Güncelleme Tarihi:
ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, yargı reformu strateji belgesine yönelik eleştirilere “Yargı reformu, Türk milletinin belgesidir, her zaman revize edilmesi gereken belgelerdir. Eleştiriler çok değerli. Hem parlamento dikkate alacak hem uygulama gerektiren konularda bizler de takip edeceğiz." dedi.
Gül, Ankara Hâkimevi’nde yargı muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda özetle şunları söyledi:
İNFAZ GİBİ GÖRÜLMEMELİ
Yargı reformunda birinci paketimiz düşünce ve ifade özgürlüğünü daha da güvenceye alıcı, tutuklamadaki keyfiliği, uygulamadaki farklılığı ortadan kaldıran düzenlemeler içeriyor. İcra işlemlerine, alternatif çözüm yollarına yönelik paketler de gündeme gelecek. Meclis’e gelecek ilk pakette soruşturma aşamasında tutukluluk için üst sınır konusu olacak, terör suçlarının süresi diğerlerinden daha uzun olacak. Tutuklamayı infaz gibi gören uygulamaları asla kabul etmeyeceğiz. Bu çerçevede tutuklamayı soruşturma aşamasında bir şekilde azami süre olmadığı için uzaması, adeta infaz mahkumiyet gibi sonuçlar doğurmasını önlemek adına tutuklulukta azami sürelere ilişkin bir yasal düzenleme çalışıyoruz. Bu konuda parlamentonun uygun görmesiyle bunun da kanunlaşmasını planlıyoruz. İnfaz düzenlemesinin yeni yasama döneminde Meclis’in ilk maddelerinden olmasını bekliyoruz.
GEREKİRSE ANAYASA DEĞİŞİR
(Kadına yönelik şiddet) Vahşi bir cinayetin kurbanı olan Emine Bulut ve hayatını kaybeden tüm diğer kadınları, mağdurları rahmetle anıyorum. 2019 yılında verilen toplam tedbir kararı bugün itibarıyla 375 bin 425’dir. Video çekmeyi biliyorsunuz da o adama engel olmayı bilmiyor musunuz? Bir kişinin bile kurtulmasına vesile olacaksa, bir çocuğun, bir kadının ölmesini, şiddete maruz kalmasını önleyecekse değil kanun Anayasa’yı bile değiştiririz. ‘Her şeyi yaptık, bir şey yapmayacağız’ doğru değil. Bu konuda bir cümle, virgül bile varsa çalışacağız.
‘ARTIK YETER’
(Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde annelerin yaptığı protesto) Diyarbakır’daki annenin çocuğu hepimizin çocuğudur. Diyarbakır annesi ‘Edi bese (artık yeter)’ diyor. Artık bu terör son bulsun diye terör örgütüne ve araya mesafe koy-
mayarak ona açık, örtülü destek veren partiye, o partinin önünde tepkisini ortaya koymaktadır. Adeta militan devşirme, toplama merkezi gibi olmuş ki herkes, anneler orada toplanıyor. Burada adli anlamda soruşturma, gelişme yargı makamlarının takdirindedir. Herkes terörle mesafesini korumak zorunda.
ANLAMSIZ DİRENÇ
Yeni adli yılda mesleğin sorunlarının konuşulması anlamında her platformu önemsemek gerekirken, mekan meselesini bir sistem krizine taşımak gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil. Memnun olmak gerekirken, ‘yok yeridir, mekanıdır’, bu konuları başta avukatlarımızın çalışma koşullarının daha iyileştirilmesi için yapılacak çalışmalara hiçbir katkı vermez. Anlamsız bir direnç. Anlamakta zorlanıyoruz.”