İki dava iki şok karar
Güncelleme Tarihi:
Rumeli Feneri açıklarında Kasım ayında meydana gelen ve 13'ü çocuk 27 göçmenin ölümüne ilişkin biri firari 4 sanık hakkında açılan dava karara bağlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların kazada hayatını kaybeden 13 çocuk için "olası kastla ölüme sebebiyet vermek" suçundan ayrı ayrı müebbet, “olası kastla ölüme sebebiyet vermek” ve "göçmen kaçakçılığı" suçundan da 362'şer yıl hapisle cezalandırılmaları talep ediliyordu. Sanıklardan Kerem Senayi Çakan 19 yıl 7 ay, diğer sanıklar Serkan Uyar ve Doğan Odacıoğlu ise 16 yıl 3 ay 25'er gün hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul Bağcılar’da 2 Mayıs 2014 tarihinde tartıştığı eşi Remziye Eripek’i sopa ile döverek öldürdüğü gerekçesiyle hakkında, "Yakın akrabayı öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Celal Eripek, "Bilinçli taksirle adam öldürme" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 13 aydır tutuklu olan Celal Eripek, kararla birlikte tahliye edildi.
İstanbul Boğazı'nda, kaçakları taşıyan teknenin alabora olması sonucu 27 kişinin öldüğü, 9 kişinin de kaybolduğu kazaya ilişkin, "bilinçli taksirle birden fazla kişiyi öldürme" ve "göçmen kaçakçılığı" suçlarından yargılanan sanıklardan Kerem Senayi Çakan 19 yıl 7 ay, diğer sanıklar Serkan Uyar ve Doğan Odacıoğlu ise 16 yıl 3 ay 25'er gün hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Serkan Uyar, Doğan Odacıoğlu ve Kerem Senayi Çakan katıldı. Firari sanık Murtaza Haşimi ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişiyi öldürme" ve "göçmen kaçakçılığı" suçlarından 7 yıl 1 ay ila 35 yıl 9 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmasını talep ettiği önceki mütalaasını tekrar ettiğini belirtti.
Ek savunma hakkı verilen sanıklardan Kerem Senayi Çakan, bu olaya küçük bir komisyon almak için girdiğini ve sonrasında kazanın yaşandığını kaydederek, "Olaya ve tekneye müdahale etme imkanım da yoktu. Buna rağmen, Serkan Uyar'ın söylemesi üzerine teknenin geri dönmesini de sağladım. Ancak beni dinlemeyip tekrar devam etti ve bu olay meydana geldi. Üzgünüm, tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Sanıklardan Serkan Uyar da geminin geri dönmesi ve gitmeye karar verenleri ikna etmesi için Kerem Senayi Çakan'a haber verdiğini savunarak, "Gemi gerçekten geri döndü ancak 'Apo' denilen şahsın talimatıyla tekne, tekrar yoluna devam etmiş. Sonra bu olay meydana geldi ve sabah gidip teslim oldum" diye konuştu.
Savunması sorulan sanık Doğan Odacıoğlu'nun avukatı Rıfat Buğra Özdoğan ise müvekkilinin bin lira karşılığında bu suça katıldığını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürerek, müvekkilinin beraatini istedi.
Eşini sopayla döverek öldüren kişi 3 yıl 4 ay ceza aldı, tahliye edildi
MAHKEMENİN KARARI
Duruşmada davaya ilişkin karar verileceği belirtilerek sanıklara son sözleri soruldu. Kerem Senayi Çakan, "Bu suçla bir ilgim yok. Olmaması için elimden gelen her şeyi yaptım ancak engelleyemedim, üzgünüm" ifadesini kullandı.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, diğer sanıklara oranla, olayda üstlendiği role göre indirim uygulamadığı sanıklardan Kerem Senayi Çakan'ın, "göçmen kaçakçılığı" suçundan 8 yıl 4 ay ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan da 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 19 yıl 7 ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırdı.
Sanıklar Serkan Uyar ve Doğan Odacıoğlu'nun da "göçmen kaçakçılığı" suçundan 6 yıl 11 ay 10 gün ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan da 9 yıl 4 ay 15 gün olmak üzere toplam 16 yıl 3 ay 25'er gün hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden heyet, firari sanık Murtaza Haşimi hakkında açılan dava dosyasının, savunması alınmadığı gerekçesiyle ayrılması ve başka bir esas numarasıyla yürütülmesini de karara bağladı.
KASTLA ÖLDÜRMEK SUÇUNDAN CEZA İSTENİYORDU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların kazada hayatını kaybeden 13 çocuk için "olası kastla ölüme sebebiyet vermek" suçundan ayrı ayrı müebbet, ölen 14 kişi için “olası kastla ölüme sebebiyet vermek” suçundan 280 yıldan 350 yıla kadar ve "göçmen kaçakçılığı" suçundan da 4,5 yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
Davanın 5 Haziran 2015 tarihli duruşmasında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak ise sanıkların olası kastla değil, bilinçli taksirle cezalandırılmasını gerektiğini belirterek, sayıca çok olan göçmenlerle ilgili Türk Ceza Kanunu'na göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına dikkati çekmişti.
Savcı Çolak, sanıkların "mağdurları onur kırıcı bir muameleye maruz bırakarak göçmen kaçakçılığı yapma" suçundan 4 yıl 6 ay ila 13 yıl 4 ay ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olma" suçundan da 2 yıl 8 ay ila 22 yıl 6 ay olmak üzere toplam 7 yıl 1 ay ila 35 yıl 9 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunmuştu.
