Güncelleme Tarihi:
Mete Gazoz, hem milli güreşçi Yaşar Erkan hem de kendi anısını yaşatacak iki meşe ağacını Gülhane’ye dikerken, yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Genç sporcu, ağaç dikiminden sonra, Sunay Akın ve Yasin Çağatay Seçkin’le ağacın dibinde oturup sohbet etti, olimpiyat anılarını anlattı. Gülhane Parkı’ndan ayrılırken de, “Seneye tekrar gelip, ağacıma bakacağım” dedi.
Yenikapı’da, tren yolunun kenarında oturan Erzincanlı bir ailenin oğlu olan Yaşar Erkan’ın, Sultanahmet Meydanı’ndaki çaylıklarda arkadaşlarıyla güreşirken keşfedilip milli takıma alındığını, Berlin’de güreş sporunda altın madalya kazanıp olimpiyat şampiyonu olduğunu hatırlatan Sunay Akın, Gülhane Parkı’nda milli sporcu Mete Gazoz’ın diktiği meşe fidanının hikâyesini Hürriyet’e şöyle anlattı:
‘GÜNÜMÜZE ULAŞAMAMIŞTI’
“Yaşar Erkan’ın kazandığı bu altın madalya tarihimizde, olimpiyatlarda kazandığımız ilk altın madalya. O yıl Berlin’de madalya kazanan sporculara madalyanın yanında bir de meşe fidanı armağan ediyorlar. Yaşar Erkan, o meşe fidanını İstanbul’a getirip, Sultanahmet’teki evinin bahçesine dikiyor. Ama ne yazık ki bu meşe fidanı günümüze ulaşamıyor. Ev yıkılıyor, ağaç da kesilip yok olup gidiyor. Çağatay hocamızla sohbetlerimizde bu konuyu dile getirince, kendileri olimpiyatlarda kazandığımız ilk altın madalyanın simgesi olan o meşe fidanını yeniden İstanbul’a kazandırıp Gülhane Parkı’nda dikmeyi önerdi. Yıllar yıllar sonra da olsa, olimpiyatlarda ilk altın madalya kazanmamızın simgesi olan meşe fidanını, Tokyo’da, hepimizi umutlandırıp yüzümüzü güldüren Mete Gazoz’un eliyle yeniden İstanbul’a kazandırdı. Mete Gazoz da son altın madalya kazanan sporcu olarak Yaşar Erkan’ın meşe ağacının yanına bir meşe ağacı da o dikti.”
AHDE VEFA ÖRNEĞİ
Fidanlarla birlikte Gülhane Parkı’nda olimpiyat tarihimizin yaşatılır bir hale geldiğini söyleyen Sunay Akın, “Kazanılan ilk altın madalyanın anısına dikilen meşe ağacı ve son altın madalyanın simgesi meşe ağacı Gülhane Parkı’nda buluştu. Bu buluşma aynı zamanda, İstanbul’un ağaçlarına, yeşilliğine, doğasına sahip çıkmanın yanında spor tarihimize de sahip çıkmanın güzelliğini içeriyor. Bir ahde vefa örneği olarak, İstanbul’un kaybolan tarihi, unutulan ağaçlarla yeniden yaşatılıyor” dedi.
ATATÜRK’TEN TELGRAF
Yaşar Erkan 1912 yılında Erzincan’da doğdu. 4 yaşındayken Erzincan’dan İstanbul’a geldi. Kumkapı Güreş Kulübü’nde güreşe başladı. Berlin’de grekoromen stilde 61 kilo Olimpiyat Şampiyonluğu’nu kazandı. Yaşar Erkan, 1936 Yaz Olimpiyatları’nda altın madalya aldıktan sonra, duygularını “120 bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür” sözleriyle dile getirmişti.