Güncelleme Tarihi:
ESKİ İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 15 eski vali ve emniyet müdürünün yargılandığı davaya dün İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. FETÖ’den ihraç edilen eski emniyet müdürü Yunus Dolar, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı ve tanık olarak dinlendi.
Dolar, özetle şunları söyledi:
LAPTOP’TAN TALİMAT VERİLİRDİ
“Son olarak 2010 ile 2014 Temmuz ayında İstanbul’da emniyet müdür yardımcısı olarak görev yaptım. 17-25 Aralık sonrası cemaatle ilişkimi kestim. Ağustos 2016’da etkin pişmanlık kapsamında ifade verdim. Bu ifademde Hüseyin Çapkın’ın cemaatçi polis müdürleri tarafından yönlendirilmeye çalışıldığını söylemiştim. 2010 yılında Erzincan’dan İstanbul’a döndüğümde Balyoz, KCK, MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağırılması gibi soruşturmalar nedeniyle İstanbul gündemdeydi. Bu operasyonları yapan istihbarat, terör ve kaçakçılık şubesinin müdürlerinin tamamı cemaatçiydi.
Erol Demirhan’ın laptop’u olurdu. O laptop ile emniyet imamıyla irtibatlı olup diğer şube müdürlerine ‘şunu söyleyeceksin, bunu söyleyeceksin’ derdi. ‘Toplantılarda bizim istediğimiz gibi sonuç çıkacak’ dediğine şahidim. Çapkın, bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek ‘Hukuki çerçevede gereğini yapın’ diyordur herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında bir kişinin farklı bir tepki göstermesi, farklı bir şekilde davranması mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı.
polislerin yüzde 50’si
Bu yapı ile ortaokul sonunda tanıştım. Ergenekon operasyonlarının başlangıcına kadar bu yapının içinde oldum. Çapkın, il emniyet müdürü bazında bu yapı ile iltisaklı olsaydı sohbetlerde adını duyardım. İstanbul’da 120 emniyet müdürü vardı. Bunlardan 75-80’i cemaattendi. Türkiye genelinde ise bu oran rütbelilerde yüzde 70’in altına düşmez. Polis memurlarında ise yüzde 50’nin altında olacağını sanmıyorum. Çapkın, İzmir’den İstanbul’a geldikten sonra tayinini istediği 15-20 müdür vardır diye düşünüyorum.
DÜZ BİR YURDUM İNSANI
Cemaatçi müdürler PKK’ya operasyonlarda çok istekli değillerdi. Oslo görüşmelerinden haberdardılar. ‘Biz mücadele ediyoruz. Onlar müzakere ediyor. Onlar müzakere ederse biz mücadele etmeyiz’ şeklinde bir tutumları vardı. Hüseyin Çapkın düz bir yurdum insanıdır. PKK ile mücadele edilmesi taraftarıydı. Bu yöndeki taleplerini istihbarat ve terör müdürlerine iletiyordu.”
EV HAPSİYLE TAHLİYE
DURUŞMADA savcı, Hüseyin Avni Mutlu ve Hüseyin Çapkın’la birlikte dört sanığın tahliyesini istedi. Mahkeme ise Çapkın, Feyzullah Özcan, Haluk Nadir ve Yılmaz Kurt’un tahliyesine karar verdi. Mahkeme Çapkın için ev hapsi uygulanmasına hükmetti. Mutlu’nun da aralarında bulunduğu yedi sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
DELİL VURGUSU
Savcının mütalaasında ise özetle şöyle denildi: “Bir dönem mülki idare amirliği yapmış olan sanıkların, bir kısmının FETÖ’nün çatı yapılanmasında yer aldıkları sonradan tespit edilen bazı isimlerle normal (gizliliği bulunmayan) telefon hatları üzerinden irtibat kurmuş olmalarının örgüt üyeliği yönünden ‘yeterli delil’ niteliğinde görülmesinde isabet bulunmayacaktır.”