Güncelleme Tarihi:
Hemen her hafta yine işi dolayısıyla uçağa atlayıp Ankara, İzmir demeden danışmanlık hizmeti vermek üzere seyahat ediyor. Tuncer’in günlük rutininde Avrupa yakasında bulunan Beşiktaş’taki başkanlık yaptığı derneğin ofisinden, Anadolu yakası sahili Kadıköy’deki kendi ofisine metrobüs, vapur ya da otobüsle, yani canı hangi toplu taşıma aracını kullanmak isterse gitmek de var. Gözleri görmeyen bir iş insanı tüm bunları kimseye bağlı kalmadan, kolaylıkla ve keyifle nasıl yapıyor diye soracak olursanız, cevabı yanındaki takım arkadaşında gizli; rehber köpek Kara.
TÜRKİYE’NİN İLK REHBER KÖPEĞİ
Nurdeniz Tuncer, Kara’ya “İki gözüm ve en yakın arkadaşım” diye hitap ediyor. Tuncer’e İstanbul’un kaosunda bir köpeğe nasıl koşulsuz kendini emanet edebildiğine ilişkin “Kara’ya, insanlardan daha çok güveniyorum. Kara öylesine akıllı ki, beni hiç yanıltmıyor” diyor. Kara ve Tuncer 14 aydır beraber.
Kara, Türkiye’nin ilk rehber köpeği. Kendisini takip eden iki arkadaşı da biri İstanbul’da diğeri ise İzmir’de iki görme engelliyle beraber çalışıyor. 1.5 yıl süren eğitimi tamamladıklarında diğer 10 arkadaşı da birilerinin gözü olacak.
FAVORİSİ METROBÜS VE UÇAK
Kara’nın seyahat etmekten en çok keyif aldığı araç ise metrobüs ve uçak. “Kara, kalabalığı seven ve gürültü ya da insanlar arasında dikkati kesinlikle dağılmayan bir rehber. Metrobüs ve uçaktan sonraki favorisi de alışveriş merkezlerinde gezmek. Birkaç AVM var sevdiği, girer girmez keyfinin yerine geldiğini enerjisinden anlayabiliyorum.” Öte yandan Tuncer, taksiye binmede kimi zaman sorunlar yaşadığını anlatıyor. “Taksiler tüy sebebiyle koltuklarına köpek almak istemiyor. Hâlbuki direkt ayak ucuma gelip kalkmamak üzerine eğitimli Kara. Öte yandan Beyaz Masa engelliler konusunda çok hassas. Şikâyet sonrası sürücülere anında uyarı gönderiyor.” Tuncer ve Kara, geçen yıl bir de metrobüse alınmadığı haberiyle de gündeme gelmişti.
İnsanlardan gelen tepkiler ise Tuncer’i çok sevindiriyor: “Türk milletini öylesine çok seviyorum ki! Önce köpeği görüp garipsiyorlar. Daha sonra sırtındaki ‘Lütfen dokunmayın. Sahibim görmüyor. Rehberlik yapıyorum’ uyarısını gören bize yardımcı olmaya ve hatta Kara’ya yol açmaya çalışıyor. ‘Aferin sana’ deyip Kara’yla gururlananlar, ‘Sahibine iyi bak’ diye tembihleyenler var. Köpek korkusu olanlar bile tepkilerini belli etmiyor. Ayrıca, örneğin, dolmuşta şoför almak istemezse dahi, insanlar ve hatta duraktaki kâhyalar tepkilerini gösteriyor.”
Kara ve Tuncer öylesine nizami ve tempolu yürüyorlar ki, Nurdeniz Tuncer’in görmediğini anlamak çok kolay değil. Tuncer de gelen tepkileri kahkahalarla anlatıyor: “Bir toplantı için önceki gün taksiye bindik ve taksi şoförünü gözlerimin görmediğine, Kara’nın da rehber olduğuna ikna edemedim. ‘Hadi hadi binin bari’ gibi komik bir tepki geldi. Bu sabah dolmuşlara giderken Kara’nın üstündeki aparatı gören biri ‘Yazık köpeğiniz sakat mı’ dedi.”
KARA GÖREV BAŞINDA
Kara’nın özel tasmasının sırtında olması onun ‘görevde’ olduğu anlamına geliyor. Bu sürede başını dahi okşasanız karşılık vermiyor. Sessizce, pür dikkat etrafı izleyip, sık sık Tuncer’i gözlüyor. Kara görevdeyken, hiçbir sese tepki vermiyor. 1 buçuk yıl süren eğitiminde de dikkat testlerinden, odaklanmaya birçok konuda uzmanlardan eğitim alarak bugüne gelmiş. Fakat Tuncer, Kara’yı standart köpek tasmasına geçirdiği an Kara’nın dünyası değişiyor. Hoplamaya, sevinçle herkese kendini sevdirmeye çalışan Kara, adeta bir çocuk gibi eğlenmeye başlıyor. Öte yandan, görev zamanı geldiği, tasmasını ve aparatlarını gördüğü an yeniden pür dikkat kesiliyor.