İhale gene bize kaldı

Yunanistan’ın borç batağında olduğunu ve ekonomisinin tepetaklak gittiğini gazetelerden okumuşsunuzdur. Esas sorunları dış borç. Ne var ki Avrupa Birliği son anda imdatlarına yetişti ve yardımda bulunmak için Yunanlılarla anlaştı.
*
Önceki gün Atina Devlet Üniversitesi’nde okuyan bir arkadaşımla konuştum, ülkedeki huzursuzluk  atmosferi üniversitelere dahi sıçramış. Öğrenciler arasında kıpırtılar başlamış. Örgütlenmeler üniversiteler ve şehirlerarası ko-operasyonlar kendini gösterir olmuş.
Tüm bunlar basından okuduklarımızı doğruluyor.
Ülkede tam bir kaos var, her kafadan bir ses, her ağızdan ya da kalemden bir suçlama çıkıyor. Yetkililer bu işin sorumlusunu yani günah keçisini bulma derdinde...
İşte bütün bu keşmekeşin içinde Avrupa Parlamentosu’nun Yunanlı Milletvekili Hristiyan Demokrat Georgios Koumoutsakos beyefendi mal bulmuş mağribi gibi buyurmuş;
“ Yunanistan Türkiye yüzünden bu hale geldi.”
Nasıl mı, şöyle... Meğer Türkiye’den gelen tehditler yüzünden Yunanistan sürekli askeri harcamalarını arttırmak zorunda kalmış. Türkiye bugün halen “Casus Belli” halindeymiş, yani uluslararası ilişkilerde hukuk dışı güç kullanıyormuş. Türkler Yunanistan’ın deniz ve hava sahasını her gün ihlal ediyormuş.
Garibim Yunanlılar da kendilerini korumak için, bütün paralarını silaha yatırmışlar... Halk açlıktan kırılırken cephaneler dolup taşıyormuş...
Bunlar masal değil... Avrupa Parlamentosu salonlarında bu görüşler yankı buluyor...
*
Dış Haberleri iyi takip edenler, yakın zamanda Yunanistan’da  gençlerin başı çektiği büyük bir hareketin başladığını görecekler.
Yunanistan yaklaşık 50 bin öğrencisini yurtdışında okutuyor. İngiltere ve Fransa’da hatırı sayılır miktarda Yunanlı öğrenci var. Hatta Newsweek bir ara Yunanistan’ın en büyük öğrenci ihracatçısı olduğunu yazmıştı.
Neyse, lisans eğitimi, master, doktora derken bütün bu yurtdışındaki  Yunanlılar ülkelerine geri döndüklerinde umduklarını bulamıyorlar.
Bir bakıma çarşıdaki hesap eve uymuyor. Yurtdışında dahi okumuş olsa Yunanlı gençler, ülkelerinde 690 Euro’dan daha yüksek maaşlı bir iş bulamıyor.
690 Euro ise Yunanistan’ın asgari ücreti.
Türkiye’de asgari ücret yaklaşık 290 Euro’ya (578 YTL) denk geldiğini de tekrar belirtmekte fayda var.
İşte bu yüzden Yunanistan’da 1980’den sonra doğmuş kuşağa literatürde 700 Euro kuşağı deniliyor. Bu gençler oldukça agresif bir biçimde hükümetin ekonomi politikalarını eleştiriyor, molotof kokteylli protestolar düzenliyor, polisle çatışıyor, dükkanları ateşe veriyor yani sizin anlayacağınız hükümetin baskısı ve üye olmalarına rağmen bir türlü AB standartlarına çekilemeyen kaba Yunan polisinin baskısı altında birer ‘otomatik portakala’ dönüşmemek için Yunanlı gençler sonsuz bir direnç gösteriyorlar.
2008’in sonlarında gençlik hareketi Yunanistan’da patlak verdiğinde Yunan basını olayı, polisin 16 yaşındaki bir gencin yanlışlıkla vurulmasına bağlamıştı. Buna inanan inandı, fakat büyük resmi görenler bunun sadece bir katalizör olduğunu esas meselenin ekonomik sorunlar olduğunu gördü.
Bugün de benzer bir süreç Yunanistan’ı bekliyor. Allah yardımcıları olsun...
*
Sayın Yunan parlamenterleri, suçu Türkiye’ye atmakla sorumluluklardan ne derece kurtulabilir bilemem fakat şurası gerçek,
Yunanistan’da öyle bir gençlik yetişiyor ki o gençler devletin resmi ideolojisinin gazına gelmiyor, Türk&Yunan çatışmasının karınlarının doyurmadığının, hamasi nutuklarla ömür geçirmenin ne kadar beyhude olduğunun farkındalar. Hayali bir düşmana duyulan öfke ile oyalanmaktansa, refah içinde yaşamak istiyorlar. Bunun içinde sonuna kadar gideceklerinden kişisel olarak benim bir kuşkum yok.

 DİĞER HABERLER