Tuğçe ERDEMLİ / Hürriyet Pazar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2002 01:55
Büyükşehir Belediyesi,kendi işlettiği İstanbul'un tarihi kasırlarını özel sektöre devretmeyi, ihale şartnamesine de içki yasağı koymamayı kararlaştırdı.
İnsanlar ‘‘bize alkol propagandası yapıyor derler’’ korkusuyla bu durumu eleştirmeye çekiniyor. Konuyu sık sık ele alan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök bu durumu Ağustos 2001'de yazdığı bir yazıda şöyle anlatıyor: ‘‘Biliyorum. Bazı fanatikler 'Bu adam içkiye taktı' diyecekler. Hayır, ben bir 'birlikte yaşama mukavelesine' taktım. Çünkü bu yasağı, en az türban yasağı kadar önemsiyorum ve 'hayat tarzına müdahale' olarak görüyorum.’’ İşte bu sorun, Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yumuşak bir geçişle çözümleniyor. Bir süre önce yeni Galata Köprüsü'nün altındaki kendisine ait dükkanlardan bir bölümünü içkili lokantalara kiralamakta tereddüt etmeyen Büyükşehir Belediyesi, şimdi de kendi işlettiği kasırları özel sektöre devretmeyi, ihale şartnamesine de içki yasağı koymamayı kararlaştırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna bu durumu ‘‘Herkes tercihinde hür olmalı’’ diyerek açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinden bu yana İstanbul'a kendi çapında ikinci bir IV. Murat dönemi yaşattı. O tarihte Belediye Başkanı olan Refah Partili Recep Tayyip Erdoğan'la başlayan uygulama, ilk günden itibaren tartışmalara neden oldu. Şehrin en güzel manzaralı Yıldız, Çamlıca, Emirgan koruları Büyükşehir Belediyesi'ne aitti. Buralardaki kasırlarda Turing Kurumu lokanta ve kafeler işletmekteydi. Erdoğan döneminde Turing Kurumu'nun kasırlarla ilişkisi kesildi. Büyükşehir Belediyesi, bu kasırları özel sektöre ihaleyle açmaktansa kendisi bir şirket kurup işletmeyi tercih etti. 1995'te Büyük İstanbul & Turizm ve Sağlık Yatırımları İşletme ve Ticaret A.Ş. (Beltur) kuruldu. Eskiden Turing'in işlettiği tesisler Beltur'a devredildi. Kasırlar içkisiz lokanta ve kafelere dönüştü.
Büyükşehir Belediyesi, bu uygulamayı 19 Nisan 1999 seçimlerinden sonra başkanlığa Fazilet Partisi'nden Ali Müfit Gürtuna'nın gelmesinden sonra da sürdürdü. Hatta, sadece kendi işlettiği yerlerle yetinmedi, özel sektöre kiraladığı mekanlarda da ihale sözleşmesine ‘‘içkili işletme yapılamaz’’ şartı koydu. Örneğin Haliç kıyısında Eyüp'te açılan Feshane'deki Beyazgül Lokantası, bu kapsamda özel sektöre açılmış yerlerden biri.
Sekiz yıldan beri ilk kez bu yaz, yeni Galata Köprüsü'nün altında, Büyükşehir Belediyesi'ne ait dükkanlar kiralandığında bu uygulamadan vazgeçildi. Şu anda köprüaltında 7 içkili lokanta faaliyet gösteriyor.
İş bununla da kalmıyor. Geçen hafta görüştüğümüz Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Beltur'un işlettiği mekanlarda da içki yasağının kalkacağını belirtti. ‘‘İstanbul'da ikinci IV. Murat dönemi sona mı eriyor?’’ şeklindeki sorumuza şöyle cevap verdi Gürtuna:
PİYER LOTİ HARİÇ‘‘Bizim anlayışımıza göre herkes hür olmalı. Tercihini özgürce yapmalı. İhaleye çıkardığımız dükkanları alan adamın istediği şekilde düzenlemeye hakkı olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir yasak ve sınırlandırmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Eski sözleşmelerde böyle bir madde olup olmadığını bilmiyorum ama açık bir şekilde söyleyeyim ben böyle bir şeye karşıyım. Hatta biz belediyenin elinde bulunan Hidiv Kasrı, Pembe Köşk, Çadır Köşkü gibi tesislerin de özelleştirmesi için bir çalışma başlattık. Beltur'a bağlı bazı yerlerin özelleştirilmesi için de yakında adım atacağız. Bunları almaya hak kazananların da yapacakları her şey kendi tasarruflarında olacak. Öncelikle korulardaki köşklerden başlayacağız. Ben ayrıca devletin lokanta işletmesinden yana değilim. Devlet eliyle bakkallık yapılmaz, restoran işletilmez. Sosyal tesisler ve lokaller olabilir ama bunun dışında yapılacak olanlara karşıyım. Ticari maksatla bir girişimin yapılmasına ben taraftar değilim. Biz sadece konsepti belirledik ve bu konsepti kaliteli bir şekilde taşıyacağına emin olduğumuz girişimcilere buraları devretmeyi düşünüyoruz.’’
