''İkinci Van depremi 6.6 büyüklüğünde hissedildi'

Güncelleme Tarihi:

İkinci Van depremi 6.6 büyüklüğünde hissedildi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2011 15:33

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, Edremit'te meydana gelen depremin büyüklüğünün 5.6 olduğunu anımsatarak ancak zemin büyütmesi dolayısıyla bu depremin 6.6 gibi hissedildiğini, dolayısıyla yapılar üzerindeki etkisinin de bu şekilde gerçekleştiğini söyledi.

Haberin Devamı

Koçyiğit, depremin meydana geldiği bölgede 1986 yılından bu yana araştırmalar yaptığını, depremin ardından yine bölgeye giderek çeşitli incelemelerde bulunduğunu belirtti.

Prof. Dr. Koçyiğit, özellikle büyük hasarın ana nedeninin zemin faktörü olduğunu belirterek, “Deprem dalgası zayıf zeminlerden, taşlaşmamış, toprağı gevşek ve içi su dolu zeminlerden geçerken, deprem dalgasının hızında aniden azalma olur. Deprem dalgasının hızı saniyede 4-5 kilometredir. Ama böyle zayıf zeminden geçerken, 500 metreye veya 100 metreye düşebilir. Böylece burası daha uzun süreli sarsıntıya uğrar, bu deprem boyunun dalgaları yükseldiği için daha çok etkili olur. Buna “zemin büyütmesi” adını veriyoruz. Örneğin 5 büyüklüğündeki bir depremi, zayıf zeminde 6 büyüklüğündeki bir deprem olarak hissederiz” dedi.
Depremin ardından zeminde oluşan büyük yarıklar ve çatlakların aslında fay olmadığını, onların zayıf zeminin bir göstergesi olduğunu ifade eden Koçyiğit, depremde meydana gelen yıkımların da yüzde 98'nin zayıf zeminler üzerinde olduğunu bildirdi.

Haberin Devamı

Edremit'te meydana gelen depremin ardından, hasarın büyük olmasının en önemli nedenlerinden birinin de yapıların zayıf zemin üzerinde kurulu olmasından kaynaklandığını dile getiren Koçyiğit, şöyle konuştu:
“Edremit'te meydana gelen depremin büyüklüğü 5.6 ama zemin büyütmesinden dolayı bu 6.6 gibi hissedildi. Dolayısıyla yapılar üzerindeki etkisi de böyle oldu. 7.2 büyüklüğündeki deprem her ne kadar Van'ı çok fazla etkilemese de çünkü mekanizma itibariyle ağır hasar bu depremin kuzeyinde kalan alanda oldu. Van'da yapıların büyük bir kısmı çok ağır olmasa da önemli bir hasar geçirdi, yani yoruldu. İkinci deprem, hasar görmüş hatta hasar görmemiş yapılar üzerinde zemin büyütmesi nedeniyle çok ağır hasarlara yol açtı. Bu yapıların ilk depremde yorulmuş olması, hafif hasar görmesi, depremin bu zayıf zemin üzerinde kurulu alanda büyüklüğünün daha fazla hissedilmesi nedeniyle hasar anormal derecede artmıştır. Dolayısıyla birinci depremden sonra burada yapılan hasar tespiti çalışmalarını sıfırlamıştır.”

Haberin Devamı

Burada başka fayların da bulunduğunu ancak henüz onlarda ciddi bir depremin söz konusu olmadığını anlatan Koçyiğit, “Ama en azından şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim, burada 6 ve üzerinde deprem olmaz. Eğer olsaydı 7.2 büyüklüğündeki deprem bunları tetiklerdi. Burada bizim beklentimiz 6 büyüklüğünün altında depremler olmaya devam edecek. Bunlar kaçınılmaz” dedi.

Koçyiğit, Gevaş fay zonundan endişe duyduklarını, özellikle ikinci depremde buradaki enerjinin güneye göç ettiğini düşündüklerini ve bunun aktif hale gelmesinin belki 6 büyüklüğünde bir depremi meydana getirebileceğini ama bunu kesin olarak söylemenin mümkün olmadığını vurguladı.

Hiç beklemediğimiz bir depremdi

Genelde bu tür doğu-batı gidişli ve eğimli faylardan 7 ve üzeri depremi hiç beklemediklerini, bunun Türkiye'de bir ilk olduğunu, ancak dünyada örneklerinin bulunduğuna dikkati çeken Koçyiğit, şunları söyledi:
“1988 yılında Ermenistan'da aynı karakterde 7.1 büyüklüğünde deprem oldu ve 25 bin kişi hayatını kaybetti. İşte Van'daki ilk deprem sadece o yapıyla karşılaştırılabilir. Bu depremin küçük olanları Erzurum'un Pasinler ilçesinde 1924'de oldu ve 6.3 büyüklüğündeydi. 1975 yılında Lice'de 6 büyüklüğünde bir deprem oldu ve önemli de hasar verdi. Yani mekanizma açısından benzer depremler ama 7 ve üzerinde hiç kimse deprem beklemiyordu. Bu fayların aktif olduğunu biliyoruz. Bunlar üzerindeki yıllık hareket çok küçüktür, çok uzun sürede böyle büyük depremler yaratacak enerji biriktirebilirler. Yani bilinen bu Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yılda 2,5 santimetrelik bir kütle diğer tarafa doğru kayıyor. Ama burada bir milimetrenin kesirleri kadar hareket oluyor. Sonuçta uzun bir süreç içinde 1000 veya 5 bin yılda böyle bir deprem yaratacak enerji birikebiliyor.
Kesinlikle artık Van, Erciş ve köylerinde yıkılan aynı yerlere yapıları yapmamalıyız. Bunların hemen yakınlarında sağlam zeminler var. O zeminler üzerinde yeni yapılaşmayı yapmak zorundayız. Kötü zeminler üzerine de yapılar zorunlu kaldıkça yapılabilir ama oraya bir yapının maliyeti ile biz kaya zemin üzerine 5 tane yapı yaparız. Bir yapı karşılığında aynı parayla 5 yapı yapacaksak biz orayı seçmeliyiz.”
Koçyiğit, depremin ardından oluşturulan çadır kentlerin, iklimsel olarak daha sıcak olan Iğdır'a kurulmasının daha doğru olacağını ifade ederek, Van'da meydana gelen ilk depremin ardından bugüne kadar 2'nin üzerinde 1950 sarsıntının kaydedildiğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!