Güncelleme Tarihi:
Ev hanımı Nazan Akyol (31) tek böbreği nedeniyle 7 yaşından beri yüksek tansiyon tedavisi görüyordu. 4 yıl önce 3 aylık hamileyken bir akşam birden hiç yaşamadığı kadar şiddetli bir baş ağrısı ve mide bulantısı başladı. Acile götürüldü. Önce hamilelikle ilgili olduğu sanıldı. Bebeğin zarar görmesinden endişe eden doktorlar hemen tomografi çektirmedi. Ancak ağrı sürünce çekilen tomografide beyin damarlarında üç anevrizma (baloncuk) bulunduğu, bunlardan birinin patladığı saptandı. Ameliyat olması gerekiyordu. Bebeğin de alınması gündeme geldi. Hastane hastane dolaşan aile sonunda Prof. Dr. Türker Kılıç’ta karar kıldı.
HEM BEBEĞİ HEM ANNEYİ KORUDULAR
Akyol ameliyatı kabul etti ama bebeğine ve saçına dokunulmaması kaydıyla. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları bebeğin alınmasından yanaydı. Prof. Dr. Kılıç, “Ameliyatı yapalım, eğer çocukta sorun olursa sonlandıralım” dedi. Ameliyatta ikinci anevrizmayı da klipsledi. Üçüncüsü beynin başta tarafında ve küçük olduğu için müdahale etmedi. Öncelik annenin hayatını kurtarmaktı. Akyol, ameliyattan sonra bir süre yoğun bakımda, bilinci kapalı kaldı. Prof. Dr. Kılıç, “Anevrizma oluşumunun gebelikle alakası yok. Ama gebelik var olan anevrizmanın kanama riskini artıyor. Çünkü gebelikte kalp ve damar sistemi daha hızlı çalışıyor. Bu da kanama riskini artıran özel bir durum. Böyle durumlarda, yaşamsal riski nedeniyle önce annenin sağlığı gözetiliyor. Zor süreç boyunca hem annenin hem de bebeğin sağlığını korumaya çalıştık” dedi.
TÜRKER BEBEK SÜPRRİZ OLDU
Ne anne ne de baba Sefer Akyol hastane günleri boyunca çocuklarının alınıp alınmadığını sormaya cesaret etti. Taburcu olurlarken bebeklerinin yaşadığını öğrendiler. Ancak bebek tedavilerden zarar görmüş olabilirdi. Aile birkaç hastane dolaştı. Kimi doktor “Aldırın” dedi, kimi “Sorun görünmüyor.” Karı-koca ne olursa olsun bu kadar mücadeleci bebeği dünyaya getirmeye karar verdi. Ancak mücadeleleri bitmedi. Hastaneler, riskli gördükleri için doğuma kabul etmiyordu. Bir kez daha moralleri bozuldu. Nihayet birini zor da olsa ikna ettiler. Sağlıklı doğan bebeklerine karar verdikleri gibi Türker Kaan adını verdiler. Akyol son sağlık kontrolüne oğlu Türker Kaan ile giderek doktoru Prof. Dr. Türker Kılıç ile tanıştırdı.
Akyol ailesi, şu an 3.5 yaşındaki çocukları Türker Kaan’la çok mutlu.
‘UMARIM ONLAR DA DOKTOR OLUR’
Prof. Dr. Türker Kılıç: “Şimdiye kadar yaklaşık 18 bin hastayı ameliyat, gama knife, endovaksüler yöntemle tedavi ettim. Bunlardan 34’ü daha sonra doğan oğullarına Türker adını verdiler. Kendi adımızın verildiği çocukları görmek çok hoşuma gidiyor. Umarım olan da geleceğin doktorları, beyin cerrahları olur.”
Nazan Akyol: “Oğlumuzun yaşaması bizim için büyük bir sürprizdi. Bunun için uğraşan Türker Bey’in adını vermeye eşimle birlikte karar verdik.”