İkimizi de bırakmadı

Kocasının metresinin otomobilini bombaladığı iddiasıyla 6 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılan Gülten Düşünceli, ‘‘Eşim bana, ‘onu seviyorum' deseydi boşanırdım. Ama ikimizden de vazgeçmedi ve işler bu hale geldi’’ dedi. Gülten Hanım, kocasının metresi tarafından telefonla taciz edildiğini de söyledi.

İzmit'in Derince Beldesi'nde kocası Adil Düşünceli'nin imam nikâhıyla yaşadığı Ferhan Nur Zeytin'in otomobilinin bombalanmasıyla ilgili olarak dün akşam tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Gülten Düşünceli, ‘‘Eşim bana ‘Ben onu seviyorum' deseydi boşanmaya hazırdım. Ancak ne benden, ne ondan vazgeçmeyince işler bu hale geldi’’ dedi. 6 gün gözaltında kaldıktan sonra önceki gün sevkedildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3 çocuk annesi Gülten Düşünceli ile savcılıkta serbest kalan Adil Düşünceli, Derince’de kendilerine ait Kıyı Nakliyat Şirketi yazıhanesinde Hürriyet muhabirlerinin sorularını cevaplandırdılar. Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında kalan ve orada yaşadıkları stresin etkisi hâlâ yüzlerinden belli olan Gülten ve Adil Düşünceli, ‘‘Hiç bir gazeteciyi kabul etmedik. Ancak gerçeklerin öğrenilmesi açısından bir tek sizinle konuşacağız’’ diyerek görüşmeyi kabul ettiler.

TELEFONLA TACİZ ETTİ

Görüşme sırasında Adil Düşünceli fazla konuşmamaya özen gösterirken, ‘‘Anlattıklarımı harfi harfine yazın’’ diyen Gülten Düşünceli, kocasını kaybetmemek için 3 yıldır verdiği mücadeleyi anlattı. Eşinin Ferhan Nur Zeytin ile ilişkisini 3 yıl önce öğrendiğini belirten Gülten Hanım gelişmeleri şöyle anlattı: ‘‘Adil'in bir kadınla ilişkisi olduğunu bir telefonla öğrendim. Araştırdığımda doğru çıktı. Kendisiyle konuştum. Bana, ‘Doğru. Ancak bu bir hataydı. Hatamı telafi edeceğim' dedi. Her erkeğin ufak tefek kaçamakları olabilirdi ve bunu normal karşıladım. Ancak sonraki günlerde yeniden bazı söylentiler geldi. Yeniden konuştum. İnkâr etti. Ben de ona inanmadığımı söyledim. Bu kez inandırmak için de tüm varlığını üzerime devretti. Ve bu konunun kapandığını söyledi. Ancak bunun ardından, o hanımefendi (Ferhan Nur Zeytin) beni telefonla aramaya başladı. Benim aciz bir kadın olduğumu, birbirlerine aşık olduklarını ve o yuvada benim yerimin olmadığını, benim yaşlı olduğumu, o yuvanın sahibinin de kendisi olacağını söyledi. çeşitli hakaretlerde de bulundu.’’

BİRLİKTE TATİLE GİTMİŞLER

Bu olayın ardından 17 Mayıs 1996 tarihinde eşinden boşanmak için dava açtığını belirten Gülten Düşünceli, ancak mahkeme celbi geldiğinde ise Adil Düşünceli’nin celbi gülerek yırttıktan sonra boynuna sarıldığını söyledi. Gülten Düşünceli şöyle devam etti: ‘‘Çevreden yeniden dedikodular gelmeye başladı. Adil'in ona ev aldığı, çocuğunu sünnet ettirdiği, imam nikâhı kıydırdığı söyleniyordu. Eşime tekrar sorduğumda yine inkâr etti. Bu olaylardan çok bunaldığını söyleyip, tek başına bir tatile gitmek istediğini ve işler yoğun olduğu için de benim yazıhanede kalmamı teklif etti. Ben de rahatlayacağı düşüncesiyle kabul ettim. Tatilden döndükten sonra ise Ferhan beni arayarak, tatile birlikte gittiklerini söyledi. Ben inanmadım. Bu kez bana, ‘İnanmıyorsan git Mercedes'in ön ve arka koltuklarına bak. Kanıt için koltukları sigarayla yaktım' dedi. Arabaya baktığımda doğruydu. Adil'le de konuştum. Doğruladı. Bu kez eşime yine ayrılma teklifinde bulundum. 17 Eylül 1997 tarihinde kızımın düğününden bir hafta önce ailece oturup bu konuyu tartıştık. Ben Adil'den boşanmak istediğimi söyledim. Çocuklarım ise boşandığımız taktirde beni annelikten reddedeceklerini bildirince vazgeçtim.’’

