Güncelleme Tarihi:
Yardım toplama fikri Antakya merkezde 640 Suriyeli yetim çocuğun öğrenim gördüğü Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul müdürü Emine Köse ile tanışmalarıyla başladı. Emine öğretmen Lazkiyeli Bayırbucak Türkmenlerinden.
Ailesinden bir çoğunu kaybetmiş. Varını yoğunu yetimlere adamış. Fatih ve Murat bu okula yardım götürdüklerinde gördükleri manzara karşısında irkilmişler. Yetim çocukların içleracısı hali onları derinden sarsmış. Whatsupta Emine hocanın fedakarlıklarını konuşurken ‘’biz ne yapabiliriz?’’ diye kendilerine sormuşlar. Sonra sosyal medya yoluyla yardım çağrısına başlamışlar.
Fatih Kocaoğlu şöyle anlatıyor; ‘‘Lakin gördük ki bazı vakıf ve derneklerin topladıkları yardımları nereye ve kime ulaştırdıkları belli değil. Suriye’de çok sayıda grup var. İnsanlar hayır için yardım yapıyorlar ve bunlar orada bir takım grupların ellerine geçiyor. Halep’de gördük. Rejimin eline geçen depolarda Türkiye’den gitme yardım malzemeleri çıktı. O gruplar yardımları halka dağıtmayıp depolarında tutmuşlar. O nedenle biz yardımlarımızı kendimiz götürmeye karar verdik. Yurtiçindeki kamplara da kendimiz götürdük Cerablus, Azez, El Bab’a da gidip sivil halka kendimiz dağıttık. Hiç bir gruba teslim etmedik.’’
SİLAHLI GRUPLARA DEĞİL HALKA VERDİK
‘‘Suriye’de savaş keşke hiç yaşanmasaydı, ama savaşın sonuçları sınır bölgemize dayanınca sivillere elimizi uzatmak zorunda hissettik’’ diyor Murat Minic. Önce Hatay’a 2 tır yardım malzemesi götürmüşler. Yardım dağıtırken de görüntüleri yine sosyal medya üzerinden paylaşmışlar. Onlar paylaştık ça yardım edenlerin sayısı artmış. Sonra bir tır, bir tır daha. İnsanlar yardımlarının doğru yerlere yani silahlı gruplar yerine savaş mağduru halka gittiğini gördükçe kapılarını çalanların sayısı çığ gibi büyümüş. Yayladağ bölgesine giden yardım miktarı artınca sınır ötesine açılmaya karar vermişler. Afad ve Kızılay depoları ağzına kadar dolmuştu diyen Minic şöyle devam etti; ‘‘Emine hocanın yönlendirmesi ile Halep bölgesi ile temas kurduk. Topladığımız yardım malzemelerini Kızılay’a tek tek kaydettirdik. Zaten yasal yollarla Kızılay olmadan sınırı geçemezsiniz. Hiç bir grubun deposuna mal indirmedik. Bunu reddettik. Bizzat halka dağıttık. Su, süt, çocuk maması, bakliyat, battaniye, çocuk kıyafetleri gibi temel insani malzemeler taşıdık. Maram yetimhanesini kuran Yakzan Çiçekli ile tanıştık. Dedesi eski Suriye Devlet Başkanı Edip Çiçekli. Reyhanlı’da 60 yetime bakıyor. İşbirliği yaptık. ‘‘
Bugüne kadar iki kafadar 20’ye yakın yardım tırı gönderdiler. Ayrıca farklı dernek ve kuruluşların topladığı 30’a yakın yardım tırını da bölgeye ulaştırmayı başardılar. Kendilerini hiç bir siyasi organizasyona dahil etmiyorlar. Yardım tırlarının önüne terörle mücadelede hayatını kaybeden şehit isimlerini veriyorlar.
Her kesimden kendilerine yardım edenlerin olduğunu belirten Murat Minic şöyle devam ediyor; ‘‘Daha önce yardım faaliyetlerinde bulunup bölgeye hiç gitmemiş bazı gurupları da Hatay’a götürüp yardımlarını bizzat dağıtmalarına vesile olduk. Bu guruplardan dolayı çok değişik isimlerle çalışma fırsatımız oldu, Ak Partili, CHPli, BBP’li bir çok insan yardımlarını bizim vasıtamız ile bölgeye yolladı. Bizimle kendileri de gelip yardım dağıttılar. Özellikle bayanların yardım konusunda çok daha aktif olduklarını gördük. Yayladağı’ında yaklaşık 600 yetim çocuğa bayramlık dağıttık. Güvecci kampındaki okulun kırtasiye ihtiyaçlarını karşıladık. Bir Damla Umut ve Hazar Derneği’nden kardeşlerimiz ile yetimhanelerde çok güzel çalışmalar yaptık. İBB desteği ile okul ve yetimhanelere oyun gurubu ve oyun parkları yolladık. Bugünlerde gündem de Kerkük var. Özellikle oradaki bir iki okul ve Musul’dan bölgeye geçenlerin oluşturduğu bir kamp için çalışmalara başladık. Yeni hedefimiz Kerkük.’’