Güncelleme Tarihi:
Tanınmış “Kocaayak uzmanı” Melba T. Ketchum, beş yıl süren incelemelerinin sonunda Kocaayak denilen canlının genetik olarak kısmen insan olduğunu açıkladı. Ketchum, “Sasquatch” olarak da bilinen Kocaayak’la ilgili yaptığı açıklamada, “Genetik olarak Kocaayak insan ile başka bir türün melezi. Anne tarafından atasının modern insan olduğu kesin. Yaptığımız kapsamlı DNA analizinde Sasquatch’ın insanın yaklaşık 15 bin yıl önce ortaya çıkmış bir akrabası olduğunu gördük” dedi.
Elbette bu durum Kocaayak’ın gerçekten var olduğunu kanıtlamıyor zira bugüne kadar bu canlıyı görüp varlığını belgeleyebilen olmadı.
Ketchum çalışmasında mitokondriyal genom sıralamalarından faydalandı. Lisedeki biyoloji derslerinden hatırlayabileceğimiz üzere hücre DNA’sı her iki ebeveynin genlerinin karışımından oluşurken mitokondriyal DNA yavruya anneden geçiyor. Bu da Ketchum’ın araştırmasına göre Sasquatch’ın atalarının bir dişi insan ile bilinmeyen ve insan olmayan bir tür erkek olduğu anlamına geliyor.
Bu noktada bir uyarıda bulunmak gerek: Ketchum’ın araştırma sonuçları henüz başka bilim insanları tarafından incelenmiş ya da veriler kamuoyuyla paylaşılmış değil. Dahası Ketchum metodolojisini ya da bu DNA örneklerini nereden elde ettiğini de açıklamayı reddediyor. Dahası Ketchum ve şirketi DNA Diagnostics’in güvenilirliği de tartışmalı. Hatta bir başka Kocaayak meraklısı Robert Lindsay’e göre araştırmanın ilk versiyonlarında Kocaayak’ın “baba tarafı”nın melekler olduğu iddia ediliyordu.
Ketchum ise bulgularından emin: “27 yılımı genetik bilimine verdim” diyen uzman Kocaayak’ın bir yerli halk olarak kabul edilmesini ve hem federal hükümetin hem de eyalet hükümetinin bu halkın haklarını korumasını istiyor. Ancak bu araştırma üzerindeki şüpheler tam olarak ortadan kaldırılmadan böyle bir hamle mümkün olmayabilir.
Ketchum’ın iddialarından daha inanılmazı ise Kuzey Kore’den geldi. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Sosyal Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü, Koreli tarihçilerin tek boynuzlu ata ait bir ağıl bulduğunu iddia etti.
Başkent Pyongyang’daki bir tapınağın dışında bulunan yuvanın, kentin antik çağda kurulmuş bir birleşik Kore’nin merkezi olduğuna inanılıyor. Enstitü’nün raporunda, “Kral Tongmyong’un efsanesiyle bağlantılı olan tek boynuzlu at ağılının keşfi, Pyongyang’ın hem Antik Kore’nin hem de Koguryo Krallığı’nın başkenti olduğunun kanıtıdır” denildi.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA’nın aktardığına göre yuvanın önünde üzerinde “Tek Boynuzlu At Ağılı” yazılı bir dikdörtgen taş da bulundu. Haberde, “Taşın üzerindeki kelimelerin Koguryo Krallığı (918-1392) döneminde yazıldığına inanılıyor. Tapınak Kral Tongmyong’un yazlık sarayıydı. Bulunan ağıl da Kral’ın tek boynuzlu atına ait” denildi.
Enstitü’nün direktörü Co Hui Sung ise bulguların Kuzey Kore’nin tarihiyle uyumlu olduğunu belirterek, “Bizim tarih kitaplarımızda Kral Tongmyong’un bindiği bir tek boynuzlu attan bahsedilmektedir” dedi.
Tek boynuzlu atların Avrupa folklorundan çıktığına inanılıyor. Akademisyenler ve teologlar 19’uncu yüzyıla kadar saflığın ve asaletin simgesi olan bu yaratığın var olduğuna inanıyordu.