Güncelleme Tarihi:
Oruç ibadetlerini nihayete erdirmek isteyenlerin, 'İftar saatleri 2020' cümlesiyle araştırdığı iftar saati, akşam saatlerine yaklaşılırken pek çok vatandaşın araştırdığı konu olmaya başladı. Regaip Kandili dolayısıyla oruç ibadetlerini gerçekleştiren vatandaşlar, bulundukları illerdeki iftar saati bilgilerine erişmek istedi. Peki, İstanbul, Ankara, Bursa ve İstanbul'da iftar saat kaçta açılacak? İşte, tüm illerin 27 Şubat tarihine özel iftar vakitleri ve detaylı bilgiler
Mübarek üç ayların ilk kandili olan Regaip Kandili için oruç tutan vatandaşlar, iftar saat kaçta açılacak sorusuna cevap aramaya başladı. İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm iller için iftar saatleri hakkında bilgi edinmek isteyen vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuyla ilgili yayımladığı bilgileri sorguluyor. İşte, tüm illerin 27 Şubat iftar saatleri bilgileri
İFTAR SAAT KAÇTA AÇILACAK? 2020 İFTAR VAKİTLERİ
27 Şubat Perşembe gününde İstanbul için iftar saati 18.58, Ankara için iftar saati 18.44, İzmir için iftar saati 19.08, Antalya için iftar saati 18.55, Bursa için iftar saati 18.59, Trabzon için iftar saati 18.15 olacak.
DİĞER İLLERİN İFTAR SAATLERİ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, üç ayların ilk kandili olan Regaip Kandili'nin bütün Müslümanlara ramazan için sinyaller vererek, kalplerin yavaş yavaş ramazan merkezli atmasına ortam hazırladığını söyledi.
Müslümanlara oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelmeleri tavsiye edilen üç aylar 25 Şubat'ta başladı. Bu aylarda sırasıyla Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi idrak ediliyor.
Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, AA muhabirine, üç ayların ve bu gece idrak edilecek olan Regaip Kandili'nin Müslümanlar için önemini anlattı.
Üç ayların Müslümanların geçmişle muhasebe yapıp ibadete yoğunlaşarak günahlardan temizlenip arınacağı, aralarında sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın hazzını yaşayacağı önemli bir zaman dilimi olduğunu belirten Yılmaz, "Müminler, diğer aylara göre bu aylarda namazlarına daha fazla dikkat etmekte, nafile, kefaret ve kaza şeklinde oruç tutmaya özen göstermekte, zikirlerini fazlalaştırmakta, dualarını çoğaltmakta, Kur’an tilavetini artırmakta, tövbelerini tazeleyerek nefis muhasebesi yapmaktalar." diye konuştu.
Yılmaz, iyilik ve güzelliklerin daha fazla hakim olduğu bu ayların dini ve kültürel hayatı derinden etkilediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Gündemi işgale uğramış gönüller için üç aylar, toparlanma ve gerçek kulluk gündemine dönme mevsimidir. Fert, aile, toplum ve millet hayatının düzelmesinde ve cemiyette güven, barış ve huzurun temininde üç ayların tesiri oldukça önemlidir. Cahiliye devrinde bile recep ayında kılıçlar kınına sokulur, kanlı ihtiraslara sükunet örtüsü çekilirdi. Üç ayların gelişi, yeniden derin bir tefekkür, esaslı bir murakabe ve kapsamlı bir nefis muhasebesi için mühim bir fırsattır. Üç ayların başlamasıyla birlikte Müslümanlar dünya meşgalelerinin gönüllerini kirletmiş olması ihtimaline binaen yeniden Allah’a yönelişe koyulurlar."
"ÜÇ AYLAR RAMAZANIN MÜJDELEYİCİSİDİR"
“Regaip” kelimesinin “rağbet” sözcüğünün kökünden geldiğini belirten Yılmaz, Regaip Kandili'nin recep ayının ilk perşembesinde idrak edildiğini hatırlattı.
Yılmaz, Regaip Kandili gecesinin insanların gönül hanelerini dünyevi işgalden arındırma zamanı olduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Regaip Kandili gecesi recep ile başlayan ve şaban ile devam eden üç aylar yürüyüşünün, ramazana uzanan ayak sesleridir. Regaip Kandili bütün Müslümanlara ramazan için sinyaller vererek, kalp atışlarının yavaş yavaş ramazan merkezli atmasına ortam hazırlamaktadır. Üç aylar ramazanın müjdeleyicisidir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Regaip Kandili iki önemli işin başlangıcıdır. Birincisi, her yıl Osmanlı padişahlarının kendileri adına haccetmek üzere Hicaz’a gönderdikleri Surre Alayları bugün yola çıkardı. Padişahların İstanbul’dan Mekke ve Medine'ye, oranın ileri gelenleri ile yoksullarına dağıtılmak üzere gönderdikleri para, altın ve hediyeler, bu alay vasıtasıyla Hicaz’a ulaşırdı. Surre Alayı, içlerinde ulema, meşayih ve devlet ricalinden insanların bulunduğu surre emiri yönetimindeki bir topluluktu. İkincisi ise Regaip’te başlanan bir başka gelenek olan bazı dergahlardaki erbaindi. Recebin ilk perşembesi dervişan dualarla erbain ve çile için tekbirlenir, şaban ayının yarısı sayılan Berat Kandili'nde çilelerini tamamlarlardı."