin mağdur olmaması için de ehliyetine el konulmadı. Beyhan Üçer, "Kazadan hemen sonra Lüleburgaz Devlet Hastanesi acilinde Recai Akcan için hazırlanan geçici alkol raporu net okunamıyor. Ben birkaç doktora okuttum ve alkollü olduğunu söylediler. Recai Akcan’ın alkollü olduğuna dair dava açacağım. Kendi evladı dahil üç kişinin hayatı bu kadar ucuz mu?" diyerek cezayı yeterli bulmadığını dile getirdi.
KIZLARIN BİRİ BENİM
O gece Bursa’daki evlerinde televizyon izleyen Duygu Üçer’in ikizi Özge, "Lüleburgaz’da kaza alt yazısı geçtiğinde ’Kardeşimle babam öldü’ dedim" diye anlatıyor olayı. Kazadan birkaç yıl önce, ölen kızı Duygu’nun bir rüya gördüğünü ve çok korktuğunu anlatan anne Beyhan Üçer, "Bir ses ’Trafik kazasında öleceksin’ demiş kızıma. Eşim Hüseyin de bir hafta kadar önce bizi toplayıp ’Kızların biri senin, biri benim. İkisi de sende kalacak sanma’ demişti. Duygu onunmuş demek ki. Bizi bırakıp el ele gittiler" diye konuştu. Beyhan Üçer, kızının en çok ehliyet almak ve psikolog olmak istediğini söyledi. Gittiği yerlerde hep kendini eksik hisseden Özge, Duygu’nun ölümünden sonra Bursa’da kalmak istemediğini söyleyip annesiyle İstanbul’a yerleşti. Özge, burada da ikizinin hatıralarının hep yanında olduğunu belirterek, "İkiz kardeşim bende yaşıyor. Kaza günü üzerinde olan bileklik ve yüzüklerini takıyorum. Bardağını kullanıyor, her aynaya bakışımda onu görüyorum" diyor. Kardeşinin hep gelin olmak istediğini söyleyen Özge, "Bir gece onu rüyamda bembeyaz gelinlikle gördüm. ’Bak ben gelin oldum. Çok mutluyum’ diyordu. Elinde de kına vardı" diyerek hüzünleniyor.
DİĞER YARIM GİTTİ
Üçer, "Bizi rahatsız eden, Recai Akcan’ın hálá şoförlük yapması. Kendisi 8’de 3 kusurlu bulundu ancak sadece para cezası aldı. Ailesi mağdur olacağından ehliyetine bile el koyulmadı. Asıl mağdur biziz. Benim babam ve diğer yarım gitti" diye öfkesini dile getirdi.
Ehliyetine el koyulmadı
Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayan dava daha sonra Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Üç yıl süren dava sonunda verilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, Recai Akcan’ın mahkemedeki iyi hal ve davranışları nedeniyle 106 YTL para cezasına çevrildi. Geçimini şoförlük yaparak sağlayan Recai Akcan’ın, ailesinin mağdur olmaması için de ehliyetine el konulmadı. Beyhan Üçer, "Kazadan hemen sonra Lüleburgaz Devlet Hastanesi acilinde Recai Akcan için hazırlanan geçici alkol raporu net okunamıyor. Ben birkaç doktora okuttum ve alkollü olduğunu söylediler. Recai Akcan’ın alkollü olduğuna dair dava açacağım. Kendi evladı dahil üç kişinin hayatı bu kadar ucuz mu?" diyerek cezayı yeterli bulmadığını dile getirdi.