İkinci Ergenekon davası yarına ertelendi

Özese, konuşmalarda TVK’da olduğunu söyleyen Cengiz’e, "Bu TVK konusunu açar mısınız?" diye sordu. Cengiz, "MİT’çiler beni kendi çalıştıkları yere götürdüler. Arabanın pencereleri perdeli olduğu için tam olarak nereye gittiğimizi bilmiyorum. Yeşil boyalı bir binaydı. Cam kapıdan içeri girdik. Orada 3- 4 masa ve bilgisayarlar vardı. Çay da ısmarladılar ama o gün gittiğimizde içerideki odaya beni almadılar" dedi.

Cengiz, Kayseri’de kendisiyle görüşen MİT’çilerden Kağan adlı kişinin bir defasında kendisini MİT tarafından kullanılan bu odaya aldığını anlatarak, "6 tane büyük bilgisayar vardı. Büyük ekranlar vardı. Radyolarda kullanılan ses ayarlarını yapan cihazların daha büyüğü vardı. Ekranlarda Kayseri’den, Ankara’dan görüntüler vardı. Kağan bey bana, ’Hem Genelkurmay’dan, hem emniyetten, istediğimiz yerden görüntü alabiliyoruz’ dedi. İlker Başbuğ’un görüntüsünü gösterdi. ’Ses yok mu?’ diye sorunca, ’Ses de alıyoruz, o daha sonra’ dedi. Bağlantıyı odada bulunun 4- 5 kişi yapıyordu. Diğer MİT’çiler Selahattin ve Davut olmadığı için odaya girebildim" ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Özese’nin "Bu sistem TVK’da kurulu olan sistem mi?" sorusuna Cengiz, "Sanırım öyle" şeklinde cevap verdi. Cengiz, MİT’çilerden Musa adlı kişinin emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile görüştüğünü de iddia etti. Cengiz, "Bir sefer de beni Musa kendi telefonundan Özkök ile görüştürdü. Hal hatır sorduk. Hilmi beyden telefon numarasını istedim. Olup bitenlerden haberi var mı, yok mu bilmiyordum" dedi. Cengiz de, İbrahim Şahin ile MİT’çilerin kendi telefonundan sürekli görüştüğünü savundu.

ŞAHİN: BENİ KANDIRAN MİT’ÇİLER MİYDİ BİLMİYORUM

İbrahim Şahin, "Fatma Cengiz bana ’eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök seninle görüşecek’ dedi. Beni kandıran MİT’çiler miydi bilmiyorum. Özkök bana ’Evladım sen boynunu bıçağın altına koymuyorsun, boynunu bıçağa sürdürüyorsun’ dedi. Fatma Cengiz bir kere de Genelkurmay Başkanı’nı bağladı. İlker Başbuğ denilince susup kaldım. Sadece ’Komutanım ellerinizden öperim’ diyebildim" dedi.

DİYARBAKIR’A HAYATIMDA GİTMEDİM

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu İbrahim Şahin’e "Size isnat edilen suçlardan biri Ermeni Patriği Mesrop Mutafyan’a suikast planı. Mutafyan ile husumetiniz var mı?" şeklinde soru sordu. Şahin kimseyle bir husumeti olmadığını belirterek, suçlamaları reddetti. Silivri Adliyesine gittiğini belirten Şahin, savcılık tarafından ifadesinin alındığını belirtti. Şahin, "Baktım şüpheliler Kenan Evren, İbrahim Şahin. 12 Eylül İhtilali’ni de ben yapmışım. Diyarbakır Askeri Cezaevinde sorgulama yapılmış, işkence yapılmış, ölenler olmuş. Bunları soruyorlar. Ben ihtilalde 24 yaşındaydım. Diyarbakır’a hayatımda gitmedim. Cezaevinde sorgu yapmışım" şeklinde konuştu.

İbrahim Şahin’in çapraz sorgusu tamamlandı. Mahkeme heyeti, duruşma yarın saat 09.00’a erteledi.







DHA-Güvenlik - Türkiye-İstanbul / Silivri -
2011-06-06 19:33:48