Adil Bey, bitti

Daha önce sadece Hürriyet muhabiri ile görüşen Ferhan Nur Zeytin ise yaptığımız görüşme teklifini kabul etmedi. Sıkıntılı günler yaşadığını, sinirlerinin çok bozuk olduğunu ve tedavi gördüğünü söyleyen Ferhan Nur Zeytin, Gülten Düşünceli'nin tahliyesine çok şaşırdığını belirterek, ‘‘Benim için de Adil Bey olayı tamamen kapanmıştır. Ancak ortada bir bombalama olayı vardır. Ben ve komşularım maddi ve manevi zarar gördük. Bunun için gerekli yasal işlemleri yaptırtacağım’’ demekle yetindi. Bundan sonra sadece çocukları için var olacağını da belirten Zeytin, ‘‘Benim için çocuklarım her şeyden önce gelir. Bundan sonra dilenirim ama yine de kimseye muhtaç olmam’’ diye konuştu.

‘O..... beni yıka’

Geçtiğimiz yılbaşında ise kendisinin doğum günü olması nedeniyle Adil'in teklifi üzerine tatil için ABD'ye gittiklerini de söyleyen Gülten Düşünceli, ‘‘Tatilden döndüğümüzde olayların bittiğine tüm kalbimle inanıyordum. Ancak seyahatten sonra karakoldan çağırıldım. O bayanın otomobilinin arka camına, ‘O..... beni yıka' diye bir yazı yazılmış. Benden şüphelendiği için beni şikâyet etmiş. Bunun için de takipsizlik kararı verildi’’ dedi.

Konuşmaları banda aldım

Ferhan Nur Zeytin ile kocası Adil’in bazı konuşmalarını banda aldığını da söyleyen Gülten Düşünceli, daha sonra eşinden boşanmanın çarelerini aramaya başladığını söyledi. Gülten Hanım şöyle devam etti: ‘‘Çocuklarım bu boşanmaya karşı çıktığından hem onlara, hem mahkemeye vermek için bir kanıt gerekiyordu. Birlikte fotoğraflarını temine çalıştım. Sonra ise bu gelişmeler oldu. Ben kimseye otomobilin bombalanmasını söylemedim.’’

Sürekli başını salladı

Eşinin anlattıklarını büyük bir dikkatle dinleyen Adil Düşünceli ise sürekli olarak başını sallayarak tasdik ederken, ‘‘Artık her şey geride kaldı. Benim yerim yuvam. O benim eşim. Yavrularımın annesi’’ diyerek bu defterin kapandığını söyledi. Gülten Düşünceli ile Adil Düşünceli, oldukça yoğun olan işlerini yoluna koyduktan sonra birlikte tatil planladıklarını da bildirdiler.

Tatile çıkacaklar

Adil Düşünceli ve Gülten Düşünceli, İzmit'in Derince Beldesi'nde kendilerine ait nakliyat şirketinin yazıhanesinde hha muhabiriyle görüştü. Gülten Düşünceli, kocasını sevgilisi Ferhan Nur Zeytin'in otomobilinin bombalanması suçlamasını kabul etmedi. Kocasını kaybetmemek için yaptığı mücadeleyi anlattı. Eşinin anlattıklarını onaylayan Adil Düşünceli, ‘‘Artık herşey geride kaldı. Benim yerim yuvam’’ dedi. Düşünceli çifti, işlerini düzene koyduktan sonra birlikte tatile çıkmayı düşündüklerini söylediler.