Güncelleme Tarihi:
İkinci Cemre ne zaman düşecek sorusu, ilk Cemre'nin havaya düşmesinin ardından büyük bir merakla sorgulanan ve araştırılan konular arasında gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Halk arasında, yedi gün arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan Cemrenin birincisi geçtiğimiz günlerde havaya düşmüştü. Peki, ikinci Cemre ne zaman düşecek? Kaç tane Cemre var?
Yıllardır süregelen inanışa göre ilk Cemre, 19 Şubat tarihinde havaya düşmektedir. Her yıl aynı tarihte gerçekleştiği düşünülen bu inançta sonraki süreçler ise 26-27 Şubat ve 5-6 Mart şeklinde ilerlemektedir. Cemre, ilk olarak havaya, sonra suya ve son olarak ise toprağa düşmektedir.
İKİNCİ CEMRE NE ZAMAN DÜŞER?
Birinci Cemrenin suya düşmesinin ardından İkinci Cemrenin 27 Şubat'ta suya, Üçüncü cemrenin ise 6 Mart'ta toprağa düşmesi bekleniyor.
CEMRE NE DEMEK?
Gazi Üniversitesi'nden Prof.Dr. Öcal Oğuz Cemre kelimesinin kökenine dair şu bilgileri verdi: "Cemre, hakkında çok fazla rivayet olan bir kelime. Öncelikle ateş, ateş parçası, kor şeklinde Arapçadan kaynaklanan bir anlamı var. Ama onun yanında Anadolu'da 'imre', 'imere' 'zemheri' veya 'cemre' şeklinde adlandırmalar var. Bunlardan Cemre adı en yaygın olarak kullanılandır." dedi.
KAÇ TANE CEMRE VAR?
Birinci cemrenin 20 Şubat'ta havaya, ikinci Cemrenin 27 Şubat'ta suya , üçüncü Cemre'nin 6 Mart'ta (artık yıllarda 5 Mart) toprağa düştüğü varsayılır.
İstanbul'da son 60 yıllık dönem için yapılan bir araştırma , Cemre’lerin kıştan bahara geçilirken ortalama sıcaklık eğrilerinin yükselmeye başladığı dönemin başlangıcını belirledikleri ve bu dönemde mevsim normallerinin üzerindeki az ya da çok bir sıcaklık artışıyla çakıştıklarını ortaya koymuştur.
Cemreler arasındaki günlerdeyse, sıcaklıklarda az da olsa bir düşüş olduğu saptanmış. Aynı araştırmaya göre her üç Cemre dikkate alındığında, bir iki günlük farklarla bu tarihlerde %42 olasılıkla, iki Cemre dikkate alındığındaysa %74 olasılıkla belirgin bir ısınma gerçekleşmiş.
CEMREYLE İLGİLİ ATASÖZLERİ DE BULUNUYOR
Prof. Dr. Oğuz, tabiatı gözlemleyen halkın bu konuda birçok atasözü ürettiğini belirterek, "Ağustos soğuya soğuya kışı getirir, şubat ılıya ılıya yazı getirir" gibi atasözlerinin cemrelerle başlayan ısınmaya yönelik bir gözlemin sonucu olduğunu aktardı.
Geceyle gündüzün eşitlendiği 21 Mart'tan yani "nevruz"dan sonra gündüzlerin uzamaya başladığını söyleyen Oğuz, şunları kaydetti:
"Halk, 'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır' diyerek cemrelerin yaz için yeterli olmadığını gözleme dayalı olarak ifade eder. 'İstersen yazı, bekle Hıdırellez'i' atasözü veya 'Mayıs ayı gelende dağlarda kar olur mu?' türküsü halkın tabiata yönelik bu gözleminin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Nitekim bizim 'bahar bayramı' olarak tanıdığımız Hıdırellez, aslında halk takviminde cemrelerin düşüşünden başlayarak kışın ve eski yılın bitişinin, yazın ve yeni yılın gelişinin kutlanmasıdır."