Belediye Başkanı, sadece Piyer Loti'de Büyükşehir'in yaptırdığı konaklama tesisini işin dışında bırakıyor. Buradaki tesiste içki satışı olmadığı için turizmciler tarafından tercih edilmiyor, atıl vaziyette bekliyor. Ancak Gürtuna, burada aldıkları içkisiz tesis kararından geri adım atmayacaklarını söylüyor:
‘‘Piyer Loti için çok talip çıktı ama bizim şartlarımıza uygun bir girişimci bulamadık. Burası bildiğiniz gibi Eyüp Sultan'ın üstü olması nedeniyle dini bir merkezdir. Piyer Loti'nin böylesi bir özelliği vardır. Bu yüzden bu tesisi istisna olarak tutmayı uygun bulduk ve içki satışı yapılmamasını istedik.’’
BELTUR'UN SİTESİNDE ‘NİYE İÇKİ SATMIYORSUNUZ’ SORUSUNA CEVAP
İçki satmamak kurumsal kimliğimizBeltur'un sitesi www.beltur.com'da ‘‘sık sorulan sorular başlıklı bölümde alkolle ilgili soruları Beltur yöneticileri bakın nasıl cevaplamış:
Soru: Restoranlarınızda alkol satışı var mı?
Cevap: Kurumsal kimlik içerisinde aldığımız kararlar nedeniyle alkol satışı yoktur.
Soru: Neden alkol satışı yoktur?
Cevap: Alkol satan işletmelerin ticari mantığıyla aynı matığı gütmekteyiz. Müşterilerimizin bizi diğer özelliklerimizin yanı sıra alkol satışı olmadığı için tercih etmelerini istiyoruz. Çünkü İstanbul'da bu tür işletmeler çok fazla yok ve bunu talep eden vatandaşlar var.
Yeni köprüaltında 7 içkili lokanta varBoğaz'dan esen rüzgarla dans eden köprünün üzerinde manzara seyrederek balık, rakı ve sohbete dalmak için ideal bir yerdi Galata Köprüsü. Ama köprü akıntıyı engelliyor, Haliç'in kirlenmesine yol açıyordu. Yeni bir köprü yapılması kararlaştırıldı. Köprüaltındaki
balık keyfi geçici olarak sona erdi. Ama bu ara dönem, yeni köprünün yapılmasının uzaması ve bittikten sonra bir türlü tam kapasiteyle kullanılamaması nedeniyle senelerce uzadı. Nihayet 1.5 ay önce köprüaltı yeniden açıldı. Yeni köprü yapılırken, burada 114 dükkan yapılması planlanmıştı. Bunlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olacak ve ihaleyle kiraya verilecekti. Şu anda 11 dükkan hariç, ihaleler bitmiş durumda. Ancak kiralanmış dükkanlardan sadece 25'i faaliyete başladı. Diğer dükkanların tadilatları devam ediyor.
Eskiden köprüaltı meyhaneleriyle ünlüydü. Ancak Refah Partisi 1994'te Büyükşehir Belediyesi'nde iktidara gelmeden çok önce, köprü yenisinin yapılabilmesi için sökülmüş ve bu meyhaneler tarihe karışmıştı. Yeni köprünün altındaki dükkanlar bu yaz yeniden açılırken, Büyükşehir Belediyesi ihale şartnamesine içki yasağı şartı getirmedi. Eski dönemden kalma işletmeciler, yeni köprüde de lokanta kiraladılar. Şu anda Galata Köprüsü'nün altında 7 içkili lokanta var. Bunlardan beşi Cansın Restoranları tarafından işletiliyor. Bunların sahibi Sevda Kutlu, aynı zamanda Galata Köprüsü Kiracıları Koruma Vakfı (GALKOV) Başkanı. Yıldızlar Lokantası'nı işleten Suat Yıldız da, Sevda Hanım gibi köprüaltının eski işletmecilerinden. Suat Yıldız'ın kardeşi Kemal Yıldız da ortağı Asker Altuğ ile New Galata adında başka bir içkili lokanta işletiyor.
Köprüde bütün dükkanlar açıldığında içinde barların da bulunduğu toplam 12 restoran olacak. Şu an açık olan lokantalarda herkes balık ve meze yiyebiliyor, rakı ya da şarap içebiliyor.
KÖPRÜALTINDA NELER OLACAKRestoran (12), sanat galerisi (3), çiçekçi (4), tuhafiye (3), kuyumcu (7), gümüşçü (4), pastane (2), oyuncakçı (1), spor giyim mağazası (2), lostra salonu (2), cep telefonu bayii (5), saatçi (2), ayakkabı-çanta (6), kilimci (4), şarküteri (2), büfe (4), erkek kuaförü (2), kadın kuaförü (1), şark kahvesi (2)
ŞİMDİ HANGİ DÜKKANLAR VARRestoran (7), kilimci, seramikçi, tekel (2), lostra salonları (2), gümüşçü (2), şark kahvesi, oyuncakçı.