Güncelleme Tarihi:
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, ifade özgürlüğünün hâlâ demokrasinin ön şartı olduğunu söyledi. Avrupa Konseyi tarafından Strasbourg’da düzenlenen ifade özgürlüğüyle ilgili bir konferansta konuşan Arslan, her şeyden önce demokratik toplumun gerekleri olan çeşitliliği ve çoğulculuğu sürdürdüğü için ifade özgürlüğüne sahip olunması gerektiğini belirtti. Demokrasinin herkesin fikirlerini dile getirerek katılabileceği özgür bir kamusal değiş tokuş alanı gerektirdiğinin altını çizen Arslan, “İfade özgürlüğü, demokratik bir yönetimin işleyişi açısından vazgeçilmez bir siyasi değerdir” dedi. Descartes’ın, “Düşünüyorum öyleyse varım” sözüne atıf yapan ve ondan yıllar önce Mevlana’nın, dile getirdiği, “insanın düşünceden oluştuğu, geri kalanın ise et ve kemik olduğu” yönündeki ifadeleri hatırlatan Arslan, “Bu özgürlüğün inkarı, insanın temel doğasının ihlali olacaktır” diye konuştu.
AYM’NİN ÖNÜNDEKİ 3 ZORLUĞU SIRALADI
İfade özgürlüğünün demokrasi için ön şart olsa da “mutlak özgürlük” olmadığını vurgulayan Arslan, “İfade özgürlüğü hakkı diğerlerinin haklarının korunması, ulusal güvenlik ve kamu güvenliği gibi bazı temellerde kısıtlanabilir” dedi. Kamu makamlarının ifade özgürlüğünü kısıtlamak için acil sosyal ihtiyacın varlığını kanıtlamak durumunda olduğu da Arslan’ın vurguları arasında yer aldı. Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin de ifade özgürlüğünü yargılamada 3 zorlukla karşılaştığını belirterek bunları, ‘özel hayatın ve itibarın korunması, terörle mücadele ve internetin düzenlenmesi’ olarak sıraladı. İfade özgürlüğüne saygı göstererek terörün her türüyle mücadele konusunda anlaşılması gerektiğini ifade eden Arslan, “Biz Anayasa Mahkemesi ve yüksek mahkeme yargıçları olarak demokratik bir toplumda ifade özgürlüğünün temel rolünü dikkate alarak kısıtlayıcı önlemlere karşı daha tetikte olmalıyız” dedi.
Arslan Ankara’daki terör saldırısına da şu sözlerle değindi: “Terör eylemleri hayat hakkına ve ifade özgürlüğüne karşı eylemdir. Orada bulunanlar aslında sadece barış istiyorlardı, kendilerini özgürce ifade etmek istiyordu bu hakları ellerinden alındı.”