Güncelleme Tarihi:
Bildiriyi imzalayan Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ayşe Buğra, Hürriyet’e “Akademisyenlere karşı gösterilen tepkilerin kaygı verici niteliği böyle bir bildiri hazırlamamıza yol açtı. Önemli olan bu bildiride belirtilen görüşlere katılıp katılmamak değil, fikir özgürlüğünü savunmak” dedi. Metne imza atan isimlerden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Alpar da şunları söyledi: “Bu metin kısa ve öz olarak, konunun neden demokrasi için önemli olduğunu söylüyor. Fikir özgürlüğü bütün vatandaşların gözetilmesi gereken hakkıdır. Bu bildiri, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisinin içeriğinin ne olduğundan, katılıp katılmadığımızdan bağımsız olarak ifade özgürlüğünü vurguluyor.”
Yurtdışından akademisyenlerin de aralarında olduğu 611 ismin imzaladığı bildiride şöyle denildi: “Fikir ve ifade özgürlüğü ilkesine bağlıyız ve bu ilkenin akademik yaşamın temel unsuru olduğuna inanıyoruz. Bu temelde, ülkedeki çatışma ortamıyla ilgili kişisel değerlendirmelerimizden bağımsız olarak, siyasi iradenin ve YÖK’ün, çok sayıda üniversite mensubunun imzaladığı ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı bildiriye karşı gösterdiği tepkiyi yanlış ve kaygı verici buluyoruz. İfade özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz. Üniversite ve akademisyenin görevi akıl yürütme ve vicdan muhakemesi sonunda vardığı fikirleri toplumuyla paylaşmaktır. Fikrin eleştirilmesi demokrasinin, fikri ifade edenin cezalandırılması ise otoriterliğin niteliğidir. Akademisyenlerin ülke sorunlarıyla ilgili görüşlerinin siyasi iradece cezalandırılmaya çalışılması, akademik özgürlüklere darbedir. Böyle darbeler her şeyden önce toplumsal gelişmeyi durdurur. Ülke demokrasisine verilecek en büyük zarar fikri söylemek değil, fikri ifade ettirmemektir.”