İki madencinin evinde hüzün

Güncelleme Tarihi:

İki madencinin evinde hüzün
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 14:12

ZONGULDAK’taki geçen yıl 17 Mayıs’ta meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden ve 246 gün sonra maden ocağından cesetleri çıkarılan maden işçileri 41 yaşındaki Dursun Kartal ile 31 yaşındaki Engin Düzcük’ün ailerinin acıları tazelendi.

Haberin Devamı

Kimlik tespiti yapılmadığı için babasının cenazesini göremeyen 23 yaşındaki Turgut Kartal, "Çinli firmanın yaptığı işi bizimkiler yapsaydı, kazadan hemen sonra başlasalardı, acımız bu zamana kadar birazcık olsun dinerdi. Şimdi yeniden tazelendi" dedi. Engin Düzcük’ün eşi 30 yaşındaki Hayriye Düzcük ise, "Bu cenazeler daha çabuk alınabilirdi. İnsanları boşuna beklettiler" dedi.

17 Mayıs 2010’da, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait Karadon Yeni Servis Kuyusu’nda yerin 540 metre altında meydana gelen grizu patlamasında, galeri açma işini yürüten taşeron firma Yapı-Tek’e bağlı 30 madenci öldü. Madencilerden 28’inin cenazesi çıkarılırken, Dursun Kartal ve Engin Düzcük’ün cesetleri bulunamadı.

Çinli Sino Steel Industr Trade Group Corporation firmasının kazadan 7 ay sonra başlattığı çalışma sonucunda Kartal ve Düzcük’ün dün cesetlerine ulaşıldı. Patlama sırasında ocakta oluşan ve yerin 720 metre altına kadar inen kuyudaki suyun ve demir harfiyatın tahliye edilmesinin ardından dipte bulunan cesetler, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

BABASININ CENAZESİNİ GÖREMEDİ

Tanınmayacak durumda olan cesetlerin kimlik tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek DNA sonucu beklenirken, iki ailenin evinde acı yaşanıyor. Babası Dursun Kartal’ın cenazesine ulaşıldığı haberini alınca Denizli’den yola çıkarak sabah Zonguldak’a ulaşan Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Turgut Kartal, cenazeyi görebilmek için hastane morguna gitti. Ancak kimlik tespiti yapılmadığı için babasının cenazesini görmesine izin verilmeyen Turgut Kartal, morg önünde büyük üzüntü yaşadı.

ACIMIZ TAZELENDİ

Turgut Kartal, "Artık en azından bir mezarımız olacak. Sevinecek duruma gelmiştik zaten" dedi. Cenazeleri bulan Çinli ekibe teşekkür eden Turgut Kartal, "Kendi yaramızı Zonguldak olarak saramadık. Kendi utancımız. Utanmamız lazım. Her yere TTK’nın kurtarma ekibi gitmesine rağmen kendi yaramızı saramadık. Çinli firmanın yaptığı işi bizimkiler yapsaydı, kazadan hemen sonra başlasalardı, acımız bu zamana kadar birazcık olsun dinerdi. Şimdi yeniden tazelendi" dedi. Kazanın üzerinden 8 ay geçmesine rağmen hala kimsenin tutuklanmadığını da belirten Turgut Kartal, "30 can gitti. Sorumlular niye hala elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor? Ve şirket hala çalışıyor. Nasıl çalışıyor anlamıyorum. Söyleyecek bir şey bulamıyorum" diye konuştu.

ACILI EŞ YATAĞA DÜŞTÜ

Turgut Kartal, hastaneden Çaycuma İlçesi’ndeki evine geçti. Eşinin cenazesine ulaşıldığını öğrenince rahatsızlanan 41 yaşındaki Gülüzar Kartal, kendisini odasına kapatırken, Turgut Kartal, evde kendisini karşalayan diğer yakınları ve komşularının taziyelerini kabul etti. Turgut Kartal, acısından yatağa düşen babaannesi 81 yaşındaki Fatma Kartal’a sarılarak gözyaşı döktü.

8 AY ÇARESİZCE BEKLEDİK

Engin Düzcük’ün eşi Hayriye Düzcük de çocukları 3 yaşındaki Sıla ve 8 yaşındaki Beyza ile evinde taziyeleri kabul etti. 8 aydır bu günü beklediklerini belirten Hayriye Düzcük, "Şükürler olsun ki çıktı. İnsan iki duyguyu bir anda yaşıyor. Hem üzülüyorsun, hem bulunduğu için şükrediyorsun. Yaşamayınca anlatılmaz. 8 ay boyunca cenazelerin bir an önce çıkmasını bekledik. Çaresizce bekledik. Elimiz kolumuz bağlı bekledik" dedi. Kazanın ardından, ölen madencilerden Erdem Alkin’in cenazesi, eşi sanılarak toprağa verilen Hayriye Düzcük, "Mezarımız hazır. Aynı yere defnedeceğiz. 8 aydır mezara gitmiyordum. Şimdi en azından mezarında dua edeceğim. İçimize en çok o su serpiyor. İnsan başına gelenlere tahammül edemiyor, kabullenemiyor. Kızım sabah, ’Anne mezara gideriz artık değil mi?’ diye sordu. ’Gideriz tabii ki’ dedim" diye konuştu.

Çinli ekibin kısa sürede cenazelere ulaşmasından sonra TTK yönetiminin kendi hatasını anladığını belirten Hayriye Düzcük, "Bana, ’Biz hatamızı anladık’ dediler. Ama bu neyi değiştirecek? Bekleyen onlar değildi. 8 ay boynuca biz bekledik. Bu cenazeler daha çabuk alınabilirdi. Çinliler ’45 günde çıkarırız’ demişlerdi, 36 günde çıkardılar. Boşu boşuna bekletilmiş olduk" dedi.

ÇİNLİ EKİP CENAZELERDEN KORKMUŞ

Çinli ekibin kuyuda tespit ettiği cenazeleri çıkaran 5 kişilik ekipte, Dursun Kartal’ın eniştesi Adnan Kartal da yer aldı. Aynı müessesede kuyu bakım servisinde çalışan Adnan Kartal, cenazelerin kuyuda, eksi 716 ile 720 arasında bulunduğunu ve üzerlerinin kısmen açıkta olduğunu söyledi. Adnan Kartal, "Bizden önce Çinli ekip cenazeleri görmüş. Ancak kortukları için alamayacaklarını söylemişler. Biz 5 kişi inip aldık. Tanınmayacak haldeydiler. Çok şükür bu günü bekliyorduk. En azından parçalarını aldık ve hastaneye götürdük. 8 aydan bu yana bunun özlemini çekiyorduk. Çünkü ’şurası bizim mezarımız’ diyebilmemiz gerekiyordu. En azından bu yönden rahatız. İnsan cenazesini bulunca sevinmez, biz bu bakımdan biraz daha rahatlığa kavuştuk" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!