Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan 740 kişi kapasiteli salonunda görülecek davanın ilk duruşmasında, iddianamenin özeti okunacak.
İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel, Ercan Şafak, Fikret Seçen, Nihat Taşkın ve Mehmet Murat Yönder tarafından hazırlanan 1909 sayfalık ikinci iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Mart 2009 tarihinde kabul edildi.
İddianamede, tutuklandıktan 2,5 ay sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye olan emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur ile yine tutuklandıktan 7 ay sonra tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un, “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “yargıç üzerinde nüfuz kullanmak”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek, amacı dışında kullanmak, hile ile almak, çalmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek”, “tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek”, “patlayıcı madde bulundurmak”, “kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etmek veya patlayıcı madde kullanmak”, “mala zarar vermek” ve “yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlarını işledikleri ileri sürülüyor.
“Örgütün üst düzey yöneticisi olmak”la suçlandıkları için Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması eylemlerinden de sorumlu tutulan sanıklardan Eruygur'un 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 142 ile 246 yıl arasında hapsi, Tolon'un da 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 129 ile 219 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
11 SANIK HAKKINDA DA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
İddianamede, tutuklu sanıklar emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un da “silahlı terör örgütü yönetmek”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, “pek az sayıda mermi bulundurmak veya taşımak”, “bir adet ateşli silah ve mutat sayıda mermi bulundurmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 2 kez
ağırlaştırılmış müebbet ile 39 ile 66 yıl arasında hapisleri talep ediliyor.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Mustafa Ali Balbay, Ahmet Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan, Kemal Aydın, Neriman Aydın ile tutuksuz sanık ATO Başkanı Sinan Aygün'ün de benzer suçlardan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 16 yıldan 80 yıla kadar hapsi isteniyor.
Hakkında yakalama kararı bulunan eski milletvekili Turhan Çömez'in “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 ile 15 yıl arasında hapsi istenen iddianamede, tutuklu sanık Birol Başaran'ın da benzer suçlardan bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 30 ile 45 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Emcet Olcaytu, Muzaffer Öztürk, Osman Gürbüz, Hamza Demir, Süleyman Solmaz, Mehmet Ali Çelebi ve Hüseyin Keskin ile tutuksuz sanıklardan Arif Doğan, Ertaç Giray, İlker Güven, Yüksel Dilsiz, Tunç Akkoç, Noyan Çalıkuşu, Muhammed Murat Avar, Siyami Yalçın, Ferda Paksüt, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Mahir Akkar, Levent Temiz, Barbaros Hayrettin Altıntaş, Erol Mütercimler, Emin Şirin, Hakan Şanlı, Halis Yavuz Işıklar, Tanju Güvendiren, Adnan Türkkan, Mesut Özcan, Hüseyin Nazlıkul, Adnan Bulut, Merdan Yanardağ, Murat Ağırel, Selim Utku Gümrükçü, Evrim Baykara, Fatma Sibel Yüksek, Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar, Yaşar Tozkoparan, Doğukan Yorulmaz, Hatice Bahtiyar ve Ercüment Ovalı'nın 7.5 ile 50 yıl arasında hapisleri talep ediliyor.
SAĞLIK SORUNLARI NEDENİYLE TAHLİYELER
Soruşturma kapsamında tutuklanarak Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne konulan ve burada geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hastanede tedavi altına alınan emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur, 21 Eylül 2008 tarihinde tahliye edilmişti.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise rahatsızlığı nedeniyle tutuklu bulunduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nden GATA Haydarpaşa Hastanesi'ne sevk edilerek tedavi altına alınmış ve 6 Şubat 2009 tarihinde tahliye olmuştu.
Emekli Albay Arif Doğan'ın da yaklaşık 4 aydır tedavi gördüğü Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Sağlık Kurulu Başkanlığınca verilen rapor doğrultusunda “kalp yetmezliği, şeker hastalığı, görme bozukluğu, yürüyememe ve anksiyete bozukluğu nedeniyle cezaevi koşullarında tedavi ile şifa bulamayacağı” gerekçesiyle 16 Temmuz 2009 tarihinde tahliyesi kararlaştırılmıştı.
YENİ DURUŞMA SALONU
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde spor salonu olarak projelendirilen inşaat, “Ergenekon” davasının görüldüğü ilk salonun yetersiz kalması nedeniyle duruşma salonuna çevrildi.
1000 metrekare alana inşa edilen salon, 740 kişi kapasiteye sahip. 180 sanık kapasitesi olan salonda 210 avukat da yan bölümlerde oturabilecek. Basın ve izleyiciler için de 350 kişilik yer bulunuyor.
Salonda, mahkeme heyetinin sağ tarafındaki küçük bölümde müdahil avukatlarının oturacağı bir bölüm de yer alıyor. Duruşmaların ses ve görüntü kayıtları da ilk davada olduğu gibi yine kayıt altında tutulacak.
Duruşmalarda zabıt katibi bulunmazken, katip yan taraftaki başka bir alanda ses kaydını kağıda dökecek. Salonda ayrıca gizli tanıklar için de oda yaptırıldı. Salonda, 3'ü hareketli 4 tane sabit kamera yer alıyor.
Salon, “Ergenekon” davalarının ardından gerekli görülürse tekrar spor salonuna çevrilebilecek.
Daha önce ilk davanın duruşmalarının yapıldığı salon ve cezaevi binasına dizüstü bilgisayarını alamayan gazeteciler, duruşma salonu yakınında yapılan basın odasına, “görüntü ve ses kayıt özellikleri olmaması şartıyla dizüstü bilgisayarlarını alabilecek” ve haberlerini bu bilgisayarlarla yazabilecek.