Güncelleme Tarihi:
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında, “Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan polis memurları Haşim Gülal ile Sezai Akgün katılmadı.
Sanıkların ifadeleri talimat yoluyla alındı. Cizre Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimat yoluyla ifadesi alınan polis Haşim Gülal, olay tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Takip İzleme Büro Amirliği'nde Grup Amiri olarak görev yaptığını belirtti.
Gülal, iddianameye konu olan İbrahim Sezer ile Saffet Kaplan arasındaki görüşmesinin tespitinde dinleyen veya çözümleyen olarak yer almadığını kaydederek, "Çözümlemeye diğer sanık Sezai Akgün yapmıştır. Bir evrakı kim düzenlerse düzenlesin, düzenleyenin amiri de o evrakta yer alır, ben de grup amiri olarak iletişim tespit tutanağında yer aldım" dedi.
'DİNLEME SIRASINDA HATA FARK EDİLDİ'
Soruşturma dosyasında İbrahim Sezer'in içerisinde yer aldığı 2 - 3 bin tape olduğunu aktaran Gülal, "Şüphelilerin tamamına yönelik çözümlemelerde yer almam ve bunları tek tek konrol etmem mümkün değildir" dedi. Sezer'in ifadesinin 28 Ekim 2010 sabaha karşı alındığı anlatan Gülal, "Burada ifadeyi alan görevli arkadaşlar itiraz üzerine iddianameye konu görüşmenin orjinal sesini müştekinin de huzurunda dinlemişler, hatayı fark etmişler. İfadeyi alan arkadaşlar bu hatayı fark edince bizim birbirimizi haberdar edip uyarmaları gerekirdi. Orada da iş yükünden kaynaklı ihmal yaşanmış. Art niyetli olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
Hatalı çözümlemeye savcılık aşamasındaki ve hakim sorgusunda değinilmediğini kaydeden Gülal, "Kaldı ki bu hatalı çözümleme şahsın tutuklanma sebebi değildir. Bu tamamen bir hatadır, kasıtlı bir eylem yoktur. Bu hata da Sezai Akgün isimli mesai arkadaşımızın dikkatsizliğinden kaynaklanmıştır" dedi.
AVUKAT: BU İLK DEĞİL
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimatla ifadesi alınan sanık polis Sezai Akgün de, Sezer'in bu eylemden dolayı herhangi bir şekilde yargılanmadığını belirterek, "Emniyet aşamasında verdiği ifadesinde bu husus fark edilmiştir ve ifadesine şerh düşülüp kayıt altına alınmıştır" dedi. Sezer'in avukatı Faruk Emre Akın, bu hatanın sadece Sezer'e yapılmadığını, Ergenekon'da yargılanan Kemal Kerinçsiz ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin de telefonlarına sehven yükleme yapıldığını kaydederek, "Bu paralel yapının operasyonuyla yapılan işlemdir" dedi.
BERAAT ETTİLER
Mahkeme heyeti de, sanıkların suç işleme kastıyla hareket ettikleri hususunda delil ve belge bulunmadığı, kast unsurunun olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
ASKERİ CASUSLUK DAVASININ FİRARİ HÜKÜMLÜSÜ
Emekli Albay İbrahim Sezer, yargılandığı “Askeri Casusluk" davasından 15 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan Sezer hakkında bu cezası nedeni ile yakalama kararı çıkarılmıştı.
KONUŞMASINDA OLMAYAN DÖKÜMLER TAPELERİNE EKLENMİŞTİ
“Askeri Casusluk" operasyonu kapsamında soruşturulan emekli Albay İbrahim Sezer'in telefon tapelerine, “Fuhuş çetesinin lider" olduğu öne sürülen bir kadın ile yaptığı görüşme eklenmişti. Emniyetteki sorgulama aşamasında bu olayın ortaya çıkması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polis memurları Haşim Gülal ve Sezai Akgün hakkında “Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan iddianame düzenlendi.
Emniyet tarafından hazırlanan telefon konuşmalarının dökümlerinde, İbrahim Sezer'in 14 Temmuz 2010 tarihli bir telefon konuşmasında, 'Rus ajanı olduğu gerekçesiyle sınır dışı edildiği öğrenilen "Vika" kod adlı Leyla Tanrıverdiyeva isimli kadından bahsettiği dökümler yer almıştı. Sezer'e emniyet sorgusunda söz konusu döküme ilişkin sorular yöneltilince Sezer, dökümlerdeki görüşmeyi kabul etmedi. Söz konusu görüşmeyi inceleyen savcılık, Sezer'in görüşmesinde olmayan konuşmaların dökümlere eklendiği tespit etmişti.